HABER ARAMA
-
HÜSEYİN DENİZ“FETÖ”DENEN ALÇAKLAR HÂLÂ GÖREV BAŞINDALAR!
-
Berkant DOĞANBİZLERİ ANLAYIN ARTIK…
-
NURİ KAHRAMAN15 TEMMUZ DESTÂNI
-
DOÇ DR. ALİ AYGÜNDOĞADAKİ DOĞAL TEHLİKE YILAN SOKMALARI…
-
Şafak DELİÇAKARYENİ YÜZYILIN EN ÖNEMLİ DEVRİMİ BUDUR!
-
ABDÜLKADİR DEMİRKAÇ TAKİPÇİMİZ VAR?
-
Erol KARAERBU SESE KULAK VER BÜYÜKŞEHİR
-
Mehmet KESKİNCAN DOSTLARIMIZ!..
-
Ufuk ERSOYLEYLEĞİN ÖMRÜ
-
Derya DERVİŞOĞLUÇOCUKLARA EMPATİYİ ÖĞRETİN
-
Semra GENÇOSMANOĞLUİYİSİ İLE KÖTÜSÜ İLE YAŞAYALIM...!
-
SEDAT AKKÖSEİNSAN İNSANIN KURDU DUR ...!
-
ŞÜKÜR ÖZDEMİRDÜNYA KADINLAR GÜNÜ
-
UĞUR KARASONSUZA KADAR CUMHURİYET...
-
Savaş ÇELEBİÇEVRE VE DİN
-
Mustafa TÜRKYILMAZVALİ EROL’A APAÇIK
-
NAZIM GÜLERMAĞFİRET ÇERAĞI, TEVBE DURAĞI, İSTİĞFAR BURAĞI...
-
ATİLLA SAMATPERŞEMBEDEN MESAJ
-
Ersin ERDOĞANEL-VEDA...
-
MEHMET YILMAZYİNE YENİDEN TEK ORDUSPOR
-
Recep AydınVALİ PARAYI MİLLETİN KALBİNDEN BULDU
-
AV. KEVSER AYCAN YILDIZÇOCUĞUN ÜSTÜN YARARI
-
AV. ELİF GÜNEY KATIRCIOĞLUUlusal Egemenlik ve Çocuk Hakları
-
AV. BİRSEN UÇARKADINLAR VARDIR
-
Av. Özlem KÜTÜKSUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUK PEKİ YA SUÇA SÜRÜKLEYEN ?
-
AV. ZELİHA AYPEK BAYRAKKADINLAR GÜNÜNÜN TARİHİNE BAKACAK OLURSAK!
-
AV. YAREN TÜRKERBİLİM VE SANATTA KADININ ROLÜ
-
Av. Ebru Avcı BecerenSosyal Medya Ve Çocuklar
-
AV. SERAP TAŞTEMELHEPİMİZ BİRİZ, BİRLİKTE GÜÇLÜYÜZ, ŞİDDETİN HİÇBİR TÜRLÜSÜNE SUSMAYIN!
-
AV. AYTEKİN ERDEMEN GÜRÜLTÜLÜ SES VİCDANIN SESİ
-
AV. ASUMAN AYDINEREN BÜYÜK HAK YAŞAMAKMIŞ
-
Av. Sabri Can GÜRSOYÇOCUK VE CİNSEL EĞİTİM
-
AV. ALPER İSKENDEROĞLUAnadolu ve Mezopotamya ‘da Kız Çocuğu Olmak
-
AV. TUĞÇENUR ALDENİZTÜRKİYE’DE KADIN VE SİYASET
-
BİRGÜL AKBULUTSEVGİ İLE KURTULACAKTIR İNSANLIK….!!
-
ÖZLEM KÜTÜKEKONOMİK HAYATTA ÇOCUK KALABİLMEK
-
AV. ÖYKÜ ÇALIŞDÜNYA ÇOCUK GÜNÜ
-
KAYA AYDINÖĞRETMENSİZ EĞİTİM
-
ADEM UZUNÖMEROĞLUKURUL
-
ÇİĞDEM TÜRK ÖZÇELİKVEDALAR, ACILAR VE RUHLAR
-
Mehmet TopkaraoğluGÖZLÜK CAMLARINIZI DEZENFEKTE EDİN
-
ARSLAN ÖZERMEMLEKET HASRETİ
-
Mehmet Ziya OdabaşPEKİ NASIL KÖYLÜ OLUNUR?..
