“Merhametli Şehirler” kitabının yazarı Avni Çebi vereceği konferans öncesi Ordu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tarık  Yarılgaç’ı makamında ziyaret etti.

Yapılan ziyarette Avni Çebi Ordu Üniversitesinde bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Çebi, “Buraya, yazmış olduğum ‘Merhametli Şehirler’ kitabının üzerinde konuşmak, düşüncelerimizi ve anlayışımızı paylaşmak için geldim. Şehir ve merhamet arasındaki bağı doğru kurabilirsek yaşadığımız mekanları yaşanabilir kılabiliriz. Hem bu şehirde ve mekanda kendimize ait olanı alırken hem de gelecek nesillerin haklarını koruyarak daha sürdürülebilir, daha insani, daha huzurlu, daha medeni kentler inşa edebiliriz.” dedi.

Rektör Prof. Dr. Tarık Yarılgaç, “ Avni Çebi Bey ‘Merhametli Şehirler’ isimli, hepimizin gönlüne dokunan güzel bir eser oluşturmuş. Bu kitabın, her kitapseverin kütüphanesinde bulunması gerektiğine inanıyorum. Yazarımız, konferansta bize bu kitapla ilgili bilgi ve birikimlerini aktaracak. Geldiği için kendisine Üniversitemiz adına teşekkür ediyorum.” dedi.

Üniversitemiz Kritik Analitik Düşünme ve Sosyal Gelişim Kulübü tarafından düzenlenen “Merhametli Şehirler” konferansı Tıp Fakültesi Morfoloji Binası Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Konferansa Rektör Prof. Dr. Tarık Yarılgaç başta olmak üzere Ordu eski Kültür ve Turizm Müdürü Servet Yerli, Kritik Analitik Düşünme ve Sosyal Gelişim Kulübü Akademik Danışmanı Öğr. Gör. Harun Çam, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Konuşmasına “Mimaride Temel İlkeler” konusu ile başlayan Avni Çebi, bir mimaride bulunması gereken özelliklerden bahsetti. Çebi, “Şehir; birey ve toplumun ortak hatıralarının, ümitlerinin ve değerlerinin yaşandığı mekandır. Şehir; insan, çevre ve kültürün birbirini etkileyerek sürekli dönüştüğü mekandır. Doğanın kucağında yaşamak için sürekli göç eden ve mücadele halinde olan insan şehirle beraber yerleşik hayata geçmiş; iş bölümüne dayanan, daha üretken ve verimli kanuna ve kurallara bağlı, dingin ve öngörülebilir bir yaşamın konfor ve emniyetine kavuşmuştur.” diye konuştu.

Hayatın ve şehrin içinde bütün işlerin zaman ve mekân ekseninde gittiğini söyleyen Çebi, “Zaman bizim üzerimizde hükmünü icra ediyor ve hepimiz nihayetinde belli bir süre içinde yaşamak için geliyoruz. Bütün bu eylemlerimizi bir mekânda gerçekleştiriyoruz. Bu eyleminiz haliniz, mahalleniz, şehrimiz olduğu gibi iş yerleri olabiliyor, üniversiteler olabiliyor. İşte bunların hepsi bir mekân. Zaman ve mekan içinde insan kendini inşa ediyor, kendini geliştiriyor, inşa kuruyor. Tabi buradaki asıl obje, asıl özne insandır.” dedi.

Çebi, “Şehir iş ilişkilerinin yoğun olduğu bir yerdir. Şehri zaten şehir yapan şeylerden bir tanesi de karmaşık iş ilişkilerinin olmasıdır. Şehrin homojen bir yapı değildir, heterojen bir yapıdır. Farklı kültürler ve anlayışlar oralarda kendilerine yer ediniyor, buluyor. Köyden şehri ayıran şey budur. Köy; ilişkilerin, iş, eğitim süreçleri da iktidarı olduğu yerlerdir. Ama şehir dediğimiz yer göç alan, göç edilen ve herkesin sürdürülen medeniyet anlayışından harmanlayarak oluşturduğu büyük yapılardır.” şeklinde konuştu.

Şehrin hem insan ölçekli hem de insan yüzlü olması gerektiğini ifade eden Çebi, “İnsan yüzlü olması şehirde insan ilişkilerinin rahmani olması, merhamet merkezli olması, insanın birbirine bakabilmesi ve fark edebilmesi anlamına geliyor. Yaşlı, engelli ve çocukları önceleyen çocuk ve yaşlı dostu şehirleri, bina mimarisi ve şehir planlaması ile ilişkilerimizi besleyen ve duyarlılığımızı artıran merhametli şehirler olarak inşa etmeliyiz.” dedi. Çebi, merhametli bir şehirde engelsiz, erişilebilir, yaşanabilir, sürdürülebilir ve kaynaşmış olma özelliklerinin bulunduğunu sözlerine ekledi.

Soru-cevap şeklinde devam eden konferans Rektör Prof. Dr. Tarık Yarılgaç’ın yazar Avni Çebi’ye teşekkür belgesi takdiminin ardından sona erdi.

(ORDU YENİ HABER)