Haftaya Türkkan polemiği damgasını vurdu. Onca derdin, tasanın içerisinde günlerdir şehit yakını Türkkan’a ne dedi, Türkkan şehit yakınına neden küfür etti olayını konuşuyoruz. Siyasetin en tepesinden tutun, çarşıda pazarda, evde, kıyıda köşede konuşulan konu hep bu oldu. Olmaya da devam edecek gibi duruyor.

Şimdi eğri oturup doğru konuşma zamanı gelmedi mi sizce? 

Meclis grup konuşmasında Akşener, olayı tasvip etmediğini üstüne basa basa söyledi. İki tarafında yanlış yaptığını üstelik şehit yakının Türkkan üzerinden kendisine küfür ettiğini net bir şekilde dile getirdi. Akşener, devamında ise Türkkan’ın sinirlerine hâkim olamadığı için bu olayın meydana geldiğini ve bu olayı İYİ Partinin sahadaki çalışmalarından rahatsız olan provokatörlerin gerçekleştirdiğini iddia etti. İYİ parti, Türkkan için gereken adımları attı. Türkkan’ı görevinden istifa ettirdi.

Gelelim saadete! Bu ülke, AKP öncesinde de şehitler verdi. Bugünde vermeye devam ediyor. Yarında şehit vereceğiz. Bu gerçeklikten farklı bir şey ile kimse kendini kandırmasın. Bir şehit yakını bu üstün vasfa haiz oluyorsa, bu vasfa da hakkıyla sahip çıkması gerekmiyor mu?

Ama bunu başkalarının maşası olarak ve birilerine yaranmak için değil o vasfın kendisine teslim edilen maneviyatına sarılarak sahip çıkması gerekiyor diye düşünüyorum. Başkalarına hakaret ve küfür ederek bu maneviyata sahip çıkamaz. Biz öyle bir nesiliz ki, normal ölülerimizin bile kemikleri sızlamasın diye attığımız her adıma, ettiğimiz her söze imtina ederiz.

Siyasetçiye gelince; bu ülkede siyaset yapmak zor zanaattır. O yüzden başına her ne gelirse gelsin, gittiğin her yerde ne ile karşılaşırsan karşılaş, Akşener’in de dediği gibi sinirine ve sabrına sahip çıkmayı bileceksin. 

Unutma! 

Sonuç olarak, bu ülkede yerimiz, safımız, konum ve mevkiimiz ne olursa olsun, kimsenin kimseye böylesi eylem ve hakaret etmeye hakkı yoktur. Olamaz da!  Mekânı cennet olan şehitlerimiz ve gazilerimiz hepimizindir. Vatan ve bayrak hepimizindir. 

Aynı dil ve inançta aynı dili konuşurken, ister şehit yakını isterse siyasetçi olsun, hangi sıfatla olursa olsun hiç kimsenin bu tür söylemlere ve eylemlere kalkışmaya hakkı yoktur. Üstelik bunu bir siyasi partiye yaranmak için yapan şehit yakınının ise hiç hakkı yoktur. 

Bir oyumuz var! Siyasetçi gelir derdini anlatır, oyumuzu ister, talep eder değil mi? Bizde birey olarak yani vatandaş olarak verir veya vermeyiz. Bu işe ne maneviyat ne mahremiyet ne de beka sorununu karıştırmak kimsenin hakkı değildir. Hele ki şehit kanı üzerinden oy devşirmek menfaat sağlamak şerefsizliğin zirvesidir.

Şimdi siyasilere soruyorum! Size oy vermeyen şehit analarına küfür ederken, yerlerde ve mahkemelerde süründürürken iyi ama başkası küfür ederken kötü… Öyle mi? 

Sizin hepinizin bu tür çifte standartları da iyice kabak tadı verdi artık. At terli… Yemiyoruz artık sizin bu tür numaralarınızı, provokasyonlarınızı  ve trol provokatörlerinizi… 

Millet aç, açık, sefalet içinde… 

Bunlara karşı aldığınız ve alacağınız tedbirlerle gelin bize…

Yeter artık! Boş yapmayın…