Yıllardır hemen herkes fındığın çözümü için konuşur durur. Bir arpa boyu bile kadar mesafe kat edilemez. 120 yıllık fındık tarihimizde üreticide aynı, sanayicide aynı, ihracatçıda aynı, kimse gömlek değiştirme telaşında değil.

Dedelerimizden miras kalan bahçelerimizin verimi, üretimi, kalitesi, standartları hiç umurumuz da bile olmaz. Allah ne verdiyse toplar çıkarız bahçelerden. Fındık 12 ay dalda ne yaparsa yapsın arada bir ilacını gübresini atar geliriz. Hal böyle iken yine de milli ürünümüz ve ana geçim kaynağımız ve ülkemizin en önemli gelir kaynağı olan fındık, her yıl olduğu gibi bu senede sahipsiz kalmaya mahkum edildi.

Fındık nasıl kurtulur? Nasıl çözüm buluruz? Sorusuna da en akılcı cevap bence acilen hükümetin bir fındık yasası çıkararak Fiskobirliği revize edip devreye sokması olacaktır diye düşünüyorum. Yani tek alıcı ve yetkili kurum Fiskobirlik olmalı, bunun devlet eli ve desteği ile yapmalı. Alımı, üretimi ve ihracat yetkisini de yine Fiskobirliğe vererek bu işe noktayı koymalıdır.

O zaman fiyatı da devlet belirlemiş olur. Hem tekelcilere hem de alivrecilere karşı, fındığın patronu benim kardeşim deyip fiyat da budur demelidir. İsteyen alsın istemeyen almasın deyip resti çekmelidir. Hiç kimse korkmasın, Avrupa’nın bizden fındık almama gibi bir şansı da yok.

Devlet fiyatı 15 Lira desin, fındık bende desin yine gelir alırlar. Zamanında 22 Liraya almadılar mı? yine alırlar. Bu konuda kimse kaygı da duymasın zaten. Fiskobirlik kurumsal olarak doğu, orta ve batı Karadeniz’e yayılmalıdır. Hiçbir siyasi argümana alet olmadan asli görevini yapmalıdır. Böylece serbest piyasa da hizaya girmiş olur.

İşte size fındıkta çözü mü? Sorusuna verilebilecek en güzel öneri budur. Hükümet bu noktada hiç vakit kaybetmeden harekete geçmelidir. Başka makul bir çare şimdilik düşünemiyorum. Düşünen varsa da bizimle paylaşsın.