Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?
- 15:13 ORDU, TEK YUMRUK OLDU
- 15:09 YAZ OKULUNDA EĞİTİMLER DEVAM EDİYOR
- 15:01 “MEYDANIMIZA YAKIŞIR BİR ADIM ATTIK”
- 13:42 ŞEHİTLER İÇİN PİDE-AYRAN DAĞITILDI
- 13:38 KADASTRO ÇALIŞMALARI TAMAMLANDI
- 13:36 FATSA’DA 15 TEMMUZ ETKİNLİĞİ
- 12:53 YILMAZ: YARAYAN KANAMIZ, KADIN CİNAYETLERİ
- 12:21 SANCAKTAROĞLU: HAK KAYIPLARIMIZ KARŞILANMALI!
- 11:50 ÜCRETLİ ÇALIŞAN SAYISI ARTTI
- 11:36 İSA AKÇAY’DAN BURAYA KADAR!
- 11:36 KOMBİNE KART GÖRÜCÜYE ÇIKTI
- 11:36 52 ORDU,24 TEMMUZ’DA START VERECEK
- 11:37 FATSA BELEDİYESPOR BAŞKANINI SEÇTİ
- 14:45 “HALKIMIZ, HAİN DARBECİLERE GEÇİT VERMEDİ”
- 14:45 KLARNET FESTİVALİ BAŞLIYOR
YILMAZ: YARAYAN KANAMIZ, KADIN CİNAYETLERİ

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ordu İl Kadın Kolları Başkanı Nilgün Yılmaz, son zamanlarda artan kadın cinayetlerine dikkat çekti.
Başkan Yılmaz, konuyla ilgili yaptığı açıklamada; “Son zamanlarda ardı arkası kesilmeyen kadın cinayetleri, toplumumuzun kanayan yarası olmaya devam ediyor. Her gün bir başka kadının adı, bir başka şehirde cinayet haberlerine konu oluyor.
Bu sadece istatistiklerden ibaret bir durum değil; hayatları ellerinden alınan, hayalleri yarım kalan, bir daha aramıza dönemeyecek olan kadınlardan bahsediyoruz.
Kadın cinayetleri bir “kadın sorunu” değil, apaçık bir erkek şiddeti sorunudur. Bu şiddeti önlemek, sadece bireysel değil, toplumsal ve siyasal bir sorumluluktur.
Kadın Cinayetleri Politiktir. Kadınların yaşam hakkını güvence altına almak için etkili ve kararlı adımlar atmak zorundayız” dedi.
Yılmaz, açıklamasını şu şekilde sürdürdü; “Bu noktada, biz kadınlara çağının çok ötesinde haklar tanıyan Mustafa Kemal Atatürk’ü anmadan geçemeyiz. Atatürk, “Şuna inanmak lâzımdır ki, dünya yüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir” diyerek kadının toplumsal hayattaki rolünü en net şekilde ifade etmiştir.
Seçme ve seçilme hakkını birçok Avrupa ülkesinden önce Türk kadınına tanımış; eğitimden çalışma hayatına kadar kadınları özgür bireyler olarak var etmeyi hedeflemiştir. Bugün biz kadınlar, Atatürk’ün bizlere bıraktığı bu aydınlık mirasın takipçisiyiz.
Ancak ne yazık ki bugün gelinen noktada, kazanılmış haklarımız bir bir yok sayılmaya, kadınlar hedef gösterilmeye, şiddet ise normalleştirilmeye çalışılmaktadır. Bu karanlığa karşı en güçlü dayanaklarımızdan biri İstanbul Sözleşmesi idi. Bu sözleşme; şiddeti önleme, failleri cezalandırma ve mağdurları koruma konusunda uluslararası düzeyde güvence sağlıyordu. Ancak sözleşmeden çıkılması, kadınların yaşam hakkını tehdit eden bir adımdı.
İç hukukumuzda hâlâ yürürlükte olan 6284 sayılı Kanun, kadınları şiddetten korumak için elimizdeki en etkili yasal düzenlemedir. Fakat bu kanun ya yeterince uygulanmamakta ya da bilinçli olarak etkisizleştirilmeye çalışılmaktadır. Bu kabul edilemez. 6284 sayılı Kanun; şiddet gören kadına barınma, korunma ve hukuki destek sağlarken, şiddet uygulayana da cezai yaptırımlar getiren kapsamlı bir yasadır. Bu kanun uygulanırsa, kadınlar yaşar.
Ve biliyoruz ki: Kadınların hayatı politiktir. Bu sözle kastettiğimiz şudur: Kadınların yaşadığı her türlü sorun; şiddet, eşitsizlik, ekonomik bağımlılık, eğitimden dışlanma, toplumsal baskı bireysel değil, sistematik ve politiktir. Kadınların maruz kaldığı her ayrımcılık, uygulanan politikaların sonucudur.
Bu yüzden kadınların yaşaması, özgürleşmesi ve eşit olması için verilen mücadele sadece insani değil, aynı zamanda siyasi bir mücadeledir. Kadının sokakta, okulda, işte olduğu kadar mecliste, kürsüde, karar mekanizmalarında da yer alması bir tercihten öte bir zorunluluktur.
Bizler, kadınlar olarak eşit, özgür ve şiddetsiz bir hayatı savunuyoruz. Atatürk’ün bizlere emanet ettiği çağdaş haklarımızdan da, İstanbul Sözleşmesi’nden de, 6284 sayılı Kanun’dan da vazgeçmeyeceğiz. Haklarımızı savunmaya, hayatlarımızı savunmaya devam edeceğiz. Sessiz kalmak suça ortak olmaktır.
Bugün bir kez daha yüksek sesle haykırıyoruz: Kadınları değil, şiddeti durdurun!
Özgürce, eşitçe ve güvenle yaşamak istiyoruz” diye konuştu.