Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?
- 17:58 AYDIN: BASIN EMEKÇİLERİNİ YÜREKTEN KUTLUYORUM
- 17:26 TARİHİ FESTİVALİN AÇILIŞI YAPILDI
- 15:14 KURALAR ÇEKİLDİ!
- 15:04 YAZ FUTBOL OKULU SONA ERDİ
- 14:41 DURUGÖL’E BAŞKAN GÜLER İMZASI
- 14:36 “NİTELİKLİ TARIM İŞÇİSİ SORUNU ÇÖZÜLMELİ”
- 14:31 “BASIN, ÖZGÜRLÜĞÜNÜN EN ETKİLİ ARACI OLMUŞTUR”
- 14:28 ZEHİR TACİRLERİNE DARBE
- 14:24 ESKİ TİP EHLİYETLERİN YENİLENMESİ İÇİN SON 7 GÜN
- 14:21 49 SÜRÜCÜNÜN EHLİYETİ GERİ ALINDI
- 14:04 OAL, BAŞARILARIN TESADÜF OLMADIĞINI ORTAYA KOYDU!
- 13:38 BAĞLANTI YOLUNDA ASFALT ÇALIŞMASI BAŞLADI
- 13:36 ARANAN 41 ŞÜPHELİ YAKALANDI
- 13:28 GÜZELYURT’TA FESTİVAL COŞKUSUNA DAVETLİSİNİZ!
- 13:04 ÖZTÜRK: İNSANCA YAŞANACAK BİR ÜCRET TALEP EDİYORUZ!
ÖZTÜRK: İNSANCA YAŞANACAK BİR ÜCRET TALEP EDİYORUZ!

Türk Büro Sen Ordu İl Başkanı Yılmaz Öztürk, 1 Ağustos 2025’te başlayacak olan 8. Dönem toplu sözleşme öncesi yaptığı açıklamada, Liyakat ve ehliyet esaslı, güvenceli istihdama dayalı bir kamu personel sistemi, Adil, sade ve kamu çalışanlarının insanca yaşamasına yetecek bir ücret sistemi istediklerini söyledi.
Başkan Öztürk, yaptığı açıklamada; “Etkili, kamu çalışanlarının özel durumlarına uygun, sosyal devlet ilkesiyle bağdaşır bir sosyal yardım sistemi, Çalışma hayatıyla dengeli, geleceği güvence altına alan bir sosyal güvenlik sistemi,
Farklı statü ve unvanlardaki personelin durumlarına özel düzenlemeler içeren ve dezavantajlı grupları koruyan bir yapı, ILO normlarına uygun, katılımcı ve kapsayıcı bir sendika ve toplu pazarlık sistemi ve Aile yılının gereği olarak ailenin korunduğu ve güçlendirildiği bir çalışma hayatı talep ediyoruz” dedi.
Buna göre belirlediğimiz taleplerin müzakere sürecinde en etkin biçimde takipçisi olacağız diyen Başkan Öztürk, şöyle devam etti;
Türkiye Kamu-Sen ve Türk Büro Sen olarak belirlediğimiz sorunların çözüm önerilerini de ayrıca Kamu İşveren tarafına sunacak ve toplu sözleşme görüşmelerinde gündeme taşıyacağız.
Her şeyden önce belirtmek isterim ki, 2019 yılının sonunda ortaya çıkan COVID-19 salgını, ardından gelen Rusya-Ukrayna Savaşı, sonrasında bu yıl 6 Şubat’ta yaşadığımız tarihimizin en ağır deprem felaketi sonrasında yakın coğrafyamızda alevlenen çatışmaların ülkemize yansımaları, kamu görevlilerinin omuzlarındaki yükü daha da artırmıştır.
Yaşadığımız her türlü olumsuzlukta, doğal afetlerde mücadelenin baş aktörleri hiç kuşkusuz ki memurlarımız olmakta, her türlü hayati tehlikeye karşı hayatlarını ortaya koyarak kamu hizmetlerinin aksamadan sürdürülmesini sağlamaktadırlar.
Kimi zaman vatandaşlarımızın evlerinden dışarı dahi çıkmadığı dönemlerde kimi zamansa evlerine dahi giremedikleri dönemlerde kamu hizmeti sunan tüm çalışanlarımıza bir kez daha şükranlarımızı sunuyor, toplu sözleşmelerde haklarını en güçlü şekilde savunacağımızın bilinmesini istiyoruz.
Gerek olağan gerekse olağanüstü şartlar altında, memurlarımız yaklaşık 800 bin kilometrekarelik alana sahip vatanımızın en ücra köşelerine kadar hizmet götüren yegâne çalışanlardır ve ülkemizin her noktası, büyük şehirler kadar gelişmiş imkânlara sahip değildir.
Birçok kamu kurum ve kuruluşunun özellikle taşra teşkilatlarında, elverişsiz çalışma ortamlarında, yetersiz araç gereç ve kısıtlı kaynaklarla, görevini en iyi şekilde yerine getirmek için canını dişine takıp çalışan memurlar adeta unutulmuş durumdadır.
Özellikle yerel yönetimlerde maaşını alamayan, sigortası yatırılmayan personelin yaşadıkları kabul edilemez. Biz toplu sözleşme görüşmelerini, bu kronikleşmiş sorunların çözüm zemini olarak görmekteyiz. Ancak sistemin işleyişi bu haliyle çözüm değil, çözümsüzlük üretmektedir.
4688 sayılı Kanun, memurların özlük haklarıyla ilgili pek çok konuyu masa dışına atmakta, süreci yalnızca maaş pazarlığına indirgeyerek daraltmaktadır. Genel ve hizmet kolu toplu sözleşmelerinin aynı zamanda yapılması tartışmaları verimsizleştirmektedir.
Takdir edilmelidir ki, yaklaşık 6,5 milyon memur ve emeklinin sorunlarının 3 haftada çözülmesi mümkün değildir.
Türkiye Kamu-Sen olarak genel toplu sözleşme ile hizmet kolu toplu sözleşmelerin birbirinden ayrılarak farklı zaman ve zeminlerde gerçekleştirilmesinin daha uygun olacağına, toplu sözleşme sisteminin ancak bu şekilde etkili ve verimli sonuç üreteceğine inanıyoruz” diye konuştu