İki büyükşehir belediye başkanı; henüz ciddi miktarda ne yol ne köprü ne tünel ne de metro yapıp hizmete sunabildiler. Ama hem seçildikleri illerde yapılan memnuniyet anketlerinde hem de Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin ulusal ve uluslararası kuruluşlarca yapılan anketlerde, seçildikleri dönemde aldıkları oy oranlarından çok daha fazlasını alabilecekleri anket sonuçlarına yansımış görünüyor.

Şayet 2023 de seçimler ertelenmez de yapılırsa ve her ikisinden biri aday olursa yeni Cumhurbaşkanımız olacak gibi görünüyor. Hatta YSK seçimleri iptal ederek yeniletse bile anketlere göre bu görünüm değişmeyecek gibi duruyor.

Kamuoyunun genelinde sadece 2 yıldır tanınan ve bilinen bu iki belediye başkanı nasıl olur da 19 yıldır iktidarda olup binlerce proje yapıp hizmete sunmuş bir iktidar adayından daha fazla oy alabilecekleri duruma gelebilir?

Soruları sorup cevapları aranmalı…

İktidar partisi hangi hataları yaptı da muhalefetin hiçbir şey yapamadığı bir dönemde neden sürekli ve istikrarlı bir şekilde anketlerde ki oy oranları eriyor? Onca yol, köprü, tünel, konut, hastane, havaalanı, metro vb gibi yatırımlar neden anketlerdeki oy oranlarını artıramıyor anlaşılır gibi değil.

Veya başka bir şekilde sorarsak; bu iki büyükşehir belediye başkanı neyi doğru yaptı da tercih edilmelerine yönelik anketlerdeki oranları bu kadar yükselebildi?

Acaba iktidar israfı itibar zannedip betonlu ve garanti ödemeli yatırımları insanından önceye koymuş olabilir mi?

Yoksa muhalefet israfa dur deyip tasarruf ederek kaynaklarıyla önce insana hizmet etme yöntemini seçmiş olabilir mi?

Acaba, iktidar yöneticileri özellikle pandemi döneminin mücbir zorluklarını görmemezlikten gelip inatla ve ısrarla betonlu ve garanti ödemeli yatırımlarda ısrar edip insanına yeterli desteği veremedi mi?

Yoksa muhalefetin yöneticileri yönettikleri kurumlarda tasarrufu önceleyip ve verimlilik sistemi uygulayıp “Önce İnsan” diyerek hizmetlerini insan odaklı temel ihtiyaçları karşılamaya mı çalıştılar?

Acaba cevapları İSRAF, TASARRUF ve İNSAN kavramlarının hem seçmen hem de yöneticilerimiz tarafından önce unutulmasında ama şimdi hatırlanmış olmasında mı aramalıyız?

Yoksa “Eski Türkiye” ile “Yeni Türkiye” anlayışlarına sahip olanların tercihlerini anketlere yansıtması mı bu? Hangisinin daha yaşanır olduğunu ispat edercesine hem de…

Görünen o ki; her iki anlayışın tarafları ittifaklar halinde birbirlerini yüzde 40 ile yüzde 60 oranlarında konsolide etmişler.

O halde seçmenlerin çoğunluğunun anketler aracılığı ile iktidara vermeye çalıştıkları mesaj: 

“Geleceğin yöneticilerini; aciliyeti olmayan, gereksiz, verimsiz betonlu ve borçlu yatırımları önceleyip israf anlayışında olanlardan değil “ÖNCE İNSAN” kavramını benimsemiş, “Halkını yaşat ki, Devletin yaşasın” anlayışında olan, tasarruf etmesini ve ettirmesini bilenlerden ve kamu malının iktidardaki yöneticilere değil halka ait olduğuna inananlardan ve kaynakları doğru ve verimli yatırımlarda kullananlardan seçeceğiz.” 

Şeklinde olabilir mi?

Şimdiden başta tüm okurlarım olmak üzere Yüce Türk Milleti ve İslam aleminin Kurban Bayramlarını kutluyor, hayırlara vesile olmasını diliyorum.