Kabine toplantısı yapıldı.

Tam 3,5 saat sürdü.

Cumhurbaşkanı, “Salgının seyrine göre ihtiyaç duyulan her zaman halkımızın her bir ferdinin yanında yer almayı sürdüreceğiz.” Dedi

Ve yeni kontrollü normalleşme sürecini başlattı.

81 vilayetimiz renklere ayrılmış durumda.

Düşük riskli mavi,

Orta riskli sarı,

Yüksek riskli turuncu,  

Çok yüksek riskli kırmızı…

Bizim rengimiz kırmızı.

Her hafta risk durumuna göre, illerimizin renkleri yeniden tespit edilecek.

Valiliklerimiz başkanlığındaki il hıfzıssıhha kurullarımız bu güncellemeye göre uygulamayı gözden geçirecek ve yeni düzenlemelere gidecek.

Tedbirlerin sıkılaştırılması veya gevşetilmesi kararı verilecek.

Neden?

Çünkü rengimiz kırmızı.

Bitmedi daha…

Hafta sonu sokağa çıkma kısıtlaması devam edecek.

Cuma akşamı 21.00 ile pazartesi sabahı 05.00 arasında evdeyiz.

Restoran, lokanta, kafeterya, tatlıcı, pastane, kıraathane, çay bahçesi gibi yerlerin kepenkleri bir süre daha kapalı kalacak.

Çünkü bizim rengimiz kırmızı.

Halı saha, yüzme havuzu ve benzeri tesislere de müjdeli haber yok.

Nikâh ve nikâh merasimi şeklindeki düğünler çok riskli bölgelerde 50 kişiyi geçmemek ve 1 saati aşmamak kaydıyla yapılabilecek.

65 yaş üstü ve 20 yaş altı grubu vatandaşlarla ilgili düzenleme arttırılacak. Daha fazla evde kalacaklar yani.

Canımız sıkılacak belli ki.

Evde kanepede oturmuş televizyon izlerken, camdan sokaklara bakacağız melül melül…

Tüm bunlar neden mi?

Çünkü rengimiz kırmızı.

Bir de dün Sırrıpaşa caddesinde, orada burada yediğimiz hurmalar…