Ne oldu?

Nasıl oldu anlayamadık aslında.

Dolar acayip yükseldi, aldı başını 18’lere gitti.

O zamanlar kimileri öyle sevindi, öyle bir sevindi ki sormayın.

***

Bir uçakta pilot aniden hostesleri çağırmış ve demiş ki:

—Uçak düşmek üzere. Tüm yolculara atlamalarını söyleyin. Şu anda deniz üzerindeyiz ve denize çok yakın uçuyorum, atlarlarsa kurtulma şansları var, ama atlamazlarsa herkes ölecek!!!'

Tabii, böyle bir şeyi insanlara yaptırmak çok zor.

Hosteslerden en akıllısı düşünmüş taşınmış, 'Herkese uygun bir dille anlatılırsa uçaktan atlamaları sağlanır.' diye karar vermiş ve ilk olarak Amerikalı kafilenin yanına gitmiş:

—Sayın yolcularımız; üzerinde bulunduğumuz alan Japonların araştırma laboratuarlarıyla kaplı. Eğer oraya ulaşırsanız tüm Japon teknolojisi sırlarını kaparsınız!'

Bütün Amerikalılar koşarak çıkışa gitmişler ve atlamışlar;

Sonra hostes İngilizlere yönelmiş:

—Sayın yolcularımız, şu anda dünyanın en geniş ve verimli sömürgeleri üzerindeyiz; eğer hemen el koyarsanız sonsuza dek sizin olurlar!'

Bütün İngilizler hevesle atlamışlar.

Sıra Fransızlara gelmiş. Hostes:

—Bayanlar baylar, affedersiniz rahatsız ediyorum; fakat rica etsem uçaktan atlar mısınız? Şimdiden teşekkür ederim. Demiş.

Fransızlar:

—Tabii, mersi!' deyip sırayla atlamışlar!

Hostes bu kez Almanlara yönelmiş:

—Atlayın aşağı çabuk! Diye bağırmış. Alman kafile 'Hail!' diyerek atlamış.

Veee sıra gelmiş Türkler'eee. Hostes yandan yandan gülümseyerek ve koltuğa hafif dayanarak şöyle demiş:

—Siz var ya siz... Buradan hayatta atlayamazsınız...

***

Dolar düştü.

Kafası üzerine çakıldı kaldı.

Hani yükselirken o sevinenler vardı ya,

İşte onlar bu defa düştü diye sevindiler.

Yükselirken de, düşerken de kendilerinden geçip bayram ettiler.

Neden, niçin böyle davrandılar vallaha anlayamadık…

Biz var ya, biizzzzzz….