Öncelikle dünkü basın toplantısında da kendilerini medeni cesaretlerinden dolayı tebrik ettiği Orduspor Kulüp Başkanı Ali Yılmaz ve yönetim kurulu üyelerini bir kez daha tebrik ederek devraldıkları bayrak yarışında bende 2 milyon taraftar gibi başarı temennilerinde bulunarak başlamak istiyorum söze.

Orduspor ile ilgili az ve öz yazdığımı, yazdıklarımda da hep haklı çıktığımı hemen hemen bütün spor camiası ve kamuoyu bilir. Sözün fazlası deliye söylenir hesabıyla her yıl sezon başından sonuna kadar yazdığım 4-5 yazıyla teşhisimi koyar bir kenara çekilirim. Bu sezonda yine aynı kararlılığımı sürdüreceğim. Az ve öz konuşup yazacağım.

Dünkü toplantıda başkan Ali Yılmaz’a, bitli bir yorgan teslim aldıklarını, ateşten gömlek giydiklerini ve kendilerine nasıl bir Orduspor bıraktılarını sormuştum. Elinizde ki hastanın teşhis ve tedavi varmıdır? Hasta ayağa kalkabilecek mi? diye sorduğumda, Başkan Yılmaz, tam bir paşa gibi cevap verdi. Dediği de şu idi; “Orduspor, bu şehrin baba ocağıdır. Ocaklar sönmez, efsaneler ölmez” sözü, Orduspor’u bu hale, bugünlere getirenlere ve sebep olanlara tokat gibi bir cevap oldu sanırım.

Bitli yorganı temizlemek gerekirse temizleyeceklerini veya analarının ak sütü gibi bembeyaz yeni bir yorganla, yönetimiyle, taraftarıyla Orduspor’a gönül vermiş bütün herkesle takımı beklenen ve özlenen yere getirmeyi hedeflediklerini de söyleyen Başkan Yılmaz, bu hedefin gerçekleşmesi için kendilerinden daha iyi yapabileceklere de bayrağı teslim edebileceklerini söyleyerek kapının bir köşesini de açık bırakmış oldu.

Orduspor’a sahip çıkılması adına yöneticilerden, başkanlardan uzun yıllardır böylesi bir açıklama duymamıştık. Nedim Türkmen’inden Yaşar Pamuğuna kadar kimse sahip çıkılması noktasında bu denli haykırmamıştı. Hep ölüyoruz, bitiyoruz, tükeniyoruz. Ve sonuçta öldük, bittik, eridik, tükendik türküsüyle bayrağı Ali Yılmaz’ın eline bırakarak, al koçum birazda sen öl diyerek bir bir takımdan uzaklaşmaya başladılar.

Hal böyle iken, başta başkan Yılmaz ve yönetim kurulu dün paşalar gibi kaldırdı tokadı, Orduspor, bu şehrin baba ocağıdır, Orduspor efsanedir, ocaklar sönmez, efsaneler ölmez diyerek Fatih gibi bastılar narayı. İnşallah kutsadıkları bu yol ve davada karınca katarınca herkeste takımına destek verir, Orduspor’un yeni Fatih’i de muhannete muhtaç olmadan yüzlerin gülmesine yeniden vesile olur.

Sözün sonunda ise Başkan Yılmaz ve ekibini Ligin ilk 8 haftası takip edeceğimi ve teşhisimi de yine her yıl olduğu gibi 8. Haftada koyacağımı da şimdiden bir kez daha hatırlatmakta yarar görüyorum.