Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, "Bu krizi biz bir fırsat olarak, bir altın fırsat olarak Türk milleti ve üreticisi en işi şekilde değerlendirecektir." dedi. 

Perinçek, Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) düzenlenen Ekonomik Kriz ve Çözüm Kurultayı'nda yaptığı konuşmada, krizden korkmadıklarını belirterek, "Kriz bizden korksun. Kriz Türkiye'nin çalışkan üreticisinden korksun. Kriz Türk milletinden korksun." diye konuştu. 

Tarih boyunca toplumların ne krizlerden ve savaşlardan geçtiğini aktaran Perinçek, "Ama o kriz ve savaşlardan hep toplum bir kararla ve çözümle, yeni sistemler kurarak çıkmış. Arkada kalan 200 yıla bakalım Türkiye'nin yakın tarihine bakın. Hep krizlerden köklü çözümlerle çıkılmış. O yüzden bu kriz bizim için aynı zamanda altın bir fırsat." şeklinde konuştu. 

Perinçek, kötü giden bir şeylerin olduğunu ve işlemeyen bir sistemin olduğunu dile getirerek, şöyle konuştu:

"O zaman onun yerine Türkiye yenisini yapacak. Onun da adını koyalım. Türkiye bugün bir üretim devriminin eşiğindedir. Bu borç batağında çırpınma sonuna gelinmiştir. Böyle gitmez. Türkiye borç batağında çırpınmayacak. Türkiye atlantik sisteminin dayattığı bölünme ve bölünmenin getirdiği krizlerin içerisinde çırpınmaktan kurtulacak, ayağa kalkacak. Buradan Türkiye vatan bütünlüğünü sağlayarak bir üretim devrimine çıkacak. Borçlanma ekonomisinin sonu geldi. Onun için bu krizi biz bir fırsat olarak, bir altın fırsat olarak Türk milleti ve üreticisi en işi şekilde değerlendirecektir."

Türkiye'nin şu anda 18 milyar dolar tarım ürününü sattığını kaydeden Perinçek, şöyle devam etti:

"Ama 23 milyar dolarlık tarım ürünü ithal ediyor. Maalesef tarımda bile yılda 5 milyar dolar açık veren bir noktaya gelmişiz. Oysa biz 1945'e kadar özellikle pamuk, incir ve pamuk gibi ürünlerimizi ihraç ederek dış ticaretimizde açık vermeyen bir ülkeydik. Sattığımızla aldığımızın eşit olduğu bir dönemi yaşamıştık. En ağır krizlerde bile tarım ürünlerimizi büyük ölçüde ihracat ederek bir dış ticaret dengesi sağlamıştık. Şimdi bu sistemi tersine çevireceğiz ve üretici baş tacıdır diyeceğiz."

Türkiye'de mutlaka pahalı da olsa üretim olmasının gerektiğine dikkati çeken Perinçek, "Ucuz üretmenin yolu da pahalı üretmekten geçiyor. Maliyetler ilk başlarda yüksek olabilir. Ama üretmeliyiz. Üretirsek böylece dış ticaret açığı da vermeyeceğiz. Üreterek istihdam da yaratmış olacağız. Şu anda devlet ve özel sektör işbirliği ile bu süreçten çıkacağımız bir döneme de girdik" dedi. 

Perinçek, şu anda 2 milyon 200 bin konut stokunun olduğunu ileri sürerek, "Bu da şu demek. 2 milyon 200 bin konutu yapmışız ama içerisi boş. İçerisinde insan yok. 2 milyon 200 konut yaparak yaklaşık 600-700 milyar doları çöpe atmışız. Yani işe yaramayan bir iş yapmışız. Neden çünkü plan yapılmamış. Bu planları yapmadığımız için şimdi müteahhitler banka borçlarını ödeyemiyor. Bankalarda paralarını alamadıkları için çok ağır bir kriz içerisinde. Maalesef plansızlık bizi buraya getirmiş." değerlendirmesinde bulundu.