HABER ARAMA
-
HÜSEYİN DENİZİSLAM DÜNYASININ EN BÜYÜK PROBLEMİ BİLGİSİZLİK VE CAHİLLİKTİR-4
-
DOÇ DR. ALİ AYGÜNLEZZETLİ AMA ZEHİRLİ DE OLABİLİR, MANTAR ZEHİRLENMELERİ…
-
NURİ KAHRAMANŞAŞMAMALI FINDIK DİYE
-
ABDÜLKADİR DEMİRULEMANIN ASIL GÖREVİ UYUTMAK DEĞİL, UYANDIRMAKTIR…
-
Şafak DELİÇAKARBEN TMO’NUN YERİNDE OLSAM!..
-
Erol KARAERBİR MEMLEKETTE STAD İSMİNİ VEREMEYEN YETKİLİLER VAR!
-
Prof. Dr Erdal BenliÖZELLİKLE HAVUZ MEVSİMİNDE YAŞADIĞIMIZ İDRAR YOLU SORUNLARI
-
UMUT CANVERDİTÜRKİYE’DE HIRT PROBLEMİ VE TOPLUMSAL YAPIYA ETKİLERİ ÜZERİNE BİR İNCELEME
-
Berkant DOĞANBİZLERİ ANLAYIN ARTIK…
-
Mehmet KESKİNCAN DOSTLARIMIZ!..
-
Ufuk ERSOYLEYLEĞİN ÖMRÜ
-
Derya DERVİŞOĞLUÇOCUKLARA EMPATİYİ ÖĞRETİN
-
Semra GENÇOSMANOĞLUİYİSİ İLE KÖTÜSÜ İLE YAŞAYALIM...!
-
SEDAT AKKÖSEİNSAN İNSANIN KURDU DUR ...!
-
ŞÜKÜR ÖZDEMİRDÜNYA KADINLAR GÜNÜ
-
UĞUR KARASONSUZA KADAR CUMHURİYET...
-
Savaş ÇELEBİÇEVRE VE DİN
-
Mustafa TÜRKYILMAZVALİ EROL’A APAÇIK
-
NAZIM GÜLERMAĞFİRET ÇERAĞI, TEVBE DURAĞI, İSTİĞFAR BURAĞI...
-
ATİLLA SAMATPERŞEMBEDEN MESAJ
-
Ersin ERDOĞANEL-VEDA...
-
MEHMET YILMAZYİNE YENİDEN TEK ORDUSPOR
-
Recep AydınVALİ PARAYI MİLLETİN KALBİNDEN BULDU
-
AV. KEVSER AYCAN YILDIZÇOCUĞUN ÜSTÜN YARARI
-
AV. ELİF GÜNEY KATIRCIOĞLUUlusal Egemenlik ve Çocuk Hakları
-
AV. BİRSEN UÇARKADINLAR VARDIR
-
Av. Özlem KÜTÜKSUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUK PEKİ YA SUÇA SÜRÜKLEYEN ?
-
AV. ZELİHA AYPEK BAYRAKKADINLAR GÜNÜNÜN TARİHİNE BAKACAK OLURSAK!
-
AV. YAREN TÜRKERBİLİM VE SANATTA KADININ ROLÜ
-
Av. Ebru Avcı BecerenSosyal Medya Ve Çocuklar
-
AV. SERAP TAŞTEMELHEPİMİZ BİRİZ, BİRLİKTE GÜÇLÜYÜZ, ŞİDDETİN HİÇBİR TÜRLÜSÜNE SUSMAYIN!
-
AV. AYTEKİN ERDEMEN GÜRÜLTÜLÜ SES VİCDANIN SESİ
-
AV. ASUMAN AYDINEREN BÜYÜK HAK YAŞAMAKMIŞ
-
Av. Sabri Can GÜRSOYÇOCUK VE CİNSEL EĞİTİM
-
AV. ALPER İSKENDEROĞLUAnadolu ve Mezopotamya ‘da Kız Çocuğu Olmak
-
AV. TUĞÇENUR ALDENİZTÜRKİYE’DE KADIN VE SİYASET
-
BİRGÜL AKBULUTSEVGİ İLE KURTULACAKTIR İNSANLIK….!!
