Evreka kelimesini duyduğunuzda, sanırım çoğunuzun aklına Arşimet’in “Buldum ( Yunanca ’da Eureka)” nidaları ile hamamdan çıplak bir şekilde fırlaması gelir. Ee, ne de olsa “ Batmazlık İlkesi” olarak da adlandırılan suyun kaldırma kuvvetini bulmuştur kendisi…

Rivayete göre bir gün kral, bir kuyumcuya belirli bir miktar altın verir ve ondan hediye edilecek kadar güzel bir taç yapmasını ister. Kuyumcu, kendine teslim edilen ağırlıkta bir taç yapar ancak kralın kulağına kuyumcu ile ilgili bazı söylentiler gelir ve kralın içine, dışı altın olan tacın, içinin başka elementler karıştırılarak yapıldığı kuşkusu düşer.

İşte tam da o anda, bu kuşkuyu gidermesi için Arşimet’in yol göstericiliğine ihtiyaç duyar. Arşimet, tacı kırmadan gerçeği öğrenmenin bir yolunu bulmalıdır ama nasıl?

Başına üşüşmüş düşüncelerin oluşturduğu yorgunluğu biraz olsun hafifletmek için hamama giden Arşimet burada, su ve cisimlerdeki yoğunluk farkının oluşturduğu itme kuvvetinin farkına varır! Küvetteki suyun içine girdiğinde, yükselen ve taşan su, onun, aradığı sorunun cevabını bulmasında etkili olmuştur. “ Buldum ” anlamındaki “ Evreka” çığlıkları ile bir an önce fikrini söylemek için giyinmeden koşarak hamamdan çıkmıştır.

Aslında, hamamdan çıplak çıkması haricinde çok yönlü özelliği ile tanınması gereken bir zat kendisi! Matematik, Geometri, Fizik, Astronomi ve Felsefe alanındaki önemli başarılarda adına rastlamak mümkün…

Makaralar yardımıyla kurduğu mekanik düzenekler ve aynalar yardımıyla yansıttığı güneş ışığının şehir savunmasında üstünlük sağlaması, ürettiği savaş makineleri, kralın karaya indiremediği gemi için kurduğu düzenek, kürenin yüzölçümü ve hacminden yola çıkarak “pi” sayısını bulması, eşit kollardaki, eşit ağırlıkların dengede kalması prensibi gibi birçok yenilikte “Evreka” demiştir kendisi aslında…

Çünkü O; kendine gösterilecek olan bilimsel dayanak ile tüm dünyayı yerinden oynatmaya hazırdı!

Bu arada merak edenler için belirtelim: kuyumcu yaptığı tacın içine gerçekten başka elementler karıştırarak yolsuzluk yapmış!