14 Mayıs’a 19 gün kala bizlerde gazeteci olarak sahada halkın nabzını tutmaya devam ediyoruz. Bu seçimin her ne kadar Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri olsa da sokakta Ordulular, genel siyasetten ziyade yerelde tuttukları adaylara oy vereceklerini söyleyenlerin sayısı hayli fazla.

AK Parti blok oylarına güvenerek en az 3 Milletvekili hedeflerken, CHP ve İYİ Partide ise hedef en az 2 Milletvekili partilerin hesaplarına göre MHP’de 1 vekil çıkarır deniliyor. Zira burada kesin olmayan bir şey var ki, 2’yi CHP’mi yoksa İYİ Partimi çıkarır işte o belli değil.

3,2,1 diyende var, 2,2,1,1 diyende var. Burası 20’de 20 yapan bir Ordu. Onun için bu şehirde hiç kimsenin garantisinin olmadığını unutmamak lazım değil midir? Bana sorarsanız önceki seçim rakamlarına baktığımda ve bugünkü seçim çalışma programlarını da göz önüne aldığımda tahminim fazla çıkıyor.

Bana göre tabi rakamlar üzerinden tahmin yapıyorum. 3,1,1,1 olur diyorum. O da en kötü ihtimalle. CHP’nin veya İYİ Partinin hata yapması halinde o zaman 3,2,1 olur kanaatindeyim. Burada 3’ü Adalet ve Kalkınma Partisine (AK Parti), 1’i de Milliyetçi Hareket Partisine (MHP)’ye veriyorum. CHP ve İYİ Partiye de 1’er vekil dağıtıyorum.

Yukarıda da dediğim gibi CHP ve İYİ Partiden hata yapan taraf 2’yi rüyasında zor görür. Dhon’t sisteminin değiştiğini kimse göz ardı etmesin. Vekil hesaplama sisteminin değiştiğini ve alınması gereken oy kapasitesini de unutmamak lazım. Burada aslolan sebep 2 vekil için en az 130 bin oy, bir vekil için de 65 bin oya ihtiyaç vardır.

Liste krizi yaşayan CHP ve İYİ Parti bunun üstesinden nasıl gelecek? İşte onu da 14 Mayıs akşamı hep birlikte göreceğiz.

Burada beni memnun eden başka bir şey daha var. İlimizde ki adayların saha çalışmalarında dikkatimi çeken tek unsur, adayların ülke gündeminden uzak sadece Ordu üzerinden yürümeleri oldukça olumlu geldi. Zaten olması gereken de budur. Adayların gündemi de doğal olarak Ordu olmalıdır.

Dün şehrin en işlek caddelerinden biri olan Zübeyde Hanım caddesinde uzunca bir süre geçirdim. Daha çok konuşmalara kulak misafiri oldum ve yorum yapmaktan da uzak durdum. Belli tabanların farklı tabanlara kayma sebepleri oldukça dikkat çekiciydi.

Örneğin çok iyi tanıdığım Saadet Partili birkaç dostum, oylarını MHP’ye vereceklerini söylediler. Gerekçe olarak ta Necmettin Erbakan’ın partide artık ruhundan eser kalmadığını söyleyen bu kesim, kendi partilerine oy vermeyeceklerini dile getiriyorlar.

CHP ve İYİ Partide de durum aynı. Atatürkçü CHP’lilerin tepkileri hayli yüksek. CHP bu durumu nasıl hizaya sokacak? Bunu da çok merak ediyorum. İYİ Partide de istifalardan sonra sular hala durulmuş değil. Usta siyasetçi ve birinci sıra adayı İdris Naim Şahin, çok az bir zaman kala partiyi yeniden toparlayabilecek mi? Bu da ayrı bir merak konusu.

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti)’ye gelince her ne kadar ilk sıranın Ordu dışı olması bu partiyi fazlaca etkilemiyor. 2. Ve 3. Sıra adayları da siyasi tecrübeleri ve kariyerleri bakımından seçmenin karşısında şanslarını arayacaklar.

Burada bir başka şey daha var ki, o da MHP’nin 1. Sıra adayı Naci Şanlıtürk’ün 35 aydır sürekli sahada oluşudur. Şanlıtürk’ün olağan üstü performansı 2’yi zorlayabilir mi? Bunu da fazlaca merak ediyorum. Çünkü şu anda Ordu’da seçmenden en çok olumlu karşılık gören Milletvekili Adayı bana göre de Naci Şanlıtürk’tür.

Gördüğünüz gibi genel de yerel seçim farkı Ordu’da işte böyle…