Türkiye Muhtarlar Konfederasyonu (TMK) Genel Başkanı Hüseyin Akdeniz, geldiği memleketi Ordu’da, muhtarların cübbe giymeleri ve kep fırlatmalarını değerlendirdi.

Gaziantep Hasan Kalyoncu Üniversitesinin, Gaziantepli muhtarlara verdiği Türkçe, kişisel iletişim becerileri, halk sağlığı, uyuşmazlık ve arabuluculuk, insan hakları, kamu yönetimi, liderlik ve temel bilgisayar gibi konularda eğitim sonunda muhtarlara cübbe giydirilerek kep atmalarını tepkiyle karşılayan ve sert dille eleştiren Akdeniz yaptığı açıklamada; “Eğitimde muhtarlarımıza çeşitli dallarda eğitim verilmiş, bu eğitimlerin sonunda sertifika takdim edilmiş. Buraya kadar her şey güzel… Her alanda hizmet içi eğitim almak önemli. Muhtarlarımız da bu mana da üniversitenin belirlediği konularda eğitim almaları çok doğal. Konfederasyon olarak zaman zaman kendi alanlarımızı ilgilendiren konularda bizlerde imkanlarımız ölçüsünde eğitim seminerleri düzenliyoruz. Muhtarlarımıza katkı sağlamaya gayret gösteriyoruz. Tabi bizlerin çalışmaları gazete ve tv kanallarında geniş yer bulmuyor. Son katıldığım ‘’Yeni Büyükşehir Modeli ve Uygulama Sonuçları’’ sempozyumunda ve Türkiye genelinden 400 muhtarlarımızın katıldığı konfederasyonumuzun düzenlediği 26 cı Adana istişare toplantısında muhtarlarımızın mutlaka eğitim semineri alması gerektiğine vurgu yaptım. Muhtarlarımız seçilme süreçlerinde kendi alanlarıyla ilgili konularda ne gibi görevler yapacaklarını, kanunlarını (442, 4541) bilmiyorlar yada az biliyorlar. Görev alanlarını birçok seçilen arkadaşımız sonradan öğreniyor. Ve bu kanunların kendilerine verdiği yetkinin az yada yeterli olmadığını fark ediyorlar. Üzülerek ifade edeyim ki çuvaldızını kendimize batırarak, sorunlarımızı genelde daha çok özel konularımızı öne çıkararak yapıyoruz. Oysa ki; genel konularımızı olan köy kanunumuzun ve mahalle kanunumuzun günümüz koşullarına getirilmesi, Merkezi görevlerimiz, yerel görevlerimizi ilgilendiren Büyükşehir, İl ve ilçe Belediyelerimizle ilişkilerimiz ve görev tanımımızı vb. ikincil planlarda gündeme taşıyoruz. Toplam 14 madde de topladığımız görev ve yetki isteklerimizi bir türlü gündeme taşıyamıyoruz. Neden? Nedeni, Biz muhtarların kendi içinde tartışabilme özgüvenine sahip olamamamız. Bazı toplantılarımızı şova dönüştürmeyi seviyoruz. Son Gaziantep’te de olan bu” dedi.

Bizler öğrenci değiliz diyen Akdeniz şöyle devam etti; “Evet hizmet içi eğitime ihtiyacımız var mı? elbette var. Hangi kurum yada kuruluş hizmet içi eğitim alırken öğrencilerin giydiği mezuniyet cübbesini giyiyor ve havaya kep fırlatıyor. Üniversitenin belirlemiş olduğu konularda hatta sorulsaydı bu konulara ek, Büyükşehir yasası ve muhtarların hangi hizmetleri hangi belediyelerden alması gerektiği, Köy ve mahalle kanunundaki görevleri, tebligat kanunundaki görevleri vb. gibi konularda eğitim sürecine dahil edilmesi için tavsiyelerde bulunurduk.

Muhtar, yerel yönetimlerin en küçük idarecisi. Halkın doğrudan oyu ile seçilen ve hiçbir siyasi partinin aday gösteremeyeceği biri. Elbette kendi siyasal görüşü olan, ancak bu siyasal görüşünü seçmenine yansıtmayan bağımsız kişi.

Toplumumuzun gözünde mahallenin veya köyün kanaat önderi. 187 yıldır bu böyle. Evet muhtarların eğitim almasını önemsiyorum. Hangi kurum ve kuruluş muhtarlarımıza eğitim veriyorsa onlara teşekkür de ediyorum. Ancak toplumda eleştiri ve alay konusu olacak şekilde eğitim verilmesine de bir o kadar karşıyım. Biz halka karşı sorumluluğu olan muhtarız öğrenci değiliz. Bırakalım cübbeyi öğrencilerimiz giysin ve mezuniyetlerinde kepleri öğrenci kardeşlerimiz havaya fırlatsın ve biz muhtarlar da onları ayakta alkışlasın. Her şey geleneğine güzeldir” diye konuştu (Haber Merkezi)