Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?
- 12:16 PLANSIZLIĞIN BEDELİ VATANDAŞA ÖDETTİRİLİYOR
- 11:57 BAŞKAN TAVLI’DAN EMEKÇİLERE ANLAMLI ZİYARET
- 11:46 FATSA’DA YOĞUN ÇALIŞMA
- 11:17 TURİZM İSTATİSTİKLERİ AÇIKLANDI
- 11:06 İSTANBUL DEPREMİ GÜNDEMİ GERİDE BIRAKTI
- 10:57 ÜNYE BELEDİYESİ’NDEN VELİLERE KONFERANS
- 10:44 “Birlikte Daha Güçlüyüz!”
- 09:41 GAZİ VURUŞU
- 16:12 “EMEĞİN HAKKINI TESLİM EDEN BİR ANLAYIŞLA ÇALIŞIYORUZ”
- 15:29 FİYAT YÜKSELECEK SATMAYIN!
- 14:34 KARNABAHAR ZAM ŞAMPİYONU
- 14:27 YILMAZ: 1 MAYIS İŞÇİ BAYRAMI KUTLU OLSUN
- 14:24 ZENGİN: TEK KALEM MAAŞ OLMALI!
- 14:04 ŞANLITÜRK’TEN 1 MAYIS AÇIKLAMASI
- 12:47 "DEPREME HAZIRLIĞIN ANAHTARI KENTSEL DÖNÜŞÜMDE"
SİGARA YILDA 8 MİLYONU İNSANI ÖLDÜRÜYOR

Pasif içici olarak her yıl en az 1 milyon insan sigara dumanına maruz kalıyor.
Tütün ve tütün ürünleri her yıl 8 milyondan fazla insanın ölümüne sebep oluyor. Sigara içmeyen ve pasif içici olarak sigara dumanına maruz kalan tahmini 1,3 milyon kişinin de bulunduğunu ve böylelikle bu tablonun daha da ağırlaştığını belirten Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Tayfun Çalışkan, “Sigara bilindiği üzere akciğer kanserinin nedenlerinin başında geliyor. Tüm akciğer kanserlerinin yüzde 80-90’ının sigara kaynaklı olduğu görülüyor. Bu da demek oluyor ki akciğer kanseri, sigara bağımlılığından kurtularak önlenebilir” dedi.
9 Şubat Dünya Sigarayı Bırakma Günü nedeniyle açıklamalarda bulunan Çalışkan, “Dünya Sağlık Örgütü’nün 2020 yılında yaptığı araştırmaya göre dünya nüfusunun yüzde 22,3'ü tütün kullanıyor ve içmeyi bırakmayanların yarısı da bu sebepten hayatını kaybediyor. İçerisinde 7 binden fazla zararlı kimyasal madde bulunduran sigaranın, DNA hasarı oluşturarak hücresel fonksiyonlar üzerinde çok ciddi etkileri bulunuyor” diye konuştu.
Tütün içmenin (sigara, puro ve pipo dahil) akciğer kanseri için birincil risk faktörü olduğunu hatırlatan Çalışkan, “Bunun dışında hamilelikte sigara kullanımı veya çocukların sigara dumanına maruz kalmaları da çocukların akciğer gelişimini olumsuz etkiliyor ve astım oluşma riskini arttırıyor. Sigara içen astım hastalarında içmeyenlere göre, kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) gelişme riskinin daha yüksek olduğu biliniyor” şeklinde konuştu.
SİGARAYI BIRAKMAK KOAH’IN İLERLEMESİNİ DURDURULABİLİR
Sigara ile ilişkili oluşan ve rastlanma sıklığı en yüksek hastalığın KOAH olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Tayfun Çalışkan, “KOAH; öksürük, yoğun balgam ve nefes darlığı ile seyreden aynı zamanda kronik, ilerleyici ama önlenebilir bir hastalık. KOAH’ın ilerlemesini ve buna bağlı ölümlerin azaltılmasında en etkili yöntem, sigaranın bırakılması. Sigara, akciğerin süngerimsi yapısını bozarak normal işleyişine zarar veren bir dizi hastalığa da neden olabiliyor. Bunlardan sigara ile güçlü ilişkisi olanlar; respiratuar bronşiyolit, deskuamatif intersitisyel pnömoni ve langerhans hücreli histiyositosistir” açıklamasında bulundu.
DAHA ÖNCE SİGARA İÇİLMİŞ BİR EVDE BULUNMAK BİLE RİSK
Direkt olarak başkasının içtiği sigaranın dumanına maruz kalınması olan pasif içicilik yani ikincil maruziyetin de sağlığa zararlı olduğunu anımsatan Doç. Dr. Tayfun Çalışkan, şunları söyledi: “Üçüncül maruziyet ise, kapalı ortamda sigara içilmesine bağlı, kıyafet, mobilya, yatak, perde gibi yumuşak yüzeylerde nikotin, formaldehid ve naftalin gibi kimyasalların birikmesine ve buna maruz kalınmasına bağlı gerçekleşir.
Sigara akciğer kanserlerinin yanı sıra koroner arter hastalığı, inme ve gebelerde düşük doğum ağırlığına da sebep olabiliyor. Sigara ayrıca, bebek ve çocuklarda ani bebek ölüm sendromu, akciğer enfeksiyonları, kulak enfeksiyonu ve astım ataklarına da yol açabiliyor.”
ANCAK BİR YIL SİGARA İÇMEYİNCE SİGARA BIRAKILMIŞ SAYILIYOR
Sigara bırakma polikliniklerinde tütün ürünleri kullanan ancak bir yandan da bırakmak isteyen kişilere psikososyal destek sağlanarak ve gerekli görülen hastalara nikotin replasman tedavileri uygulanarak sigaranın bırakılmasına yardımcı olunduğunun altını çizen Doç. Dr. Tayfun Çalışkan, sözlerini şöyle tamamladı: “Sigara bırakma başarısı demek, bir yıl boyunca hiç sigara içilmemesi demektir. Kendi kendine bırakma stratejisinde başarı oranı yüzde 8-25 iken, sigara bırakma polikliniğine başvuran kişilerde başarı oranı yüzde 20-40 arasında saptanıyor. Bu nedenle bırakmak isteyen kullanıcıların profesyonel destek alınması hayati önem taşıyor.”