Tarım Bakanlığı sık sık arayla bozuk, hileli ve insan sağlığını tehdit eden sahte ürün satan firmaları ifşa etmeye devam ediyor. Çoğu da bildik tanıdık markalar olunca şoka girmemizde kaçınılmaz oluyor.

Bir aldatmalı satış şeklide mesela zaman zaman kahvaltı yerine simitçilerden, börekçilerden aldığımız ürünlerde ortaya çıkıyor.

Efendim, kıymalı, peynirli, kaşarlı, zeytinli, patatesli diye aldığımız puaçalarda içinde yok denecek kadar az malzeme kullanılıyor. Koskoca puaça da neredeyse kıymayı, peyniri, patatesi, zeytini görme şansınız mümkün değil.

Yani kurallara uygun satış yapabilirsiniz. Ancak zeytinli puaçaya onca paraya 2 zeytin koyarsan işte buda aldatma sayılmaz mı? Kıymalı ya bir çay kaşığı koyarsan aldatma olmaz mı? Patatesliye, peynirliye yine çay kaşığı koyarsanız aldatma olmaz mı?

Beyler, millet para ödüyor! Doğru düzgün bir şeyler yiyeyim diyor. Ama siz, milletin parasını alarak içi boş sayılacak kadar ürün satarsanız işte bu olmaz derim bende.

İsim firma ismi, dükkan, fırın yazacak değilim. Altınordu’nun genelinde durum aynı. Hangisine giderseniz gidin aynı manzara ile karşılaşırsınız.

Böreklerde de yine benzer görüntülerle karşılaşmanız mümkün. İstisnalar hariç, adamlar resmen hamur yediriyorlar.

Millete yazık, millete günah.

Milletin parasını alıp, adam gibi mal satacaksanız satın!

Yoksa kul hakkına giriyorsunuz benden söylemesi…