Ordu’da Mali Müşavir ve Muhasebeciler, sürekli artan iş yükü, angaryalar, haksız rekabet ortamı ve cezaların, mesleği yapılabilir olmaktan çıkardığına dikkati çekiyorlar bugünlerde.

Muhasebe dışında onlarca iş yaptıklarını belirten Muhasebe bürolarında çalışanlar çok basit bir bilgiyi talep ederken bile kamu kurumları ‘muhasebecinize söyleyin o halleder’ diyerek topu kendilerine attıklarından oldukça şikayetçiler benden söylemesi.

34 yıl önce mesleğin yasal statü kazanması sahip oldukları haklar açısından atılan ileri bir adım olan Odalar ve onların üst birliği olan Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB) kuruldu.

Ancak bu gelişmeler ışığında, akademik dinamiklerle saygınlığını artırarak olgunlaşması beklenen meslek hala 34 yıl öncesinde kalmış durumda gibi gözüküyor. Yasaya yapılan yamaların mesleğin icrasına katkı sağlamadığını belirten Mali Müşavirler artık yeter diyor ve bu yasayı kabul etmiyoruz diyerek, talepleri doğrultusunda, bugüne uygun, mesleki tanımların yeniden yapıldığı, akademik temeli olan yasa istediklerini dile getiriyorlar.

Kovid-19 pandemisinde ara vermeden çalışan, işletmeler, kurumlar ve mükelleflerle sürekli temasta bulunan mali müşavirler ve çalışanlarının salgında ciddi kayıplar verdiğini de unutmamak lazım. Ne yazık ki her geçen gün artan kayıplar sebebiyle pandemi sürecinden en çok etkilenen meslek gruplarından biri de Muhasebeciler oldu değil mi?

Bağımlı çalışanların özlük haklarının TÜRMOB ya da odalar tarafından teminat altına alınması lazım. Destek ve teşviklerden faydalanmalarının sağlanması, kamu hizmeti yapıyor olmaları nedeniyle Yeşil Pasaport alma haklarının yasalaşması, arabuluculuk yetkisinin tanınması gibi talepler de yine muhasebeciler adına yerine getirilmeli diye düşünüyorum.

TÜRMOB’da 115 bin Serbest Muhasebeci ve Serbest Mali Müşavir 4 kişiyle temsil ediliyor. 4 bin 800 Yeminli Mali Müşavir ise, 5 kişi ile temsil ediliyor ve genel başkanının yeminli mali müşavir olması zorunluluğu bulunuyor.

Bugünlerde muhasebecilerin en önemli talepleri ise 3568 sayılı Meslek yasasının değiştirilmesi, demokratik hale dönüştürülmesi, adaletin sağlanması ve günün koşullarına uygun hale getirilmesi olduğu dikkate alınması gerekmiyor mu?

Bunca sorun ve beklenti içerisinde olan Muhasebeciler ve Mali Müşavirler, bunlarda yetmiyormuş gibi kamu kurumlarında görev yapanların, vatandaşları sürekli ‘muhasebecinize söyleyin o halleder’ diyerek işleri başlarından savuşturmaları ve topu muhasebeciye bırakmaları ne kadar etik ve ahlaki düşünemiyorum.