Milyonların beklediği asgari ücret rakamı önceki gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından net 8 bin 500 Lira olarak açıklandı. 2023 yılında işçiler bu rakamla başlayacak. Ancak o kadar soru ve sorun var ki! Ne hükümet ne de sistem bu soru ve sorunlara bugüne kadar bir çözüm bulmuş değil.

Şimdi ve en birincisi ve en önemlisi şudur! Evet asgari ücret 8 bin 500 Lira. Bu paranın tamamını alamayan işçinin olduğu her kesim tarafından bilinir. Yani işveren işçi ile anlaşır 6 Bin Lira verir ve asgari ücretin geri kalan üzerini geri alır. Üste kalan 2 bin 500 Lira işverenin cebine geri döner. İşçi bu durumu kabul etmezse işine son verilir yani işinden olur. 

Alan memnun satan memnun bir maaş sistemi hakimiyetini sürdürdüğü müddetçe ülkede alın teri ve emeğin hakkından ve vebalinden hiçbir yönetim ve iktidar kurtulamaz. Gerçeğe dönersek istemeyerek te olsa işçinin hakkını yemek zorunda kalan işverene de hak vermemek mümkün değil. Bugün bir işçinin maaşı ve sigortası 11 bin 750 Lira tutuyorsa gel de bu ülkede işçi çalıştır be kardeşim.

Değneğin iki tarafı da tutulmuyor. Sayılı kişiler ancak bu asgari ücret rakamlarını ödeyebilirler. Ya geri kalan milyonlarca işveren ne yapacak? Ya işçiye teklif ettikleri maaşları ödeyerek devam edecekler ya da kapıyı bugünden açarak işçiye yol gösterecekler. İşte tam da asıl olan gerçek bu. Bugünün Türkiye’sinde.

İşverenler şimdi sigorta ve maaş ödemeleri için hükümetten ayrı bir destek paketi bekliyorlar. Hükümet bu paketi sunmazsa Ocak ayında ya herro ya da merro planı devreye girer ki o zaman da kaybeden taraf kim olur acaba? İşçinin maaşı ve primleri işverenin cebinden çıktığına göre kaybeden tarafından kimin olacağı belli değil mi?

Emeklilerin durumunu da bir sonra ki yazımda sizlerle paylaşacağım. Emeklilerin durumu da pek iç açıcı olmasa da birkaç satır karalayacağım. Zira hükümetin ivedilikle hem işverenin hem de işçinin bu gerçeğini görerek yeni düzenlemeler yapması artık kaçınılmaz olmuştur diyerek şimdiden uyarmış olayım dedim.