-
Op. Dr. İsmail KuralSODA ŞİŞESİ AÇARKEN KÖR OLMAYIN
-
ONUR ŞAHİNÖNCE SAĞLIK...
-
REMZİ AKSOYDOĞRU ADAM…
-
Metin AKSOYCENAZE EVİNDE DÜĞÜN OLMAZ...
-
Uzm. Dr. Hakan DumanBİR PARADOKSUN ANALİZİ
-
Yunus ÖNEMTEKNOLOJİ HIZLA İLERLİYOR, İNSANLIK AYNI HIZDA GERİLİYOR
-
Servet YERLİKurul Kayası Eski Yerleşim Alanı - Kurul Kalesi nin Dünü Ve Bu Günü
-
Adem AksoyBAŞARININ ALTYAPISI ‘ADALET’
-
YAŞAR DALGIÇREFERANDUMA NEDEN “EVET” NEDEN HAYIR?
-
Soner MAĞDENVAR YA DA YOK OLUŞ
-
Alaaddin ARSLANORDUSPORA ÇÖZÜM ARAYIŞLARI
HABER ARŞİVİ
Lütfen Bir Tarih Seçiniz
ANKET
Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?
SON DAKİKA HABERLER
- 15:13 ORDU, TEK YUMRUK OLDU
- 15:09 YAZ OKULUNDA EĞİTİMLER DEVAM EDİYOR
- 15:01 “MEYDANIMIZA YAKIŞIR BİR ADIM ATTIK”
- 13:42 ŞEHİTLER İÇİN PİDE-AYRAN DAĞITILDI
- 13:38 KADASTRO ÇALIŞMALARI TAMAMLANDI
- 13:36 FATSA’DA 15 TEMMUZ ETKİNLİĞİ
- 12:53 YILMAZ: YARAYAN KANAMIZ, KADIN CİNAYETLERİ
- 12:21 SANCAKTAROĞLU: HAK KAYIPLARIMIZ KARŞILANMALI!
- 11:50 ÜCRETLİ ÇALIŞAN SAYISI ARTTI
- 11:36 İSA AKÇAY’DAN BURAYA KADAR!
- 11:36 KOMBİNE KART GÖRÜCÜYE ÇIKTI
- 11:36 52 ORDU,24 TEMMUZ’DA START VERECEK
- 11:37 FATSA BELEDİYESPOR BAŞKANINI SEÇTİ
- 14:45 “HALKIMIZ, HAİN DARBECİLERE GEÇİT VERMEDİ”
- 14:45 KLARNET FESTİVALİ BAŞLIYOR
PUAN DURUMU
NAMAZ VAKİTLERİ
HÜSEYİN DENİZ

ÖZÜNE SÖZÜNE SAHİP OLKİ, ONUN ESARETİ OLMAYASIN
14 Haziran 2025 Cumartesi Saat: 11:33
Ağızdan çıkan bir sözün nelere kadir olabileceğini insan bazen tahmin bile edemez. Yunus Emre’nin “Söz ola kese savaşı, söz ola kestire başı’ Sözünün ne kadar manidar olduğunu gelin hep beraber göz atalım: Eskiden bir kral varmış. Kral bir gece gördüğü rüyasından çok etkilenmiş.
Sabah uyanınca içinde bir sıkıntı varmış ve bu sıkıntısından kurtulmak için krallıktaki en iyi rüya tabircisini huzuruna kabul etmiş. Tabirci Kralı dinledikten sonra “Kralım sizin için çok üzülüyorum” demiş. Telaş ve korku içindeki Kral “Hayırdır tabirci neden üzülüyorsun?” diye sormuş. Tabirci “Kralım sizin akrabalarınız, aileniz sizden önce ölecek ve siz bu duruma bir ömür üzüleceksiniz” demiş. Bu yoruma çok sinirlenen kral, tabircinin başının kesilmesini emretmiş. Hemen başka bir tabirci huzura çıkarılmış.
Kral yine rüyasını anlatmış ve tabircinin söyleyeceklerine kulak vermiş. Tabircinin yüzünde bir sevinç görünmüş. Tabirci “Kralım sizin için çok sevinçliyim, çünkü siz akrabalarınızdan, ailenizden daha çok yaşayacaksınız, Tanrı size uzun bir ömür bahşediyor” demiş. Kral bu duruma çok sevinmiş ve tabirciye kese kese altın vermiş.
