AK Parti Ordu Milletvekili Ergun Taşçı’dan şimdi kamuoyu bir açıklama bekliyor.

Öyle lafı kulağa fısıldayıp, kenara çekilmek yok. Ordular senin, Hilmi Güler’in katılmadığı iftar programında, Haluk İpek’in kulağına eğilerek, “Bundan genel merkezde rahatsız. Genel merkezde artık gün sayıyor” sözlerinin cevabını bekliyor.

Bir kere milletin vekâletini alarak milletvekili olmadığın aşikâr. Sistemin hasbelkader vekili oldun. Eyvallah dedik bugüne kadar. Eyvallahta güzel kardeşim elini, kıçını, atmadığın, burnunu sokmadığın yer kalmadı.

Üstelik bugün öyle aciz durumdasınız ki, tahıl pazarında AK Parti Ordu Milletvekilleri kim diye sorduğumuzda hem senin için hem de birinci sıra adayı Şenel Yediyıldız için “Bunlar gerçekten milletvekilimi? Şaka yapmıyorsunuz değil mi?” diyen vatandaşın sayısı da hat safhada.

Şimdi sayın lafını da bir kenara kaldırıp, Ergün Taşçı, bir zahmet sorduğum soruların cevabını ivedilikle kamuoyu ile paylaşırsan memnun oluruz. Ha paylaşma tenezzülünde bulunmak istemezsen bende bu meseleyi temcit pilavı yaparım, bilesin…

Birincisi, Dr. Mehmet Hilmi Güler’in siyasi hayatını bir kenara bırakıp, insanlığını, ailesini, köklü gelmiş geçmişini, bu şehre sevdasını sayamayacağım binlerce argümanı görmezden gelip, İpek’e o sözü, 2023’de seni bir kez daha listeye koysunlar diye mi söyledin?

İkincisi, hiç mi utanmadın? Hiç mi sıkılmadın? Fatsa’dan başladın Ordu Üniversitesinden çıktın. Yetmedi hastanelere el attın. Anlaşılıyor ki doymamışsın. Kimsin sen? Kim?

Şimdi senden şunu bekliyoruz!?

Bir, AK Parti Ordu Milletvekili olarak çık açıkla. Genel Merkezde Dr. Mehmet Hilmi Güler’den rahatsız olanlar kim? Recep Tayyip Erdoğan mı? Numan Kurtulmuş mu? Binali Yıldırım mı? Mustafa Şentop mu?

Ergün Taşçı söyle bakalım, en üst kademede ki bu isimler mi? Yoksa partinin içini oymaya çalışan başkaları mı? Bunu açıklamak zorundasın. Çünkü vebal altında kaldın.

Şimdi senin de ne olduğunun şeceresini aşağıya dökeceğim. Gördüm ki, senin de İpek’den aşağı kalır bir yanın yokmuş, buyur şimdi buradan yak Taşçı efendi…

Bu kavga, önce başka bir AKP Ordu Milletvekilinin Ordu’nun yerel bir radyo programında Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Hilmi Güler’i ve özel kalem müdürü hakkında “Ordu’ya müdahale edemez, etmemeli. Ordu’ya şekil veremez, vermemeli. Devlet memuruna müdahale etmemeli. Arkasına (Numan Kurtuluş’u kast ederek) birilerini alarak Ordu’daki bürokrasiyi dizayn etmeye kalkışırsa bu iş olmaz. Ama hiç kimse merak etmesin, çözülecek. Bunların hepsi çözülecek.” diyerek hedefe oturtması ile başladı.

Aynı kavga, Gençlik ve Spor Bakanlığının Ankara’daki Ordu ilinde yapılacak spor yatırımlarının protokolü töreninde seninl, toplantıya katılmayan AKP’li Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Hilmi Güler adına katılan özel kalem müdürü Mehmet Altun’la yumruklaşarak kavga etmen ile devam etti.

Sen şimdi şu sorulara cevap ver bakalım…

Kavganın sebebi senin OBB Başkanından talep ettiğin bazı şeylerin Hilmi Güler tarafından yerine getirilmemiş olması mıydı?

Münakaşalar, hesaplaşmalar ve bu kavga o andan itibaren mi başladı?

Senin taleplerinin engellenmesinin sebebi olarak OBB Özel Kalem Müdürü Mehmet Altun’u mu görüyordunuz?

 Seninle beraber hareket eden diğer Ordu AK Parti milletvekilleri ile birlikte bu kavgayı partinin MKYK’na mı taşıdınız?

Arkanıza da MKYK üyesi Haluk İpek’i mi aldınız?

MKYK nın ortasına kurduğunuz kazanda Hilmi Güler’i kaynatmaya başladınız mı?

Haluk İpek’i Orduya getirmek Hilmi Güler’e karşı yaptığınız bir gövde gösterisi miydi?

Bu yüzden Hilmi Güler’in iftar programına katılmayacağını biliyordun değil mi?

Burada kriz yaratıp fırsata çevirmeye çalıştığın doğru mu?

Bak Taşçı, bu işin sonunda Hilmi Güler’i kaynatacağız diye kurduğunuz o kazanda sen ve senin yanında veya arkanda olanların kaynadığını gördüğünde sakın şaşırma olur mu? Çünkü Hilmi Güler’in de eli pancar doğramayacak elbette…

Seçim aday listeleri yapılırken kimin kimi kazana atıp kaynatacağını, canı sıkılan kim, rahatsız olan kim, hedefte olan kim, günü sayanlar kim ise hep beraber bekleyip göreceğiz…