-
ÖZLEM KÜTÜKEKONOMİK HAYATTA ÇOCUK KALABİLMEK
-
AV. ÖYKÜ ÇALIŞDÜNYA ÇOCUK GÜNÜ
-
KAYA AYDINÖĞRETMENSİZ EĞİTİM
-
ADEM UZUNÖMEROĞLUKURUL
-
ÇİĞDEM TÜRK ÖZÇELİKVEDALAR, ACILAR VE RUHLAR
-
Mehmet TopkaraoğluGÖZLÜK CAMLARINIZI DEZENFEKTE EDİN
-
ARSLAN ÖZERMEMLEKET HASRETİ
-
Mehmet Ziya OdabaşPEKİ NASIL KÖYLÜ OLUNUR?..
-
Op. Dr. İsmail KuralSODA ŞİŞESİ AÇARKEN KÖR OLMAYIN
-
ONUR ŞAHİNÖNCE SAĞLIK...
-
REMZİ AKSOYDOĞRU ADAM…
-
Metin AKSOYCENAZE EVİNDE DÜĞÜN OLMAZ...
-
Uzm. Dr. Hakan DumanBİR PARADOKSUN ANALİZİ
-
Yunus ÖNEMTEKNOLOJİ HIZLA İLERLİYOR, İNSANLIK AYNI HIZDA GERİLİYOR
-
Servet YERLİKurul Kayası Eski Yerleşim Alanı - Kurul Kalesi nin Dünü Ve Bu Günü
-
Adem AksoyBAŞARININ ALTYAPISI ‘ADALET’
-
YAŞAR DALGIÇREFERANDUMA NEDEN “EVET” NEDEN HAYIR?
-
Soner MAĞDENVAR YA DA YOK OLUŞ
-
Alaaddin ARSLANORDUSPORA ÇÖZÜM ARAYIŞLARI
HABER ARŞİVİ
Lütfen Bir Tarih Seçiniz
ANKET
Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?
SON DAKİKA HABERLER
- 11:23 YAĞMUR SUYU SORUNUNA ÇÖZÜM
- 10:42 ‘NEFRET YOK,FUTBOL VAR!’
- 10:42 AYIN FUTBOLCUSU KENAN YILDIZ
- 10:41 2.LİG’E KATIM BAŞVURULARI BAŞLADI
- 10:41 DOĞANAY ORDU’DA DÜDÜK ÇALACAK
- 10:41 3.GRUPDA 2.HAFTA RANDEVUSU
- 09:49 GAZİ VURUŞU
- 16:00 ŞEHİR HASTANESİ’NDE İŞLER YOLUNDA
- 15:08 YILMAZ: MEMURUN ATEŞİ ERKEN SÖNDÜ!
- 15:02 EMANETE BIRAKMAYIN!
- 13:50 VATANDAŞLARIN HAYALİ GERÇEK OLDU
- 13:13 MHP: 12 EYLÜL ZULÜMDÜR!
- 13:00 YURT BAŞVURU SONUÇLARI AÇIKLANDI
- 12:49 ŞANLITÜRK: CUNTANIN HEDEFİ ÜLKÜCÜLERİ YILDIRAMADI!
- 12:25 HAL BÖLGESİ ASFALT KONFORUNA KAVUŞUYOR
PUAN DURUMU
NAMAZ VAKİTLERİ
ABDÜLKADİR DEMİR

ULEMANIN ASIL GÖREVİ UYUTMAK DEĞİL, UYANDIRMAKTIR…
12 Eylül 2025 Cuma Saat: 09:49
Hac Yapmaktan Vazgeçiren Yolculuk
Hadis, fıkıh, tefsir gibi bir çok alanda büyük bir alim olan Türk asıllı Abdullah b. Mübarek, bugünkü Türkmenistan’ın Merv şehrinden bir kafile ile birlikte hacca gitmek için yola çıkıyor. Bilad-ı Şam’a, yani bugünkü Suriye topraklarına geldiklerinde, dinlenmek için mola veriyorlar ve yemek hazırlığı yaparlarken yolculuk boyunca erzak olarak yanlarında taşıdıkları kanatlı hayvanlardan birinin öldüğünü görüyorlar ve onu kenarda bir yere, bir çöplüğe atıyorlar.
