En yetenekli olduğumuz alanlardan bir tanesidir burnumuzu her şeye sokmak. Ne hikmetse bu kez de burnumuzu sokmamak için direniyoruz. Hayırdır İnşallah. Koronavirüs, COVİD-19 tedbirleri kapsamında önemle üzerinde durduğumuz maske kullanımı ve sosyal mesafe kuralları bugünlerde yerle bir oldu.

Burnumuzu her şeye sokan bizim milletimiz, az bir rahatlama gelince maskeleri terki diyar eylediler. Sokun kardeşim sokun, burnunuzu o maskelere sokun. Korkmayın ölmezsiniz. Aileniz için, çoluk çocuğunuz için, dost ve akrabalarınız için, konu komşularınız için, burunlarınızı o maskelere sokun kardeşim.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, her gün yalvarıyor. Tedbirleri elden bırakırsak başa dönmemiz an meselesi diye. Bakan Koca, yine akşamdan sabaha uyarıp duruyor. Dikkat vaka sayıları hızla artmaya başladı. Bir de üstüne üstelik şu an artışların yüzde 60’ının da Anadolu illerinde daha fazla olduğunu da göz ardı etmemek lazım diyerek yas yas yalvarıyor.

Olayın vehametini, ciddiyetini, başımızda ki bu musibeti hala anlamayanlar maalesef çok fazla. Ulusal basın, yerel kaynaklar ve sosyal medya hesaplarından da görüyoruz ki, ciddiyetsizlik almış başını gidiyor. Bir bela bin müsibet doğurdu Türkiye’ye. Ama biz ne yapıyoruz? Yüzümüzü gere gere, burun bir adım önde, uygun adım marş, bildiğimizi okumaya devam ediyoruz.

Sözün özü; Kardeşim, aylardır harcanan emeğe, aylardır harcanan çabaya, aylardır verilen mücadeleye yazık. Bakın adamlar ne diyor; ‘Mücadele başa dönmemiz an meselesi’ diyerek tedbirleri elden bırakmamamızı ve sorumluluklarımızın dışına çıkmamamızı istiyorlar.

Her şeye burnumuzu soktuğumuz o yeteneğimizi maskelere sokarak ta devam ettirelim lütfen… Korkmayın! O maskelerde virüs, mikrop herhangi bir şer yok. Aksine olanca virüs ve mikroplardan sizi korumaya da devam eder. O yüzden sokun kardeşim sokun, burnunuzu o maskelere sokun.