MUHTAR

Şarkiye Mahallesi Muhtarı Emre Yayla günlerden beri yırtınıyor, bağırıyor, çığlık atıyor.

Duyan yok…

Bıçak kemiğe dayanmış artık belli.

***

Derdi ne?

Mahalle içlerinde bulunan alkollü mekânların şehir dışına taşınması.

Üstelik Ordu Lokantacılar Aşçılar Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Mehmet Kaya’nın da desteğini almış durumda.

Mekân sahipleri esnaflar kafa kafaya vermiş yer arayışı içine girmişler.

Ancak özellikle konuya Belediyenin de el atması ve özellikle bu tür mekânlar için yer göstermesini bekliyorlar.

Kimse itiraz etmiyor,

Kimse zorla, kavga, dövüş, gürültüyle terk etmeyecek ekmek teknelerini.

Muhtar elinden geleni yapmış görünüyor.

Ordu’nun bu sorununa çare bulunmasını talep ediyor.

Konuya belediye dahil olursa daha kolay çözümler üretilecek sanki.

***

Baba mahallesi Şarkiye.

Polis Muzaffer’in rahmetli anası Terzi Sağır Nahide’nin yaşadığı yer Elmalık sokak.

İşte bu Şarkiye Mahallesi Muhtarı Emre Yayla günlerden beri yırtınıyor, bağırıyor, çığlık atıyor.

Duyan yok…

Bıçak kemiğe dayanmış artık belli.

Genç çocuk Muhtar Emre Yayla.

Çalışkan, azimli, heyecanlı…

Taşı sıksa suyunu çıkaracak kadar genç, yürekli.

Mahallesi, Ordu için bir şeyler yapmak, elini taşın altına sokup yaralanmak istiyor belli ki. Daha huzurlu, daha sakin, daha güzel bir Şarkiye kafasındaki.

Kırmayın hevesini.

Bıktırmayın.

Sindirmeyin.

Siyaset çarkları arasında ezilip un ufak olmasın yüreği.

Gelin bir kulak verin söylediklerine.

Bırakın düşüncelerini açık açık söylesin.

Düşündüğünü söylemeye korkmaya başladı mı kişi, düşünmekten de korkmaya başlar.

Böyle insanlara ihtiyacımız var.

 

 

 

 NE ZULÜM, NE MERHAMET YALNIZCA ADALET…

Türkiye'deki 80 baroda seçimli genel kurullar vardı.

Bütün barolar ve baro birimlerine aday olanlar aylardan beri hazırlık yapıyor, çalışıyorlardı.

Para harcadılar.

Zaman harcadılar.

Faaliyet raporları hazırlandı.

Salonlar tutuldu.

Ses düzenleri kiralandı.

Heyecan doruktaydı ki; genel kurullardan bir gün önce İçişleri Bakanlığı meslek kuruluşlarının, sivil toplum örgütleri ile kooperatiflerin toplu etkinliklerini yasakladı.

 

Ordu Barosu Başkanı Av. Haluk Murat POYRAZ Yönetim Kurulu Adına basına ve kamuoyuna duyuru yayınladı.

-         Yürütmeyi durdurma istemli iptal davası açıldı.

-         Gerekçe. TAM KANUNSUZLUK…

 

BASINA VE KAMUOYUNA

Avukatlık Kanunu’nun emredici hükmü olan 82. ve geçici 23. maddeleri gereği, son rakamı çift olan yıllarda olmak üzere iki yılda bir Ekim ayının ilk haftası içinde yapılması zorunlu olan Baro Genel Kurullarının olağan toplantıları, İçişleri Bakanlığı, YSK, İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulları ve İlçe Seçim Kurullarının hukuk dışı kararlarıyla, Anayasa, Avukatlık Kanunu ve ilgili diğer mevzuat hükümleri çiğnenerek ertelenmiştir.

 

Hukuk devleti değil, kanun devletlerinde bile görülemeyecek ilgili genelge ve kararları, seçme ve seçilme hakkına yönelik, yönetsel ve yargısal bir darbe olarak nitelendiriyoruz. Bütün bu yaşananlara, Anayasal bir hukuk devleti ideali için mücadele eden bir hukuk örgütü olarak elbette sessiz kalamazdık, kalmadık.

 

Bu doğrultuda, önce Ordu İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulu’nun 02/10/2020 tarih ve 2020/151 sayılı kararına karşı, Yönetim Kurulumuz gecikmeksizin olağanüstü gündemle toplanmış, İlçe Seçim Kurulu kararına itiraz edilmiş, yürütmeyi durdurma istemli iptal davası açılmış (Dava Ordu 2. İdare Mahkemesi’nin 2020/127 Esas sayılı dosyasıyla görülecektir), bugün de Altınordu İlçe Seçim Kurulu’nun 02/10/2020 tarih ve 2020/37 karar  sayılı Seçimlerin ertelenmesi ” kararına karşı “TAM KANUNSUZLUK” gerekçesiyle Yüksek Seçim Kurulu’na başvuruda bulunulmuştur.

 

Yaşanmakta olan süreç Yönetim Kurulumuz tarafından yakından ve dikkatle izlenmekte olup, gelişmelerle ilgili yine bilgilendirme yapılacaktır. Meslektaşlarımızın, basının ve kamuoyunun bilgisine sunarız. Saygılarımızla.

 

 

FIKRA

Dört kişilik avcı grubu, tecrübeli avcı Temelin önderliğinde ormanda ilerlemektedirler.

Karşılarına küçük bir delik çıkar.

Temel: yatın yere tavşan deliği! Bütün avcılar yere yatarlar. Gerçekten bir müddet sonra delikten tavşan çıkar. Avcılar hemen vururlar.

Tekrara yürümeye başlarlar. Bir süre sonra büyük bir delik çıkar karşılarına. Temel: Yatın yere, tilki deliği! Yatarlar. Biraz sonra tilki çıkar onu da vururlar. Tekrar düşerler.

Bu defa daha büyük bir delik çıkar.

Temel: Yatın yere ayı ini, Yere yatarlar ve çıkan ayıyı vururlar.

İyice keyiflenen avcılar yürümeye devam ederler. Kısa bir zaman sonra kocaman bir deliğin başında dururlar. Acemiler hep birden Temele bakaralar.

 

Temel: Uşaklar ne çıkacağunu bilmeyrum. Ama yatın ne çıkarsa bahtumuza!

 

Ertesi gün gazetelerde: Dört avcı tren altında can verdi...