Ordu’nun 2017 yılı turizm değerlendirme toplantısı yapıldı. Vali Seddar Yavuz Başkanlığında, bütün ilçe kaymakamları, Büyükşehir Belediye ve ilçe Belediye Başkanları ile Turizm işletmecilerinin katılımı ile neleri değerlendireceğimizi çok merak ederken, sonuç yine benim açımdan hüsran oldu.

İl Kültür Turizm Müdürü konuşmaların ardından bir sunu gösterisi yaptı. Ordu’nun bütün muazzam ve muhteşem bütün enstürmanları sunum da mevcuttu. Tarihimizden kültürümüze, sanatımızdan yemeğimize, kiliselerimizden yaylalarımıza, ırmaklarımızdan şelalelerimize, kalelerimizden dağlarımıza varıncaya kadar bir sürü enstürman sergilendi. Herkes güzelce paşa paşa izledikten sonra soru ve cevaplara geçildi.

Kimi Boztepe’de paraşüt alanının genişlemesini isterken, Boztepe’nin çöp deryası olduğunu ama kimse söylemedi. Kimisi işletmeleriyle alakalı, kimisi marifet ve becerileriyle ilgili bir şeyler söyledi ama kimse hala 4 mavi bayraklı bu şehirde sahillerin hala çöpten kurtulamadığını söylemedi.

Şarıl şarıl şelaleler, pırıl pırıl göller, cennet yeşili yaylaları gözümüze soka soka gösterirken kimse buralarda lavobo, wc. Alışveriş işyerlerinin ve bungalo tipi konaklama alanlarının hala olmadığını söylemedi. Tesisleşmeden turizmin olmayacağını hepimiz biliyoruz değil mi?

Şimdi bana diyeceksiniz ki Ohtamış şelalesine otel yapılsa adam zarar etmez mi? Diye. Eder tabi, ben bu tür yerlere de zaten otel yapın demiyorum ki. Ama bu tür yerlere 20 ila 50 kişilik konaklama kapasiteli doğayı tahrip etmeden ahşap bungalo evleri kurulsa sorun çözülmüş olur mu? Olur tabi.

5-4-3-2-1 yıldızlı oteller art arda sıralanırken, kimse çıkıp demedi ki kardeşim bizim kalifiye elemanlara ihtiyacımız var. Aldığımız elemanlar çatalı, bıçağı koyacağı yeri dahi bilmiyorlar. Servislerimizi geç yapıyoruz. 200-300 kişi gelince çuvallıyoruz. Elimiz ayağımız dolaşıyor diye kimse gıkını çıkarmadı.

Şimdi üsten aşağı bakalım. Ölmüşüz de ağlayanımız yok! Hala… turizm değerlendirmesinde yok şu kadar turist geldi, yok bu kadar turist geldi. Hoptraylom lay lay lilay lom şarkısıyla kendimizi avutuyoruz.

Memleketin gözde turizm mekanları çöpten geçilmiyor. Biz orada turizm diyoruz. Mavi bayraklı plajlarımız kararmaya yüz tutmuş, sahil kesimlerindeki denize girilen yerler çöpten geçilmiyor. Biz orada turizm diyoruz. Hiçbir yerde düzgün bir tesisleşmemiz yok. Turizm diyoruz. Adamlar kafamıza vurur gibi önümüze servis yapıyorlar. Biz yine turizm diyoruz.

Alın sizin turizm anlayışınız sizin olsun. Ölmüşüz de ağlayanımız yok! Hala… Turizm diyorsunuz. Ama ben sizin söylediğiniz ve çaldığınız şarkıyı asla söylemeyeceğim.