Siyasette üslubun, nezaketin, karşılıklı anlayışın, hoşgörünün, birlik ve beraberliğin raydan çıktığı bugünlerde, gönlümüz geçmişteki nezih ve naif insanları daha çok özler oldu. Yalnızca siyasette mi? Yaşamsal alanlarımızın hemen bir çok alanında da her geçen gün aynı hırs ve kibirle karşılaşmıyor muyuz?

Ben bu özlem ile yanıp tutuşurken, Rabbim hayra yorar İnşallah dün gece rüyamda sevgili merhum İsmet Şenocak amcamı görüverdim. Demokrat’tı hem de öyle böyle değil, adam gibi adam demokrattı. Gençlik yıllarımda birçok anımda olmuştur hem sanayici hem de kalender siyasetçi İsmet amcamla.

O ve onun gibileri daha çok anmaya, yad etmeye ömrüm yettiğince hatıratlarını yaşatmaya devam edeceğim elbet. Günümüz siyasetçilerini hiç suçlayıp, yerden yere vurmaya tabi ki yeltenmeyeceğim. Bilirsiniz bu benim ne tarzımdır ne de ahlak ilkelerime uymaz zaten. Biz neden siyasette bugün bu seviyesizliğe bu denli düştük? Oturup bunu düşünmek ve hesabını yapmak lazım değil mi?

İsmet Şenocak benim tabirimle İsmet amcam, Ordu aşığı bir sanayiciydi. Yüzlerce insanın aşı, ekmeği idi. Çalışanlarından kimseyi kimseden ayırmazdı. Yaşadığı şehirde de ayak bastığı elini uzattığı her yerde de aynı ölçüde istikrarını son nefesine kadar sürdüren bir isim oldu.

Anlayacağınız son vaktine kadar bu şehrin son değil, Şenocağı olarak tütüverdi. Son değil dedim çünkü ondan bayrağı devralanda onun kadar ulvi, nezif ve naif bir insan oldu. Oğlu, gözbebeği, biricik evladı Cem Şenocak’da babasının yolunda babasına yakışan bir vasıfla Şenocağı tüttürmeye devam ediyor. Millete aş, ekmek olan bu insanlarımıza da Allah hiçbir zaman zeval vermesin.

Hep söylerdi İsmet amcam, Siyaset şahsiyet ve karakter işidir. Millete, devlete ve bayrağına hizmet işidir. Menfaatini düşünen insanın şahsiyetinden ve karakterinden şüphe ediniz derdi. Siyasette menfaat elini kaldırarak gösterdiği ay yıldızlı bayrağımız ve devlet ile millet içindir der dururdu. Sevenleri ara sıra ona Binaenaleyhçi İsmet, Kır’atçı İsmet diye takılıverirlerdi. O da gülümser geçerdi.

Siyasette iyi de talebeleri vardı. Vatanperver, şehirlerine, bayrağına ve milletine aşık talebeleri de sayıca fazla idi. Bir diğeri de merhum Hakkı Yılmaz’dı. Onunda hakkını teslim etmeden geçemeyeceğim. Rabbim Hakkı abimizin de mekanını cennet eylesin. Hakkı abi de siyaset yaptığı yıllarda hatta bir ara Demokrat Partinin il başkanlığı döneminde de karşılıklı anlayış ve hoşgörüye çok önem verirdi.

İsmet amcamın temel felsefesi çok çalışmak, bir değil, birlikte üretmek, başarmak, yenilgiyi aklının ucundan bile geçirmez, hatayı da lüks görmezdi. Şehrin menfaatleri söz konusu olunca siyasi kimliğini arka cebine koyan bir isimdi. Hiçbir ayrım yapmadan Ordu için herkesi koluna takar, herkesin de koluna girerdi. Şimdi öyle mi? Bir program yapmaya kalsak, benden başka kim gelecek? Ne soracaksın? Gibi gibi diye soruveriyorlar hemen.

Bugün siyaset seviyesinde geldiğimiz nokta ne olursa olsun. Ben rüyamda İsmet amcam, Hakkı abim gibi isimlerin önümüzde ki süreçte daha da çok artacağına tanık oldum. Açlıkla özlem duyduğumuz bu siyaset seviyesine rüyamda da umut olduğun için ruhun şad, mekanın cennet olsun İsmet Şenocak, namı değer İsmet amcam.