Mültecilerin göç haberlerini çok yakından takip ediyorum. Öyle zamanlar oluyor ki, dinlerken veya izlerken kanım donuyor, tüylerim diken diken oluyor. Türkiye’ye karşı sarf ettikleri sözler inanın kabul edilir cinsten değil.

Yunan sınırına ulaşan ve orada Yunan polisi tarafından dövülüp, darp edilerek yarı çıplak vaziyette yeniden Türkiye’ye gönderilen son Suriyeli mültecilerin, yabancı kanallara yaptıkları açıklamaları esefle kınıyorum.

BBC’ye açıklama yapan bir Suriyeli genç, konuşmasının bir bölümünde bakın aynen şu ifadeleri kullandı; “Millet bize Bizim askerlerimiz Suriye'de ölüyor, siz ne yapıyorsunuz" diyor. Sanki biz size dedik "Gidin bizim yerimizi kurtarın" Siz bizi kurtarmaya değil, sınırınızı kurtarmaya gittiniz. Bizi düşünmediniz, kendinizi düşündünüz" diye konuştu.

Bizde bir atasözü vardır! Besle kargayı, oysun gözünü. Ben şimdi bu adama ne diyeyim, ne söyleyeyim. Merhametten gerçekten maraz doğuyor. Bunlar kendi içlerinde ki gerçek mağdurları bile bu tür ifadelerle merhametin dışına sürüklüyorlar. Biz gözümüzün üstünde kaş yaparken onlar gözümüzü çıkarıyorlar.

Yukarıda Allah var. Bizim nasıl bir millet olduğumuzu 7 cihan, 7 düvel biliyor. 3-5 çapulcu varsın bilmesin. Onların bayrak egemenliğini, onların toprak egemenliğini, onların ırz ve namusları için mücadele ettiğimizi, onların anaları, bacıları, çocukları, yaşlı ve hastaları için verdiğimiz mücadeleyi varsın bilmesinler.

Yüce Rabbim, bu uğurda kararlılıkla mücadelesini sürdüren kahraman Mehmetçiğimizin yar ve yardımcısı olsun. Sözü uzatmaya da gerek yok. Görünen köy ortada değil mi? Sonuç, besle kargayı oysun gözünü…