Deniz mevsiminin hareketlenmesiyle birlikte Ordu sahillerinde yine göze hoş görünmeyen manzaralar çıkmaya başladı. Ordu, Fatsa ve Ünye’de toplamda 4 mavi bayraklı plajımız olmasına rağmen deniz kültürümüzün hala gelişememesini endişe ile takip etmeye devam ediyorum.

Bu plajlarımızın dışında denize girilebilecek bütün sahil şeridinde deniz sefasından sonra orada bırakılan çöpler insan sağlığını tehdit etmekle birlikte çevre kirliliğine ve görsel kirliliğe sebep olanlar çevre dostu olabilir mi?

Yedikleri bir yerde, yemedikleri yerlerde olmamalı, içtikleri bir yerde, içemedikleri de bir yerde yine olmamalı insanın. Küresel ısınmaya savaş açan ülkemiz ve ilimizde maalesef tam aksine daha da fazlası için sanki davetiye çıkarıyor kendini bilmez bazı insanlar.

Altınordu ilçe sınırları içerisinde en çok deniz kirliliğinin ve kirlenmesine neden olan mıntıkaların başında ise rıhtımla balıkçı barınağı arasında ki mevki gözüküyor. Durugöl, Melet ve Cumhuriyet mahallelerinde de bazı noktalar yine bu hususta dikkat çekiyor. Yani buralarda deniz sefasını bitirenler çöplerini de oldukları yerlere bırakarak arkalarına bile bakmadan soluğu evlerinde almaya devam ediyorlar.

Aynı olumsuzlukların Ünye ilçemizin giriş ve çıkış bölgelerinde ki denize girilen alanlarda görmek pek mümkün. Denetim ağının nasıl genişletilebileceği ve cezai müeyyidelerin caydırıcı olabilmesi için ilgili kurumların nasıl bir adım atacağını da şimdiden merak ediyorum.

Unutmayın! Dost olmayanın dostu olmaz. En iyi dostumuz çevre iken, çevrenizden de olmayın. Yoksa gidecek ne bir yeriniz ne de kaçacak bir deliğiniz olmaz.

Koylarımızı, ırmak ve nehirlerimizi, denizlerimizi ve bu alanların çevrelerini temiz tutmak, hepimizin görevidir. Kirletenlere engel ve ihbar etmeniz de başlıca vazifelerimizdir. Baktığın bağ, bakmadığın dağ olur misali herkesi bu konuda hassasiyete davet ediyorum.