Ordu'da 2017 yılı fındık hasadının başlamasıyla birlikte meydana gelen trafik kazaları yine dikkat çekmeye başladı. İlimize Doğu ve Güneydoğu illerinden mevsimlik tarım işçilerini getiren araçların son günlerde yaptıkları kazalarda yaralı sayılarının oldukça fazla olması ve maddi hasarlı kazalara sebebiyet verilmesinin nedeni yine düşündürücü oldu.

Şanlıurfa, Gaziantep, Diyarbakır, Batman, Van, Adıyaman ve daha bir çok ilden gelen araçların nizami koşullarda taşımacılık yapmadıkları her yıl gözlenen tablo olmasına ve defalarca da uyarmalarımıza rağmen bu sene de yine göz göre göre ölümlere davetiye çıkarılmasının hesabını kim ve nasıl verecek?

Araçların üzerleri anormal derece de yükleniyor. ikincisi 13-14-15-17 kişilik minübüslere 25 ila 30 kişi istifleniyor. Hal böyle iken bunu trafiğe çıkaran yetkili ve sorumlular bu araçların trafiğe çıkmasına nasıl izin veriyor? anlamış değilim.

Hadi bunu Urfa polisi görmedi ve çık kardeşim Ordu'ya mı gidiyorsun, nereye gidiyorsan git deyip saldı yola. Peki bu araç 14-15 saatlik seyahat esnasında bir sürü ilden geçmek zorunda kalıyor. Bunu Maraş polisi, Kayseri polisi, Sivas, Amasya, Tokat, Samsun polisi de mi görmüyoır? Şehirlerin giriş ve çıkış noktalarında dur kardeşim sen bu yükle, bu insan istifiyle nereye gidiyorsun? diye hiçbiri de mi görmüyor? Üstelik bunların çoğuda Büyükşehir illeri.

Bütün bunları bir kenara bıraktık diyelim. Araç elini kolunu sallaya sallaya Ordu'ya girdi. Bizim şehrimizin 3 giriş noktasında polis kontrol noktaları varmı? Var. Bizim şehrin giriş-çıkışlarında mobese kameralar varmı? Var. Peki benim trafikçilerim neden bunu görmüyor? diye sormak geliyor içimden. Benim trafikçilerim başka bir gözlükle mi bakıyorlar bu araçlara?

Gel kardeşim, hoş geldin sefa geldin. Bir dur bakalım nereden geldin, kaç gün kalacaksın, bak bu şekilde bu şehirde trafiğe çıkamazsın, yükün fazla, insanın fazla, senin emniyetini almadan bu aracı içeriye sokamam demek hiç kimsenin aklınada mı gelmiyor? Benim şehrimde.

İnsanın can güvenliğinden daha önemli ne olabilir? O zaman o kollukları neden taşıyorsunuz diye sormazlar mı size. insan fazlasını bir kenara ayırıp, yük fazlasını bir kenara ayırıp, takviye araçlarla insanları ekmek parası kazanacakları fındık bahçelerine yollamak çok mu zor bu şehirde?

bu duyarsızlıkların yanı sıra nizami ölçülerde dahi olsa aşırı hız yüzünden kazalara sebep olan sürücülerde bu işin ayrı bir cabası. Görevimiz ne olursa olsun, iter şoför, ister polis, ister jandarma, ister zabıta. Kimsenin göz göre göre ölümlere davetiye çıkarmaya hakkı yok...