COVID-19 ile mücadele ve tedbirleri kapsamında vatandaşlara sağlanan bir takım kolaylıklar fırsatçıların ekmeğine yağ sürmeye maalesef devam ediyor. Bankaların konut ve araç alımlarında kullandırdıkları kredilerde faiz indirimlerine gitmeleri, görünen köyde hiçbir işe yaramadığı gözlendi.

Mayıs ayında Türkiye genelinde 50 bin 936 adet konut satıldığı istatistik rakamlarınca belirlendi. Böylelikle geçen yılın aynı ayına göre konut satışlarının yüzde 44,6 azaldığı saptanırken, son 6 yıl içinde satış adetlerinde düşüş yaşandığı da ayrıca gözlendi.

Peki, Ordu’da son dört ay içerisinde konut satışları ve taleplerinde ki durumdan haberiniz var mı? Bir kere konut satışlarında Türkiye genelinde olduğu gibi yüzde 30-35 civarlarında bir azalmanın söz konusu olduğunu peşinen söyleyeyim. Böyle giderse bu durum yılsonuna kadar da devam edecek gibi görülüyor.

Sebep; Çok belli, bankalar her ne kadar konut kredilerinde indirime gitse de, konut veya daire sahiplerinin nasıl olsa banka kredisi ile alıyorlar diyerek daire fiyatlarına yaptıkları kontrolsüz ve anormal artışlar yüzünden satışlar da haliyle kesat gitmeye başladı.

Bakınız, Mart ve Nisan aylarında 300 bin lira olan bir daire, Mayıs ve Haziran aylarında mülk sahiplerince 380-400 bin liralara kadar zamlandırıldı. Yine aynı dönemler içerisinde 400 bin lira olan bir daire son iki ayda zamlanarak 480 ila 520 bin liralara kadar fırladı.

Özümüzde ve doğamızda var. Başımızı sokacak bir evimiz olsun başka bir şey istemeyiz diye. Şimdi bu koşullarda hangi memur, işçi ve emeklinin bu kadar kredi çekmeye maaşı yeter? Siz söyleyin. Yetene de bu kadar vur abalıya yapılmaz. Acaba gözlerini bu banka kredilerine diken mal sahipleri, dar gelirli emeklinin, orta direk memur ve işçinin hesabını hiç mi yapmazlar?

Diyelim ki, yılların birikimini yapmış, yememiş, içmemiş, dişinden tırnağından artırmış bir kenara koyduğu üç beş lira ile daire almaya kalkan vatandaşların heveslerinin de kursaklarında kaldığını da mı hesap etmezler. Dört ay içerisinde bir daireye yüzde 30’lara varan hatta aşan zamlar reva mı? Bunu ve bu sistemi kontrol eden, denetleyen ve sorgulayan bir merci veya bir makam yok mudur?

Gördüğünüz gibi dostlar. Hükümet ne yaparsa yapsın, bankalar ne yaparsa yapsın, fırsatçılara indirimler bahane zamlar şahane oldu değil mi? Krizi bile fırsatçılığa çevirenlere her zaman söylediğim bir söz vardır; “Gözünüzü toprak doyursun” daha ne diyeyim başka…