İktidara baksanız ortalık güllük gülistanlık. Muhalefete baksanız ortalık feryat figan. Ücretsiz sinema veya tiyatro izleyen vatandaşa baksanız, cep delik cepken delik. Türkiye’nin gündeminde şu sıralar malum ekonomi koşulları var. Birbirine bindirene bindirenleri görseniz aklınız tavana vurur Vallahi.

Şimdi aynayı bir tutalım bakalım ne göreceğiz. Esnaftan başlayalım. Her fırsatta esnafa her türlü desteğin verildiğini ve verilmeye devam edeceğini söyleyen iktidar mı? Yoksa bir yıldır öldük, bittik, perişanız diyen esnaf mı doğru söylüyor. Desteklerin de yetersiz olduğunu söyleyen esnaflar da dahil buna.

Memur, 4 bin Lira’dan aşağı maaş alamayan memur da geçinemiyormuş! Oysa hükümet, enflasyon oranlarına göre memur maaşlarında da iyileştirme yapıldığını peyder pey dile getiriyor. Memur mu yalancı? Hükümet mi? Yani 657’ye tabi olanlar mı? Yoksa bunların aylıklarını her ay tıkır tıkır yatıran sistem mi?

İşçi, asgari ücret alan da, asgari ücretin altında ücret alarak geçinmeye çalışanlar, öldüm, bittim, eridim türküsünü hit yaptılar bu sene. Bu sene bunlara yapılan zamlarla birlikte maaşlarını iyileştirme yönünde adımlar atıldığını söyleyen hükümet, burada da mı doğru söylemiyor? Acaba…

Gençler, işsizlikten dem vuran gençler. Rakamlar açıklandı. İşsizlik binde 8 düşmüş. Yani yüzde 12-13’lere gerilemiş. Bunu iktidar cenahı söylüyor tabi. Peki ya gençler ile muhalefet ne diyor? Meğer onlara göre de işsizlik rakamları iktidarın tam aksine iki katı yani gerçek işsizlik rakamları yüzde 23-24’ler de imiş. Burada da çık işin içinden çıkabilirsen.

Çifçiler, oy çiftçiler oyyy. Bir dokunup bin ah işittiğimiz çifçiler. Tarım politikalarında artık dünya ülkelerine rol model olmaya başladık diyen hasatçıların başı mı? Yoksa hasadı ekip, diken, biçen mi doğru söylüyor? Çifçi, borç batağında gırtlağına kadar gömüldüğünü, hükümet ise her alanda çiftçiye bütün desteğini verdiğini söylüyor. Burada da kimin burnu uzuyor bilmiyorum.

Emekli, oy canım emeklim. Hele yeni emekli olanlara vah ki vahhh. Asgari ücretin yarısının altında bile emekli maaşı alanlar. Asgari ücretin çokça altında maaşla geçinmeye çalışan ayakta durmaya çalışan emeklim. Valla kendimden bilirim. Siz ne derseniz deyin. Baştan sona, yerden göğe kadar haklısınız. Burada size karşı sıkılan palavralara karşı, iktidara da, muhalefete de ben inanmıyorum.

Gelelim neticeye, filmin veya oyunun son perdesine. Aynada gördüğümüz üzere bu ülkede ülke nüfusunu 3/2 mutsuz, fakir ve perişan. Birilerine göre bu pandemi sürecine rağmen her şey süt liman, birilerine göre de dediğim gibi ortalık feryat figan. Emeklileri bir kenara ayıracak olursak, inanın bende anlamadım gitti. Sahi kardeşim bu ülkede geçim üzerine kim doğru, kim yalan konuşuyor acaba arkadaş…