Saadet Partisi Ordu Büyükşehir Belediye Başkan adayı İdris Naim Şahin, “Dedikoduyla zaman kaybetmeye gerek yok. Bir takım boş laflarla milleti oyalamaya gerek yok. Tiyatro oynayama, cambazlık yapmaya gerek yok” dedi.

Saadet Partisi (SP) Ordu Büyükşehir Belediye Başkan adayı ve eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, Gölköylülerle bir araya geldi. Burada vatandaşlara hitap eden Şahin, “Bir seçim arifesinin içerisindeyiz. Sekiz gün sonra bir seçimi gerçekleştireceğiz. Gölköy’ün seçimi esas itibariyle bitti. Ben biliyorum ki Gölköylüler, mektubu zarfa koydu. Sandığa atacağı günü bekliyor. Sadece Gölköylüler değil, 19 ilçemizin 19’unda da Ordu halkı mektubunu zarfına koydu onu atacak sandığı bekliyor” diye konuştu.

Tiyatro oynayama, cambazlık yapmaya gerek yok

Konuşmasının devamında diğer siyasi parti adaylarının kendilerini taklit ettiğini belirten Şahin, her adayın minderin dışına çıkmadan seçim yarışını sürdürmesini istedi. Boş laflarla milleti oyalamaya gerek olmadığını ifade eden Şahin, şöyle konuştu: “Siyaset yapan kişiler olarak bizim özellikle şahsımın ve benim tarzımda siyaset yapan herkesin dikkat ettiği bir husus var; siyasetin dilini, üslubunu, uygun tutmak, töreye aykırı bir şey söylememek, ahlaka aykırı bir şey söylememek, kimsenin hakkında yalan ve iftira üzerine bir söylem yapmamak benim yıllardır karakterimdir.

Allah’a şükür biz galiba doğrusunu yapıyoruz ki, bizim tarzımızı şimdi diğer siyasi partilerin temsilcileri de taklit etmeye ya da bu yolu benimsemeye çalışıyorlar. Onlara da müteşekkirim. Hepimizin siyaseti seviyeli yapmaya, sevgi üzerine yapmaya, işler üzerine yapmaya, sorunları konuşmak üzerine yapmaya ihtiyacımız var. Biz Güzel Ordu dedik, Güzel Gölköy dedik, Allah’a şükür güzellik üzerinden güzellemeler yapılmaya başlandı. Ne güzel güzellikte buluştuk.

Biz Orduluların birliği dedik, bir başka siyaset yapıcı arkadaş, Orduluların birliği projesini gündemine almaya başladı. Güzel şeyler bunlar. Tabi bizim gittiğimiz yolun ardından hızla gelecekler. İnşallah güzellikte, birlikte, Ordu’muzda siyasetçiler olarak herkes buluşacak. Ayrıştırıcı, suçlayıcı, iftira edici dil bu memlekette bir işe yaramıyor, yaramayacak. Biz birlik, kardeşlik, seviye, sevgi, saygı dedik. Dilimizde de bu, kalbimizde de bu, gönlümüzde de bu.

Bunu en iyi bilenler de sizsiniz ve biz böyle demeye devam edeceğiz. O kadar ki, Ordu’daki birlik, kardeşlik ve sevgi söylemi Türkiye’ye örnek olacak. Bu toplumu şu partiyle, bu partiyle, o mezheple, bu mezheple, o bölgeyle bu bölgeyle kimsenin bölmeye hakkı da yoktur, haddi de yoktur.  Biz gerçek gündemi, fındığı, pahalılığı, yokluğu, ithalattaki sıkıntıları konuşalım. Türkiye’nin kendine yetemeyen tarım problemlerini, yapılamayan yollarını, yarım kalan işlerini, açık veren bütçeleri, israfı, yolsuzluk konuşalım.

Minderin dışına kimse kaçmasın, kimse minderin dışına çıkmasın. Herkes mindere, meydana gelsin. Siyasetçiler sanal meydana değil, Gölköy meydanına, Güzelyurt Meydanına gelsin. Dedikoduyla zaman kaybetmeye gerek yok. Bir takım boş laflarla milleti oyalamaya gerek yok. Tiyatro oynayama, cambazlık yapmaya gerek yok.”