Türk Eğitim Sen Ordu İl Başkanı Metin Şeyhoğlu, proje okullarına yapılan öğretmen ve yönetici atamalarında yaşanan keyfiyete dikkat çekti.

Başkan Şeyhoğlu, yaptığı açıklamada; “Ülkemizde akademik başarısı en yüksek öğrencilerin okuduğu-ki bu öğrenciler 21. Yüzyıl Türk Asrını inşa edecek nesildir-öğretmen ve yönetici atarken maalesef hiçbir kıstas aranmamaktadır. Tam bir keyfiyet hâkimdir” dedi.

Şeyhoğlu; “Tecrübeli, yüksek birikime sahip, liyakatli, ehliyetli, okulun hafızası olan, kurum kültürü taşıyan öğretmenlerimiz ve yöneticilerimizin şeffaflıktan uzak, denetlenebilir olmadan yürütülen bir sürecin kurbanı olduklarını görmekteyiz.

4 yılını dolduran bu öğretmen ve yöneticilerimiz, görev süresi uzatılmayarak, ihtiyaç fazlası duruma düşürüldü ve onların yerlerine hangi Saiklerle getirildiği belli olan kişilerin ataması gerçekleştirildi. Ne yazık ki bu okullar, bir kez daha siyasal/sendikal/ideolojik tahakkümlere, mensubiyetler üzerinden yürütülen bir sürece mahkûm edildi. Birtakım yapıların, STK’ların yönlendirmesiyle hareket edilerek, proje okullarının kalbine adeta mızrak saplandı” diye konuştu.

“Hamili kart yakınımdır” dönemi son bulmalı, bu okullara sınavla öğretmen ataması yapılmalıdır diyen Şeyhoğlu, Proje okullarına atama ve görevlendirmelerde kriter getirilmesi gerektiğini kaydetti.

Şeyhoğlu; “Milli Eğitim Bakanlığı’na önemli bir uyarıda bulunmak istiyoruz: Milli eğitim teşkilatını dışarıdan yapılar değil; ilçe müdürü, il müdürü, MEB Merkez Teşkilatı ve Milli Eğitim Bakanı yönetir. Proje okullarında bu yaşananlar, sürecin tamamen dışarıdan müdahalelere açık şekilde yürütüldüğünü ortaya koymaktadır. Bu minvalde proje okullarına yönetici ve öğretmen atamalarında adalet duygusu rencide edilmemeli, hak ve hukuku gözeten kriterler getirilmelidir.

Bu okullara nasıl sınavla öğrenci alımı yapılıyorsa, öğretmen atamaları da sınavla yapılmalı, başarılı olan öğretmenler bu okullara atanmalıdır. Proje okullarında yönetici görevlendirmeleri de MEB Yönetici Atama Yönetmeliği’ne tabi olmalıdır.

Geleceğimiz olan çocuklarımızın yüksek puanlarla girdikleri bu okulların yönetimi, işleyişi ehliyetsiz, liyakatsiz kişilere teslim edilmemeli, dışarıdan yapılar proje okullarından uzak tutulmalı, ‘hamili kart yakınımdır’ dönemi son bulmalıdır.

Unutulmamalıdır ki; fütursuzca ve şeffaflıktan uzak yapılan bu atama ve görevlendirmeler sadece öğretmenlerimizin moral ve motivasyonunu, çalışma barışını olumsuz etkilemekle kalmayıp, bu okullarda verim ve kaliteyi düşürmekte, nitelikli eğitim sunma kapasitesini azaltmakta, proje okullarının içini boşaltmaktadır” şeklinde konuştu.