Başımızdaki Corona musibetinin ehemmiyetini nihayet idrak etmeye başlıyoruz. Biz gazeteciler, müsibetin başımıza bela olduğu günden beri hep dışarıda olanı, biteni, yaşananları sizlere aktarmak için ortalığı kolaçan etmeye devam ediyoruz.

         Birkaç olumsuz davranışlar yer yer karşımıza çıkıyor. Örneğin hala sokaklarda tükürme alışkanlığımızdan vazgeçememişiz. Ayrıca çöp konteynırlarının yanlarına gelişi güzel çöp bırakmalar, gündüz vakti balkonlara gelişi güzel asılan çamaşırlar gibi bir sürü sorumsuzca davranışlar çıktı karşımıza.

         Çamaşır asma demişken sevgili okurlarım, yaptığım araştırmada gündüz vakti asılan veya serilen çamaşırların daha çok mikrop kapabileceği yönünde olduğudur.

          Çünkü salgından dolayı her gün belediyelerin yaptıkları ilaçlamalar, vektörel çalışmalar kapsamında ki çalışmalar, eksoz kirliliğinin saldığı zehirli gazları, ıslak veya nemli çamaşırların kapması daha kolay oluyormuş.

         Bunun yanı sıra yine sokakta, çarşıda pazarda öksürürken, hapşırırken, ağızların kapatılmamasıyla birlikte başkalarını tehdit edenlerde sıkça görülen manzaralar arasında yer aldı.

         Yüzde yüze yakın olmasa da alınan tedbirler yine de toplum olarak, millet olarak bizim derli toplu olmamız gerekmiyor mu?

         Alınan önlem ve tedbirlere karşı duyarlı olup, hassasiyetle hareket etmemiz gerekmiyor mu? Salgınla mücadele seferberliğinde, sosyal yaşam mekanlarında, ortak paydaş olarak kullandığımız kapalı alanlarda birbirimizin sağlığını tehlikeye atacak hal ve hareketlerden, davranışlardan uzak durmamız gerekmiyor mu? İşte o yüzden diyorum ki, gelin biraz daha derli toplu olalım…