Yakındaki evlerin birinden bunu gören bir kız çocuğu koşarak geliyor ve bu çöpe atılan kanatlıyı alıp evine götürmek üzereyken, Abdullah bin Mübarek olaya müdahale edilmesini söylüyor, o kanatlının murdar olduğu için yenilemesinin haram olacağının söylenmesini istiyor. Çocuğa bunu söylediklerinde, “size haramdır ama bize helaldir, çünkü biz günlerdir açız, yiyecek bir şeyimiz yok, bize yiyecek getirecek bir babamız da yok” şeklinde cevap veriyor.
Bunun üzerine Abdullah bin Mübarek, hac kafilesine geri dönülmesi talimatı veriyor. Üzerlerindeki paranın dönüş için yeterli olanını ayırdıktan sonra kalanının da o çocuğun ailesine verilmesini söylüyor ve kafilesine dönerek “bu yaptığımız, bu seneki hacdan daha faziletlidir” diyor.
Eski Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez , bu kıssayı anlattıktan sonra devamla, “İslamda öncelikler fıkhı vardır, önceliklerini kaybeden dindar, dindarlığını da kaybeder, huşu içerisinde namaz kılan bir kişi, bir çocuğun ateşe, ya da herhangi bir tehlikeye doğru gittiğini görse namazını bozmak zorundadır, ama ne hazindir ki, 2 yıldır dünyanın en vahşi katliamına sahne olan Gazze’de çocuklar, kadınlar, yaşlılar ateşler içinde yanarken bizim önceliklerimiz hiç değişmedi, çocuklar açlığa mahkum edilerek bir katliama maruz bırakılırken dahi önceliklerimiz değişmedi. Sadece siyaset ehlinin, ticaret ehlinin değil, diyanet ehlinin de; abidlerin zahidlerin, tekkelerin, dergâhların da öncelikleri değişmedi” dedikten sonra, “zalimlere meyletmeyin ateş size de dokunur” ayeti ile sözlerini tamamlıyor.
2 yıla yakın zamandır birbirlerine kenetlenerek dünyaya müslüman olmanın ne demek olduğunu gösteren Gazzeli kardeşlerimiz, açlıktan dolayı bugün ne yazık ki bir lokma yiyecek için birbirlerini ezmeye başladılar. Açlık insanın bilincini yok eder, biyolojik varlığa dönüştürür, (hayvanlaştırır) en yakınındakinin elindeki ekmeği almaya zorlar. O yiğitlerin bu durumuna seyirci kalan ümmet, yani biz bunun hesabını veremeyeceğiz.
ABD emperyalizminin en büyük işbirlikçisi olan Suudilerin meşruiyeti tartışılmaya başlansaydı, eminim küresel çetenin başı olan ABD bunu göze alamayacaktı. Ama biz bunu bile yapamadık ve çocuklarımız ateşlere atılırken sırtımızı döndük ve sevap aramaya koyulduk.”
Yorumuma katılanlar da oldu, katılmayanlar da. “O ayrı bu ayrı, hac nasıl terkedilebilir ki, nasıl cihad esnasında namaz terk edilemiyorsa hac da terk edilemez, bizim sorunumuz bu değil, birlik olamamak” gibi izahlar yapıldı. Sessiz kalsalar da içinde yaşadığımız toplumda böyle düşünen çok büyük bir kitlenin olduğunu malum. Halbu ki, Mecelle kaidesidir, def-i mefsedet, celb-i menafiden evladır, yani kötülüğün önlenmesi, iyiliğin yapılmasından önceliklidir. Önceliklerimizi bilmediğimizden değil, riske girmeden bol sevaplı işleri sevmemizden. Evet, birlik olamayışımız da çok büyük bir sorun ama birlik olmak kolay mı? Bunun için emperyalizmin başımıza diktiği bekçi köpekleriyle boğuşmayı göze almak lazım.
