Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?
- 15:30 ŞEHİDİMİZİ EBEDİYETE UĞURLADIK
- 14:29 ÇOCUK SANAT ATÖLYELERİ KAPILARINI AÇIYOR
- 14:12 REKABET KURUMU’NDAN FERRERO AÇIKLAMASI
- 14:01 FATSA’DA YOĞUN YAĞIŞ SONRASI HIZLI MÜDAHALE
- 12:46 YEŞİL YOL’DA ÇALIŞMALAR TAM GAZ
- 12:41 ÖĞRENCİLER LGS VE YKS’DE NASIL BAŞARILI OLUYOR?
- 12:39 MİNİK KALEMLER BÜYÜK HAYALLERLE BULUŞUYOR
- 12:31 SANCAKTAROĞLU; “YETKİLİ SENDİKA OLACAĞIMIZ GÜNLER YAKIN”
- 12:09 ÖZTÜRK; MEMURDA DEVLETİN OMURGASIDIR!
- 11:51 TÜRK SAĞLIK SEN GELİYOR!
- 11:36 ALTINORDU SKATE PARK YENİLENİYOR
- 10:47 HUZUR VE GÜVENİN TEMİNATI “JANDARMA”
- 10:33 1.LİG’DE FİKSTÜR ÇEKİLDİ
- 10:31 KAAN, 52 ORDUSPOR’LA EL SIKIŞTI
- 10:30 ÜNYE BİLYAFORM YARIŞLARI 2’NCİ KEZ START ALACAK
ÖZTÜRK; MEMURDA DEVLETİN OMURGASIDIR!

Türkiye Kamu-Sen’e bağlı Türk Büro Sen Ordu İl Başkanı Yılmaz Öztürk, sendikalarının mücadelesi sadece ekonomik haklardan ibaret olmadığını belirterek, memurunda devletin omurgası olduğunu ifade ederek kendilerinin bu milletin değerleriyle yoğrulmuş bir teşkilat olduklarına dikkat çekti.
Başkan Öztürk, önümüzde ki ay yapılacak toplu sözleşme üzerine yaptığı değerlendirmede; “Vatanımız bir ateş çemberiyle çevrilmişken, biz kamu çalışanlarının da milletin varlığına, devletin birliğine sahip çıkması gerektiğine inanıyoruz. Çünkü biz biliyoruz ki; Devlet olmazsa memur da olmaz. Memur da devletin omurgasıdır.
Kamu görevlisi, milletine hizmet için vardır. Bu topraklarda şehitlerimizin kanı vardır. Bu coğrafya bize miras değil; emanettir. Bizler, Malazgirt’ten Çanakkale’ye, Sakarya’dan Zeytin Dağı’na kadar verdiğimiz tüm destansı mücadelelerin bilinciyle buradayız. Ve bizler bu emanetin bekçileriyiz. Ülkemizin bağımsızlığına ve milletimizin birliğine kasteden her türlü tehdide karşı dimdik durmaya kararlıyız. Bu topraklarda şehitlerimizin kanı vardır. Bu coğrafya bize miras değil; emanettir” dedi.
Bu emanete sahip çıkmak da her Türk vatandaşının görevidir diyen Başkan Öztürk; “Genç kamu çalışanlarımızı yetiştirmek, onlara sendikal şuur kazandırmak, yarının yöneticilerini, uzmanlarını, liderlerini bugün aramızdan çıkarmak bizim görevimizdir. Biz, mirasa değil; emanete sahip çıkan bir anlayışın mensuplarıyız.
Kamu çalışanlarının ekonomik durumu, ne yazık ki son yıllarda ağır yara almıştır. Maaşlar, hayat pahalılığı karşısında her ay biraz daha erimektedir. Alım gücü azalmış, memur geçim derdine düşmüştür. Birçok kamu görevlisi ikinci bir iş yapmadan ailesini geçindiremez hâle gelmiştir.
Açıklanan resmi enflasyon ile çarşıdaki gerçek enflasyon arasındaki fark, kamu çalışanlarının alacağını artırmakta, geçimini zorlaştırmaktadır. Bu nedenle Türkiye Kamu-Sen olarak, 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri öncesinde taleplerimizi net biçimde kamuoyuna sunacağız” diye konuştu.
Taleplerini de sıralayan Başkan Öztürk, şunları söyledi; “Bu çerçevede öncelikle: Kamu görevlilerine ve emeklilere hedeflenen enflasyona göre zam yapılması uygulaması terk edilmelidir.
Maaşlara refah payı uygulaması kalıcı olmalıdır. Enflasyon farkı aylık olarak maaşlara yansıtılmalıdır. Gelir vergisi %15’te sabitlenmelidir. Sosyal yardımlar, hayat şartlarına uygun olarak, ekonomik anlamda aile bütçesine katkı sağlayacak şekilde yükseltilmelidir.
Aile Yılı’nın ruhuna uygun olarak aileyi destekleyecek, evliliği özendirecek, doğurganlığı artıracak tedbirler alınmalı, kamuda aile birliğinin tesis edilmesi mutlaka ama mutlaka sağlanmalıdır.
Kira, yemek ve yol yardımı başta olmak üzere ortaya çıkan ihtiyaçlara paralel yeni sosyal yardım kalemleri oluşturulmalı, kamu çalışanlarının özel durumlarına uygun yardımlardan faydalanması sağlanmalıdır.
Ek gösterge sisteminde adalet sağlanmalı, birinci dereceye gelen bütün kamu çalışanlarına 3600 ek gösterge verilmelidir. Yardımcı hizmetler sınıfı kaldırılmalı, yardımcı hizmetlilerimiz bir defaya mahsus genel idare hizmetleri sınıfına geçirilmelidir. Sözleşmeli personel kadroya geçirilmelidir.
Temmuz 2023’te yürürlüğe giren ilave ek ödeme emekli maaşlarına yansıtılmalı, maaşlara yapılan bütün ödemeler emekli maaşı hesabına dahil edilmelidir. 4688 sayılı Kanun güncellenmeli, gerçek bir toplu pazarlık düzeni kurulmalıdır.
Kamu personel rejimi, liyakat ve ehliyet esasına göre yeniden yapılandırılmalıdır. Biz bu talepleri sadece memur için değil; kamu hizmetinin kalitesi, toplumsal adalet ve ekonomik istikrar için de istiyoruz.”