HABER ARAMA
Ordu Nöbetçi Eczaneleri
HABER ARŞİVİ
Lütfen Bir Tarih Seçiniz
ANKET
Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?
  • Gayet Güzel
  • Kullanışlı
  • Beğenmedim
SON DAKİKA HABERLER
Ordu Havaalanı Transfer Samsun Havaalanı Transfer Ogezi Transfer Trabzon Havalimanı Tranfer
2 Şubat 2019 Cumartesi Saat: 12:33

AKARSU’DAN AİLELERE ALTIN TAVSİYELER!

Psikolog Nagihan Akarsu, gazeteci Şafak Deliçakar’a verdiği röportajda karne değerlendirmelerinde bulunarak ailelerin ve öğretmenlerinde çocuklara karşı yaklaşım, görev ve mesuliyetleri hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Akarsu, verdiğ
AKARSU’DAN AİLELERE ALTIN TAVSİYELER!

Psikolog Nagihan Akarsu, gazeteci Şafak Deliçakar’a verdiği röportajda karne değerlendirmelerinde bulunarak ailelerin ve öğretmenlerinde çocuklara karşı yaklaşım, görev ve mesuliyetleri hakkında bilgilendirmelerde bulundu.

Akarsu, verdiği bilgilerde ayrıca çocukların teknolojiden nasıl faydalanmaları, okul güvenliği, çocukların uyuşturucudan ve satıcılarından nasıl korunmaları gerektiğine dikkat çekerek çocukların kimlik, gelişim, istismar ve çocuk izleme merkezi konularında da değerlendirmelerde bulundu.

Şafak DELİÇAKAR: Sayın Akarsu, haftanın röportajı sayfamıza hoşgeldiniz. Evet yarıyıl sömestrindeyiz. Veliler hem iyi karne karşısında hem kötü karne karşısında çocuklarına nasıl yaklaşmalı?

Nagihan AKARSU: Hoşbulduk sayın Deliçakar. Karne aslında sadece bir sonuçtur. Kötü karnede bu puanların düzeltilebilir olduğunun önemli olan puanlara sebep olan nedenleri bulmaları gerektiğini bunları da çocuklarla bugün konuşmanın iyi olmadığını hatırlatmak olur. Çocuklarında durumları karışık olabilir o yüzden bu konuyla ilgili o gün yorum yapmamak sadece onun duygusunu paylaşmak önemli.  Daha sonra bir çözüm ortaya çıkarılacaksa onları bulmak için yola çıkmalıyız.

Şafak DELİÇAKAR: Toplumumuzun geneline baktığımızda kötü karnenin nedenleri nelerdir?

Nagihan AKARSU: Bir kere baktığımızda son zamanlarda ki eğitim sisteminin öğrenci üzerindeki etkisi başarı ve puan odaklı. Sadece puan odaklı çalışmak öğrenme ile ilgili süreci bozuyor.

Şafak DELİÇAKAR: İyi karne alan ve kötü karne alan öğrenciye mükâfat konusunda nasıl yaklaşmalıyız?

Nagihan AKARSU: Aslında herhangi bir yaklaşımda bulunmamak gerekiyor hem mükâfat hem de tavır konusunda. Çünkü bu durum hayattaki her sorun gibi yaklaşmak lazım. Ödüllendirme mükâfat çocuğun motivasyonunu bozan bir şey. Asıl amacın öğrenme değil de ödül olduğunu anlamaya başladığı kısım.

Şafak DELİÇAKAR: Öğretmenler bu konuda neler yapmalı?

Nagihan AKARSU: Öğretmenler aslında burada başrolde. Tatil sürecinde öğrenimini de güçlük tutmak istiyorlar olabilirler fakat öğrencilerinde bir tatil dinlenme süreci içerisinde olabilmesi gerektiğini bilmeliler ve bu konuyu velilere de aktarmalılar.

Şafak DELİÇAKAR: Çocuklarımızla zaman geçirme adına kendimize nasıl ödün vermeliyiz?

Nagihan AKARSU: Zaman yönetimini fazlasıyla yok ettik teknoloji iş hayatı tempo. Ebeveynlerinde kendilerine ayıracak zamanı olmadığında çocuklarına ayıracak zamanı kalmıyor. Kalsa da verimli olmaz. Küçük çocuklar için birlikte yapabileceği etkinlikler haftada bir gün mutlaka oyun günü. Yarım saat yirmi dakika sohbet zamanı belirlemek gerek.

