Pro Gıda işçilerinin uğradığı hak kayıplarına yönelik hummalı bir mücade yürüten Tek Gıda İş Sendikası Ordu Şubesi Başkanı Ali Öner, 8 Mart’tan bugüne kadar yürütülen çalışmalar hakkında bilgilendirmelerde bulundu.

Öner, gazetemiz muhabiri Semra Gençosmanoğlu’na verdiği röportajda yine gündemi sarsacak açıklamalar ve iddialarda bulundu.

Semra GENÇOSMANOĞLU: Sayın Ali Öner, gazetemizin haftanın röportajı sayfasına bir kez daha hoş geldiniz. Tek gıda iş sendikası olarak Pro Gıda da çalışan işçilerin hak kayıplarına yönelik sürdürdüğünüz mücadelede EFAD ve IEF ile bir bağnatı kurdunuz. Bu iki kurum sizlerden neler talep etti? siz neler sundunuz?

Ali ÖNER: Hoşbulduk Semra hanım. Bildiğiniz gibi Tek Gıda İş Sendikası güçlü bir sendika. Türkiye gıda sektörünün lider bir sendikasıyız. Bundan da gurur duyuyoruz. Tek Gıda İş Sendikası olarak Pro gıda da bir sendiklaşma süreci başlattık. Üyelikler yaptık. Öncelikle bu 9 arkadaşımızla ilgili davalar açıldı. Temmuzun 12 sınde de ilk mahkemeleri de yapılacak.

Bunu bizzat söylemek istiyorum çünkü arkadaşlarımız için sendika dava açacakmış mahkemeyi kazanamazlar gib ibir takım söylentiler oldu. Bu anlamda iş mahkemeleri bizim arkadaşlarımızın davasını kaybetme gibi şansımız yok. Bununla alaklı olarak en ufak bir kazanmayla ilgili şüphemiz yoktur. Buradaki konuyla ilgili Avrupa’daki paydaşlarımızla görüştük buradaki süreçleri anlattık. İşletme üzerinde Avrupa’nın en önemli sendikları olan EFAD ve IEF’a mektuplarımızı gönderdik. Kısa sürede bu mektuplarımıza dönüş aldık. Bu firmanın bir an önce sendikamızla ilişkilerini düzeltmeleri işten çıkarılan vatandaşların işlerine geri alınması konusunda bir mektup hazırladıklarını ve Olam’ın Singapur merkezindeki şirketine bu mektupların gönderildiğini biliyoruz.

IEF genel sekreteryası bu konuyu Nestle ile görüşüp destek talep etti ve Nestle yönetimi konuyu araştıracaklarını ve gerekeni yapacaklarını bildirdiler. Son olarak bu  konu üzerine IEF EFAD ve tek gıda iş ortak çalışma kararı aldı.

Semra GENÇOSMANOĞLU: Adil çalışma grubu bu olaya nasıl bakıyor?

Ali ÖNER: Bu konu bizim için çok önemli çünkü. Yaptığımız mücadelenin ne kadar önemli bir hale geldiğinin kanıtıdır bu. Adil çalışma grubu tüm sendilar üzerindeçok etkili. Bu çalışmlarla ilgili Adil çalışma grubu da geçen hafta arkadaşlar geldiler görüş alışverişinde bulundular.aynı görüşmeyide Pro Olam gıdanın genel müdürlüğü ilede yaparak bir rapor hazırlayacaklarını rapordan sonra tekrar olumsuz bir tavır sergilenmeye devam edilirse OECD’ye bir şikayet mektubuyla bildireceklerini beyan etiler. Aynı zamanda Adil çalışma grubu Türkiye’de çocuk işçiliği ile yakın zamanda Pro Gıda ile ortak bir bir takım çalışmalar yürütecek. Tek gıda iş sendikası hiçbir zaman vermiş olduğu mücadelede yalnız degildir. Yakın zamanda da sonuçlarımızı alacağız.

Semra GENÇOSMANOĞLU: Bazı firmalar insanların senkiaya üye olmaması için baskı uyguluyorlar. Bunu yenmenin başka bir yolu yok mu?

Ali ÖNER: Anayasanın 51 maddesi çok açık. Anayasanın 51 maddesi demiş ki her biri bir kurumda çalışıyorsa sendikaya istediği gibi üye olabilir üyelikten çıkabilir. Bunun yanında da TCK 118 göre bu hakların engellenmesi durumunda 1 yılla 3 yıl arasında ceza uygulaması getirilmiştir.

İstanbul da bir iş yerinde işçi arkadaşlarımız sendikalı oldukları için işten atıldılar. Fabrika önünde haklı oldukları için eylemler yapmaya başladılar. Üzüldüğümüz nokta şu oraya gelen polis arkadaşlarımız bir tanesi şöyle bir kelime kullanıyor yaptıklarının yasal olmadığını uygunsuz olduğu  şeklinde. Onlara adeta terör örgütü muamalesi yapıyorlar. Halbu ki arkadaşımız anayasa da verilen hakkını kullandığı için ve diğer arkadaşalarının bu hakkılarını kullanması için çalışmalar yaptığı için işten atılmış. Bu tamamen oaradaki vatabdaşın anayasal hakkıdır.

Bütün mesele şu iş yerinde düzenli çalışma ortamını sağlayan yada sağlamak isteyen ayrıca kayıt dışı çalışmanın önüne geçebilmek için yapılacak olan te şey sendikalaşma. Mantıklı düşünüldüğü zaman da iş yerlerinde sendikalaşma olduğunda o iş yerinde kayıt dışı çalışma olamaz. İşçiyi kontrol altında tutarsız sorunlarla ilgili muhatap vardır. Çalışmayla ilgili sıkıntılar en aza iner.

