Geçen hafta Kanalordu tv de Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ordu milletvekili Dr. Mustafa Adıgüzel’i, ‘Siyasi Gündem’ Özel programına canlı yayın konuğu olarak almıştım. Sayın Adıgüzel, başta fındık sorunu olmak üzere arıcılık ve sağlıkta ki sorunlara da dikkatle parmak basarak önemli açıklamalarda bulundu.

Milletvekili Adıgüzel’in, Tıp Fakültesi ile ilgili yaptığı açıklamalarda tüylerim diken diken oldu. Duyduklarıma inanın çok şaşırdım ve hayretler içerisinde kaldım. Şehir Hastanesi, Devlet Hastanesi derken Tıp Fakültesi de elimizden kaydı kayacak.

Öncelikle Ordu Devlet Hastanesinde Onkoloji servisinde yalnızca bir doktorun görev yaptığını ve bu doktorun da hem Ordu hem de Giresun’dan gelen hastalara baktığı için yetersiz kaldığını anımsatarak süreci sormuştum.

Sayın Adıgüzel’de bu konuyla alakalı, ‘Ben Ordu Devlet hastanesinde bir tane onkoloji doktorunun yetersiz olduğunu söyledim ve soru önergesi verdim ve yeni dönemde atama yapılacağı söylendi hala bekliyoruz’ dedi ve bizde kendisi gibi beklemeye devam ediyoruz. Bakalım Onkoloji de çile ne zaman bitecek.

Adıgüzel’e, Şehir hastanesi ve Tıp Fakültesi konularında neler diyeceksiniz? Diye sorduğumda aynen şu cevabı verdi; “Şehir hastanesi ile devlet hastanesini birbirinden ayırmalıyız. Şu anda planlanan şehir hastanesi devlet hastanesinin yerine yapılıyor. Şehir hastanesi işletme mantığında çalışır, gelir gider hesabı yapar. Bu para karşılığı hizmete döner. Ne kadar iş yaparsan o kadar para gelir.

Devlet hastanesi şu an Ordu’ya yetmiyor. Şu an yapılması gereken devlet hastanesinin arka tarafında kalan boş araziye yeni bir blok yapılacak, hizmete açılınca A blok yeniden yapılacak, orada yapılınca B blok yeniden yapılacak. Yanlış kararlar vermenin sonucu bu.

Eskipazar mevki sit alanı ayrıca botanik bahçe olayı var. zeminide dere yatağı orası ile uğraşana kadar bizim dediğimiz alan daha uygun. Önceliğimiz tıp fakültesi 10 yıl önce tıp fakültesi kuruldu ama aynı ihtiyaçları karşılamıyor. Üniversite yerde göstermiş ama yapılmamış. Burada hizmet yürümez. Öğretim üyeleri hep istifa edip gitti. Öğretim üyesi olmayınca asistanda gelmiyor. Acilen tıp fakültesi yapılmalı. Sorumluları göreve davet ediyorum” diye konuşmuştu.

Yani anlaşıldığı üzere sırf Şehir Hastanesi yapacağız diye ne Tıp Fakültesi kurabildik ne de mevcut Devlet Hastanesinin kapasitesini artırabildik. Yani bir kazanacağız diye üç kaybettik. 10 yılımız sağlıkta heba oldu gitti. Müsebbibleri de belli bu işin. Veballeri de boyunlarına olsun diyorum.

Tıp Fakültesinde 4-5-6’ncı sınıf öğrencilerini eğitimlerini tamamlamak üzere başka illere de gönderildiğini biliyor muydunuz? Öğretim Üyesi yok, asistan yok, öğrenciler geldiklerine bin pişman. Kısacası beyler, Tıp Fakültesi de elimizden gitti gidiyor! Haberiniz ola…

Ben ne mi düşünüyorum. Ben şimdi Ordu Üniversitesine atanan yeni İlahiyatçı ve Ordu Üniversitesine de İlahiyat Fakültesinin kazanımında önemli payı olan Prof. Dr. Rektör Ali Akdoğan’nı bekliyorum. Bakalım rektör Akdoğan, Hac’dan geldikten sonra bu konuyla alakalı nasıl bir hamle yapacak? Birlikte göreceğiz.