Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?
- 14:37 PLAY-OFF 2.TUR PROGRAMI AÇIKLANDI
- 14:34 GENÇ HAFIZLAR YARIŞTI
- 13:34 BÜYÜKŞEHİR ZABITA DENETİMLERİNİ SÜRDÜRÜYOR
- 13:12 77 İLDE “SİBERGÖZ-37” OPERASYONU
- 12:55 YEŞİLAY’DAN 81 İLDE EŞ ZAMANLI BİSİKLET TURU
- 12:35 PERŞEMBE’DE YOLLAR GENİŞLETİLİYOR
- 12:33 JUDO ŞAMPİYONASI HEYECANI BAŞLADI
- 12:26 “ ZİGANA TÜNELİ SORUNLARI ORTADAN KALDIRDI”
- 12:21 ENFLASYON RAKAMLARI AÇIKLANDI
- 12:19 “UZMANINDAN BAHAR ALERJİSİ UYARISI”
- 12:14 EMLAK VE ÇEVRE TEMİZLİK VERGİSİ UYARISI
- 12:13 FATSA’NIN İNCİSİ!
- 11:46 ORKENT A.Ş.’NİN ORDU’YA KAZANDIRDIĞI PROJELER
- 11:44 WUSHUCULARDAN GENÇ’E ZİYARET
- 11:43 GENÇ, FLOOR CURLİNG TAKIMINI AĞIRLADI
“KURAKLIK, ÜRETİMİ OLUMSUZ ETKİLEYECEK”
TZOB (Türkiye Ziraat Odaları Birliği) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Tarımda Kuraklık Raporu’nun sonuçlarını açıkladı. İklim değişikliğinin etkisi ile dört mevsimin iki mevsime düştüğünü söyleyen Bayraktar; Baharlar ortadan kalktı. Ilık geçen kışlar ve sıcak geçen yazlar yaşıyoruz. Bu değişikliğinin en önemli sonuçlardan birisi de kuraklıktır. Önlem alınmazsa, gelecekte bu durum, tarımsal üretimi sekteye uğratacak, gıda güvenliği endişesini taşımamıza neden olacaktır” dedi.
2021 yılı ise 2020 yılından daha riskli olduğunu belirten Başkan Bayraktar sözlerini şöyle sürdürdü; “Ülkemizdeki kuraklık, üretimi olumsuz etkileyecektir. Aralık ortalarına kadar yağış alamazsak, risk daha çok artacaktır. Birçok ülkede kuraklık nedeniyle verimde kayıplar görüyoruz. Örneğin, Rusya’da kışlık buğday ekilişlerinin yüzde 22’sinde büyüme eksikliği tespit edilmiştir. Bu durumda Rusya ve diğer üretici ülkeler, pandemi sürecinde gördüğümüz gibi, ihracatlarına 2021 yılında da yasak koyabilirler. Nitekim, Rusya ayçiçeği ürünleri ihracatına yüzde 30 ek vergi getirmeye hazırlanıyor. Bu ürünlerde ithalatçı olan Türkiye, başka ülkelere yönelmek zorunda. Ülkeler şimdiden kapanmaya başladı.
Önümüzdeki yıl buğday başta olmak üzere, bitkisel ve hayvansal ürünlerde ihracat yasaklarıyla karşılaşabiliriz. Yine buğday başta olmak üzere, stratejik ürünlerde belli bir miktar stok yapmak zorundayız. Eskiden olduğu gibi, iç piyasada fiyatlar yükseldiğinde gümrükleri düşürsek bile, ucuz fiyattan ürün bulmak mümkün değildir. Kuraklığın boyutları artarsa, paramız olsa dahi, ürün bulmak mümkün olmayacaktır. Yerli ve milli üretimden başka çaremiz yoktur. Ülkemizde boş toprak kalmamalıdır. Çiftçimizin terk ettiği boş, ekilmeyen topraklar üretime kazandırılmalıdır.
Dünyada ve ülkemizde yaşanan kuraklık riskine karşı, önlemlerimizi şimdiden almazsak, yeterli üretimi sağlayamazsak, artık üretici ülkelerden ucuz buğday, ucuz et, ucuz süt ürünleri ve diğer ürünleri temin etme imkanımız kalmayacaktır. Bu ülkelerden aynı zamanda enflasyon da ithal etmiş oluruz. Bu durum ülkemizdeki birçok insanımızın gıdaya ulaşamaması demektir. Kaldı ki, paramız olsa da, bazı ürünlerin ithalatı mümkün olmayacaktır. Çok acil olarak tedbirler almalıyız. Sulanmayan alanların sulamaya açılması başta olmak üzere, yapısal sorunlara odaklanmalı, üreticilerimizin bu dönemde zaten yüksek olan elektrik ve su maliyetleri daha da artacağı için acil olarak elektrik ve sulama ücretlerinde indirime gidilmeli, üreticilerimize verilen destekler artırılmalıdır. Bu ülkeyi namerde muhtaç etmeyen üreticilerimizi topraktan soğutmamalıyız.
Şunu hiçbir zaman aklımızdan çıkarmayalım, Pandemi sürecinde paramız olduğu halde, hububat alamadığımız, pirinç bulamadığımız dönemler oldu. Devam eden pandemi riski sürecine bir de kuraklık riskini eklediğimizde; 2021 yılında gıda riskinin çok daha büyük boyutlarda olacağını söyleyebiliriz. Tedbirlerini almayan ülkeleri, 2021 yılında zor günler bekliyor.