Şafak DELİÇAKAR: Teknoloji hayatımızın her alanında yer almaya başladı. Küçük çocukların oyalanması için cep telefonu vermek doğru mu? Bu konuda neler söyleyeceksiniz?

Nagihan AKARSU: Bu aslında çok üzücü bir durum ebeveynler rahatlayayım başımı dinleyeyim diye böyle davranışlar sergiliyorlar. Biz böyle kurallar anlatılıyoruz süreler koyuyoruz çünkü zaman yönetimi çok önemli ama disiplin anlamında.

Şafak DELİÇAKAR: Teknolojinin yanı sıra çocuklar aile içerisinde örneğin kardeşine veya ablasına bağırılması ebeveynlerin kavga etmesi gibi konulardan nasıl etkileniyor?

Nagihan AKARSU: Çocuk bunu mutlaka hissediyor. Ebeveyn ben ne kadar dikkat ediyorum hissettirmiyorum dese bile çocuğun bunu hissetmeme şansı yok. O yüzden anne babaların kendilerine dönüp çocuklarını gözlemlemeleri önemli. Mesela içe kapanmaları oyun bağımlısı olmaları gibi etkenler ortaya çıkıyor. Derslerinden geri kalma agresifleşme oluyor.

Şafak DELİÇAKAR: Sizin anlattığınız konular genelde Milli Eğitim Bakanlığının müfredatı ile uyuşmuyor. Böyle olunca da yapılan seminerler yetersiz kalıyor peki bu konu ne yapmalıyız?

Nagihan AKARSU: O alan kısıtlı olduğu müddetçe kişilerin kendisini değerleri oturtması çok daha zor oluyor. Benim görüşüm bu değerlerin iyi eğitim almış uzmanlar tarafından öğrenme süreçlerine katılması eğitimi daha da yüceltecek.

Şafak DELİÇAKAR: Veliler okul etrafında uyuşturucu satan torbacıları nasıl keşfetmeli. Çocuklarına ne yapmalarına dair nasıl bilgiler vermeli?

Nagihan AKARSU: Zaten çocuk çok açık değilse kiminle görüştüğüne dair bizim takip etmemiz önemli olabilir özellikle lise döneminde. Aileler önce bunu evde tespit edebilirler tabi okulda öğretmenlerin gözlemleri de oldukça önemli. Eğer çocuk bu maddeleri kullanmaya başladıysa zaten evde de sinyaller vermeye başlıyor. Paylaşımı az oluyor içe kapanık oluyor göz temasından kaçınıyor.

Bunu ergenliğe bağlayıp yanılabiliyoruz üzerine gitmiyoruz ama bu sinyaller dikkat çekicidir ve mutlaka önlem alınması gerekir. Diyelim ki tehlikeli birileriyle görüştüğünü fark ettik ama kullanıp kullanmadığını binmiyoruz. O zaman nasıl iletişime geçeceğimiz oldukça önemli çünkü aileler panikle yargılayabiliyor. Bu yaklaşım onları daha fazla püskürtüyor. Arkadaşlarına daha da yaklaşıyorlar bunlara dikkat etmek önemli aileler açısından.

Şafak DELİÇAKAR: Çocuğun bir kimlik edinme hissi karşısında aile nasıl davranmalı?

Nagihan AKARSU: Çocuğun o dönemdeki özgüveni oldukça önemli. Güçlü, güçsüz ilişkisi okuldaki zorbalıklar çocuk ergenliğe girerken kendini ispatlama çabası bir gruba dahil olma çabası aslında gelişiminin bir parçası. Fakat çocuk pasif bir yapıya sahipse onu koruyacak daha mafyavari insanların yanında yer almayı tercih ediyor.

Şafak DELİÇAKAR: Çocuğun bu durumdan kurtuluşu mümkün mü neler yapılmalı?

Nagihan AKARSU: Ergenliğe kadar fark edilmemişse daha da zorlaşıyor. Kendi egemenliğini artık ilan etmiş anne babayı da artık dikkate almamış oluyor. Bu konuda kurtulma şansları tabi ki de var. Ama son zamanlarda genellikle çocuklarda hayat açısından bir hedefi amacı bir bilinçsizlik var. Aileler kendilerine de çekidüzen vererek tabi ki çocuklarına ulaşmayı denemeliler. Aile direkt çocuğa ulaşamıyorsa rol model olan güvendiği bir kişiyle uygun şekillerde iletişim kurarlarsa iyi bir etki yarayabiliyor.

Şafak DELİÇAKAR: Pişmanlık duygusu içerisine giren çocuk kurtulmak için neler yapmalı?