Söz söyleme bir sanattır. Sözü kimin söylediği kadar nasıl söylendiği de çok önemlidir.
>Hz. Ali ‘nin söz ağızdan çıkana kadar o senin esirin, ağızdan çıktıktan sonra sen onun esirisin. Ne kadar güzel ve anlamlı bir ifade evet neden söylendiği üzerinde biraz düşünmek ister misiniz?
Konuşmaya sınır yok, engel yok… Ağızını açıp söyleyeceklerini hopp hemen söyle sonra yanlışlık oldu, yanlış anlaşıldım... O zaman herkes aklından geçeni ağzına geleni söylesin sonra pardon...!
Benim sevdiğim bir arkadaşım var, iyi günde kötü günde yanındadır kendini sevdirir, özletir ancak bazen öyle şeyler söyler ki ne alaka dedirtir. Nereden çıktı sonra bunun yerimi şimdi dedirtir…
Sonra birkaç gün yaptığı gafın farkındadır ama artık söz ağızdan çıkmıştır ve söylediği artık onun sözüdür. Kırarmış, dökermiş, yersizmiş... Sonra yavaş yavaş tornistan döner. Hep söylerim bu kadar boş boğaz olma, düşünerek konuş insanlar seni yanlış anlayabilir.
Ben böyleyim der, karşındaki de öyle ne olacak şimdi. Hep ben ve yersiz konuşma ne kadar yanlış ise dinleyip uyarmamakta o kadar yanlış. Ben uyarıyorum arkadaşımı çünkü onu seviyorum... İnsan değer veriyor ve seviyorsa doğrusu olduğunda alkışlamak gibi yanlış olduğunda da uyarmasını bilmeli.
Yıkıp dökmenin anlamı yok, söz gümüş ise sukut altındır gibi...
Dengeli ve ölçülü kararlar vermek ve uygulamakta o kadar önemli.
Bazen öyle bir gaf yaparsın ki seni adeta esir alır bu söz, nasıl kıvıracağını bilemezsin. İşte o zaman bu deyim aklına gelir. Ya pilavdan dönenin kaşığı kırılsın deyip söylediğin sözün esiri olup batarsın ya da ben kendi yaptığı hatanın esiri olamam deyip, kendi hatana başkaldırarak özür dilersin.
Aslında belki de en doğrusu budur, ama ikilemdesin. Birini çok kısa bir sürede seçmek zorunda kaldığı için belki de insan ikinci hatanın kapısını aralıyor böylece.
Söz ağızdan çıkmadan önce sadece bir fikirdir düşüncedir ve senin beyninde aklındadır. Bu durumda hâkim olunan söz değil düşüncedir, düşünürsün, düşündüğünü karşındakinin de duymasını istediğinde fiile geçersin.
Bu durumda artık fikrin bir fiil eşme ile süreciyle söze dönüşür. Esas hâkimiyet bundan sonra başlar söylediğinin arkasında durma ya da duramama gibi durdun belki artıdasın belki ekside bu sana kalmış...
Söyleme geçince sadece sana kalmıyor. Düşünürler dili silaha ağzı namluya, sözü de ağızdan çıkan bir kurşuna benzetirlermiş. Kurşun namludan çıkınca geri dönmezmiş.
Konuşulan kelimeler de öyledir. Ağızdan çıktıktan sonra tekrar ağza girmez ama seken kurşun gibi belki gelir sizi vurur. Kimin kurşunu olur bu...!
Bu yüzden sözü tartarak, düşünerek söylemek lazımdır. Hz. Mevlana “Sözünü tartmadan söyleyen, aldığı cevaptan incinmesin.” deyişinde boşuna söylememiş…Bir İnsanı hoş gösteren de boş gösteren de onun dilidir…”Gönüller yapan ve yıkan da yine o dildir.İnsana acıyı tattır, mutlu edeni ve yaşatan dilidir.
Velhasıl; İnsanda güzel olan yüzdür, yüzde güzel olan gözdür, ama insanı insan yapan ağzından çıkan sözdür.
Hepinize hürmet ve saygılarımla …
Yazı Yorumları ( 0 Adet)
Bu Yazıya Yorum Yapılmamış.
İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz?
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2018 Ordu Yeni Haber Gazetesi
| İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Yazılım: Doğru Ajans