İsrail 2006’da çekilmek zorunda kaldığı Gazze’ye “çim biçme zamanı geldi” diyerek her 2-3 yılda bir saldırır. Bunlardan sadece 2012 yılında başlattığı ve Müdafaa Sütunu adını verdiği saldırıyı, dönemin Mısır Cumhurbaşkanı M. Mursi ve o tarihte henüz başbakan olan R. Tayyip Erdoğan’ın müdahale sinyali veren sert uyarıları sonrasında Obama’nın devreye girmesiyle yedinci gün bitirmek zorunda kalmıştı. Daha sonra İsrailli bir bakan “başımıza silah dayadılar” diye anlatmıştı bunu. Bu yüzden 2013 yılında Batının teşvik ve cesaretlendirmesiyle Mursi’ye darbe yapan Sisi, o ülkelerde kırmızı halılarla karşılandı.
Gazze’ye sınırdaş tek İslam ülkesi olan Mısır halkının başındaki bu tiran, o gün bugündür bırakın Gazze’ye yardım etmeyi, Kuzey Afrika’dan kalkarak binlerce km yol kateden Mağrib Direniş Konvoyunun Mısır sınırına yaklaşmalarına bile izin vermeden Libya içinde müdahale etti. Mısır halkının Gazze konusunda hiçbir duyarlılık göstermediğini mi düşünüyoruz? Elbette hayır, belki bizden daha fazla kahroluyorlar ama topluma önderlik yapabilecek kim varsa 2013 darbesinde cunta tarafından katledildi veya ceza evlerinde çürümeye terkedildiler. Bir toplumu harekete geçirebilecek lider kadroyu ortadan kaldırdığınızda geriye sadece bir sürü kalır. Bugün Mısır’ın durumu böyle maalesef.
Sınırları içinde Harameyn’in yer almasından dolayı herhangi bir hareketlenmenin bütün islam dünyasında ses getireceği Suudi Arabistan’da ise sadece bir Filistin bayrağı taşımanız, ya da Gazze hakkında edeceğiniz bir çift söz, hayatınızı karartır. Binlerce İslam âlimi cezaevlerinde, bir kısmının yaşayıp yaşamadığı bile bilinmiyor. Bu ülkenin başındaki İbni Selman, Arabistan’a 1930’ların Türkiyesini yaşatıyor, kızlarını güzellik yarışmalarına gönderiyor. Gazze’de en barbar katliamlar işlenirken, bir hastanenin vurularak yüzlerce kişinin öldürüldüğü günlerde Riyad’da festivaller düzenliyor, Avrupa’dan getirttiği, şarkıcılarla, dansözlerle günler süren eğlenceler düzenliyor.
İslam dünyasından âlimlerin icması ile “Gazze’deki bu açlık, bu soykırım sona erdirilinceye kadar hac caiz değildir, hac için ayrılan para direnişe gönderilsin” gibi bir fetva yayımlansa buna da müslümanların - tamamı değil böyle bir hayal kurmuyorum - sadece bir kısmı uysa, bu vahşet bu kadar süre devam edebilir miydi?
Merhamet, Asr-ı Saâdet insanının en bâriz vasıflarından biriydi. Şu hâdise, onların büyüğüyle küçüğüyle hem merhamette hem de cömertlikte nasıl bir seviyeye ulaştıklarını gösteren güzel bir misâldir...(Derleme)
HAYIRLI CUMALAR
Yazı Yorumları ( 0 Adet)
Bu Yazıya Yorum Yapılmamış.
İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz?
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2018 Ordu Yeni Haber Gazetesi
| İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Yazılım: Doğru Ajans