Nagihan AKARSU: Özgüveni bir şeylerin etkisi altında kalmışsa çıkamayacağını da düşünüyor bu çok daha zor bir durum onun için. Ama mutlaka bunun bir yöntem olduğunu başka yönleriyle üstesinden gelebileceğini düşünmesi lazım. Bir an için kendini bu ortamdan biraz soyutlaması kendini denemesi bunun için birkaç o ortamdan uzaklaşıp kendine dönmesini sağlamak.

Şafak DELİÇAKAR: Çocuk gelişimi ile ilgili projeniz hakkında bilgi verir misiniz?

Nagihan AKARSU: Çocuk gelişimi projem oyun terapisi ile birlikte EMDR tekniğini uygulamak bir yandan da dikkat eksikliği ile ilgili bir merkez haline getirmek bunu tespit etmek için özel bir testle bu kişilerin sadece dikkat değil öğrenme süreçlerindeki nedenleri ortaya çıkarmayı hedefliyoruz. İlaç almadan da alternatif süreçleri artırmayı hedefliyorum. Bu projem Mart, Nisan ayını bulacak çokta geçmeden ailelere ulaşmayı hedefliyorum. İyi sonuçlar alınacağını umuyorum.

Şafak DELİÇAKAR: Çocuk istismarı konusundaki çalışmalarınızda ne aşamaya geldiniz?

Nagihan AKARSU: Bu konuyla ilgili çalışmalar sunumlar hazırlandı ama hangi okullarsa olacağına dair tespitler kısmındayız. Aynı şekilde bu vakalarla ilgili aileye ulaşma adliye üzerinden sadece işleyebiliyor. O ailelerin yanına giderek onları bilgilendirme iyileştirmek için böyle bir çalışma planlıyoruz.

Şafak DELİÇAKAR: İstismar vakalarında arabuluculuk olayını doğru buluyor musunuz?

Nagihan AKARSU: Format olarak doğru olabilir özellikle yakın çevreden olması çok daha travmatik etkiler yaratıyor. Burada sürecin arabuluculuktan ziyade aileleri de biraz daha yatıştırmak açısından etkisi var ama bir cezayı düşürmek anlaşmak kısmı çocuk açısından hiç normal değil. Bu mutlaka uzman kişiler tarafından yapılmalı.

Aslında bu şekilde olması çok doğru olur olması içinde çalışmalar sürüyor. Tek bir kurum tarafından takip edilmesi hem bu olayları azaltır hem de suçlu karşısında görme kısmı kriz boyutunda etki ediyor.

Şafak DELİÇAKAR: ÇİM’in Ordu’ya katkısı ne olur?

Nagihan AKARSU: Çocuk İzleme Merkezi (ÇİM)’lerin çocukların yaşadığı suç işlemesini önlemek için en önemli merkezlerden biri. Bu suça sebep olan davranışlarının arkasında her anlamda takip eden bir süreç. Ailelerin de belki talep etmesi gerekiyor.

Şafak DELİÇAKAR: Taciz konusunda çocuğun doğru ya da yalan konuştuğunu nasıl anlarız?

Nagihan AKARSU: Son yıllarda mağdur taraf öğretmenler de olabiliyor. Bunu kullanan ergen grubu özellikle kız çocuklarında görülüyor. Burada daha anti sosyal kişilikler doğuyor tabi hiçbir empati kurmayan. Aileler bu konuda dikkatli olmalı.

Şafak DELİÇAKAR: Sayın Akarsu, verdiğiniz bu önemli bilgiler için çok teşekkür ediyor, çalışmalarınızda başarılar diliyorum.

Nagihan AKARSU: Bende şahsıma böyle bir fırsat sunduğunuz için şahsınıza ve Ordu Yeni Haber Gazetesi ailesine teşekkür ediyor, yayın hayatınızda başarılarınızın devamını diliyorum.

 

 



Anahtar Kelimeler : AKARSU’DAN, AİLELERE, ALTIN, TAVSİYELER!

Haber Yorumları ( 0 Adet)

Adınız
E-mail Adresiniz
Güvenlik Kodu Lütfen Resimdeki kodu yazınız
Bu Habere Yorum Yapılmamış.
İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz?

Son Haberler

 

Ordu Yeni Haber Gazetesi Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz :
Email Adresiniz :
Arkadaşınızın İsmi :
Arkadaşınızın E-Mail Adresi :
Varsa Mesajınız
Güvenlik Kodu Lütfen Resimdeki kodu yazınız