Bizim burada yaptığımız örgütlenmeden sonra oradaki arkadaşlarımız çalışanlara diyor ki bir şikayet kutusu yapalım sıkıntılarınızı dışarıdakilerle paylaşmayın. Bu şikayet kutularını değerlendirelim diyorlar kimi kime şikayet edeceğiz. Bu şikayet kutularını çokta kıymete almıyoruz. Son zamanalarda şöyle bir şey dikkatimizi çekti. Eskiden 15-16-17 gün çalışan arkadaşlarımızı daha fazla düşürerek 10-7-8 günlere düşürerek çalıştırıldıklarıyla ilgili bilgiler almaya başladık. Bununla alakalı bilgilerimiz var.

Semra GENÇOSMANOĞLU: Kazanılmış bütün hakların gasp edilmesine yönelik Cumhuriyet Savcılarını göreve davet etmiştiniz. Ancak herhangi bir adım atılmadı. Ayrıca Giresunda Milletvekilleriyle STK’larla yakın temaslarınız oldu. Fakat bir tepki olmadı. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ali ÖNER: Herhangi bir çalışma bize gelen bir dönüş yok. Tabi takiplerimiz sürüyor. Siyasilerle ve Stklarla görüşüyorum. Sağ olsun bir yaklaşım gösterdiler ama yeterli değil. Giresun bölgesindeki siyasilerinden fiili bir çalışma görmedik. Önümüzde şimdi bir erken seçim var. Bu arkadaşlarımız da yarın öbür gün siyasilerin oy isteyecekleri arkadaşlarımız. Biz ekmek kavgamızı veriyoruz şu parti yada bu parti diye söylemeyiz. Taleplerimizi onlarda kendi aralarında değerlendirirler. Kim bu arkadaşlarımız hakkına sahip çıkarsa onlar da bir adım önde olacaktır.

İşkur müdür yardımcısıyla biz bu konuyu görüştük. Onlarda kendilerine göre haklı yanlarını söylediler. Biz İŞKURdan gelen arkadaşlara karşı değiliz. İşçini 30 gün tam ücretli ve sigortalı çalıştırabiliyorsan istediğin kadar İŞKUR’dan işçi al. Ama sen 360 işçiyi 5-10 günlük ücretle çalıştırıyorsan devlet desteğinden yaralanmak için yapıyorsa adalet bunun neresinde.

Progıdanın buradan yetlikilerine sesleniyorum işçi şu an mutsuz ve işten çıkıp diğer tekstil firmalarında işe girmeye çalışıyorlar. Bunu da tazminatlarını yakma pahasına yapıyorlar.

Semra GENÇOSMANOĞLU: Bu ve bunun gibi kurumlarda sendikalaşma yapıldığı zaman Ordu  Giresun Karadeniz ekonomisine ne gibi katkısı olur?

Ali ÖNER: Bir işletme düşünün. Bu işletme işçisine yeterli ücret vermeye başladığında o işçi  arkadaşlarımızın Karadeniz’e inanılmaz derecede katma değer katacak. Ekonomiyi kısarak büyütemezsiniz ürettiğiniz mali satabileceğiniz unsurlara ücretler vermek ve onların elini rahatlatmak zorundasınız. Bunu yapmanın yolu da işçinin belli bir ücretinin düzelmesiyle ilk yapacağı iş bir daire almak. İnşşat sektörü hareketlenecek. Daha sonra beyaz eşya mobilya A’dan Z’ye bütün sektör harekete geçecek. Otomotik bi  dar boğaz ortadan kalkmış olacak.

Semra GENÇOSMANOĞLU: Önümüzde bir erken şeçim var ve ekonominin durumu belli.  Erken seçimden sonra Türkiye’de ekonomi nereye gider?

Ali ÖNER: Baskın seçimin bu şekilde yapılmasını değil seçimin zamanında yapılmasını isterim. Bugün seçim kararı alınmasında en büyük etken ekonomik durgunluktur. Çünkü  ekonomi dar boğaza girmeye başladı. Geldiğimiz noktada şunu unutmamak gerekir. Bir takım vaatletin insanların önüne getirilip seçim sonrasında vatandaşımız zarar görecekse hükümetimizin böyle bir şeye kalkışmamasını en kısa sürede en az masrafla ekonomi düşünülerek yapılmalıdır. Yapılan zamlar enflasyonun altında erimiştir.

Semra GENÇOSMANOĞLU: İktidar yeniden kazanırsa ekonomi düzelir mi ya da muhalefetten biri başkan olursa ekonomi rayına oturur mu?

Ali ÖNER: 15 yıldır yöneten bir iktidar var. 2019 yılına kadar seçim olmayacak dendi. Ekonomideki zorluğu en iyi hisseden kesim işçi kesim. Siyaset kendi mecrasında olsun. Zamanı gelinde biz oyumuzu kullanırız. Hayırlısı ne ise öyle olsun. İyide tartıp düşünerel oy verilmeli. Seçime çok az bir süre var bu saaten sonra kimse kimsenin fikrini değiştiremez.

Semra GENÇOSMANOĞLU: Sayın Öner, geldiğiniz için tekrar teşekkür ediyor, girmiş olduğunuz bu mücadelede işçilerimiz adına, sendikanız adına başarılarınızın devamını diliyoruz. İnşallah işçi kardeşlerimiz adına müjdeli bir sonuç paylaşırsınız, ilerleyen günlerde.

Ali ÖNER: Bende size ve Ordu Yeni Haber Gazetesi ailesine, şahsıma, sendikama ve işçi kardeşlerime bu fırsatı sağladığınız için teşekkür ediyor, yayın hayatınızda başarılarınızın devamını diliyorum.