1/7 Nisan Kanser Haftası olması nedeni ile Özel  Ordu sevgi hastanesi Op. Dr. Tuğba Karadeniz Atalay bilgilendirmelerde bulundu.

Günümüzde en sık rastlanan kanserlerin ilk sıralarında kadınlara özgü olanların çoğunlukta olduğuna dikkat çeken Atalay; “Bu rahatsızlıklardan korunmada ve hastanın etkin tedaviyle sağlığına kavuşmasında, düzenli tarama ve erken tanının büyük önem taşıyor.

Kanser denilince akla ilk gelenler akciğer, prostat ve meme olsa da, kadınlara özgü olan kanser türleri de dikkat çekiyor. Sık görülen jinekolojik kanserler; rahim, yumurtalık ve rahim ağzı kanseri olarak sıralanıyor. Bunları vajina ve vulva kanserleri izliyor. Kimi belirti vererek kendini erken fark ettirse de, kimi son ana kadar anlaşılamayabiliyor.

Bu nedenle düzenli taramanın erken tanıdaki önemine işaret ediyoruz. Tüm kanser türlerinde olduğu gibi ailesinde söz konusu gruptan bir hastalığın görüldüğü kadınların taramalar konusunda daha dikkatli olması gerekiyor” dedi.

Özel Ordu Sevgi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı  Op. Dr. Tuğba Karadeniz Atalay, kadın kanserleri konusunda bilgilendirici açıklamalarda bulunurken alınabilecek tedbirleri de şu şekilde hatırlattı:

RAHİM KANSERİ

“Genellikle 50-60 yaş grubu kadınlarda ortaya çıkan rahim kanserinin tedavisi, rahatsızlığın evresine ve hastanın genel sağlık durumuna göre şekilleniyor.

Endometrium yani rahim kanseri, rahmin iç yüzeyini kaplayan dokuda ortaya çıkıyor. Gelişmiş ülkelerde sık görülen bu kanser türü, erken tanı konulduğunda tedavi edilebiliyor. Genellikle 50-60 yaş grubundaki kadınlarda ortaya çıkan rahim kanserinde hücresel değişimi başlatan etken net olarak bilinmese de, ailesel geçiş söz konusu. Hastalığın en belirgin bulgusu ise vajinal kanama.

Bu nedenle menopoz öncesi ya da sonrasında, beklenmeyen en ufak kanamalarda dahi hekime başvurmak önem taşıyor. İlerleyen evrelerde vajinal akıntı, ele gelen kitle, şiddetli bel ve kasık ağrıları da belirtilere ekleniyor. Hastalığın tanısı, rahim mukozasından alınan örnekle konuyor.

Rahim ağzı kanseri, taramayla önceden tespit edilebiliyor ve önlenebiliyor. Endometrium kanseri söz konusu olduğunda ise tarama kısmının rahim ağzı kanserindekine benzer bir karşılığı bulunmuyor.”

Op. Dr. Tuğba Karadeniz Atalay, rahmin ultrasonla kontrol edildiğini, şüpheli bir miyom veya benzeri farklılıklar halinde erken tanı konulabildiğini söyleyerek şöyle devam etti;

HASTA-HEKİM UYUMU ÖNEMLİ

“Endometrium kanserinin tedavisi; evreye, hastanın genel sağlık durumuna ve çocuk isteyip istememesine göre şekilleniyor. Tedavide; cerrahi, kemoterapi, radyoterapi, hormonal tedavi ya da hepsinin kombinasyonu uygulanıyor. Ameliyat hem kanserli dokuyu almaya hem de evrelemeye yardımcı oluyor. Küçük kesilerle yapılan minimal invaziv, laparoskopik ve robotik cerrahiyle gerçekleştirilen operasyonlarda yüksek başarı elde ediliyor.

Radyoterapi ise hastalığın serviks, derin miyometrium, vajina ve vulvaya yayılması halinde devreye giriyor. Eğer kanser ileri evredeyse ve nüks durumu varsa bu kez kemoterapi bir tedavi seçeneği olarak öne çıkıyor. Bu hastalık kansere döndükten sonra doğrudan cerrahi tedavi uygulanıyor. Ardından tümörün işaret ettiği yaygınlık ya da saldırganlık gibi belli kriterlere göre ek olarak radyoterapi verilebiliyor.

Bazen de hastalık çok erken evredeyse, çocuk sahibi olmak isteyen hastalarda lokal olarak tümörün temizlenmesi yoluna gidiliyor. Op. Dr. Tuğba Karadeniz Atalay, bu kararın hasta ile doktor arasında, konu üzerinde tartışılarak alınması gerektiğini belirterek, “Mücadele ettiğiniz hastalık kanser olduğu için hastanın aklında uygulanacak tedaviyle ilgili soru işareti kalmaması önem taşıyor.”

TEDAVİYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER NELER?

Op. Dr. Tuğba Atalay, rahim kanserinde öne çıkan ve tedaviyi etkileyen faktörleri şu sözlerle anlattı:

“Hiç çocuğu olmayan ama çocuk isteyen kadınlarda tümör çok erken evrede, başlangıç düzeyinde ve lokal yayılımlı ise rahmin bütünlüğünü bozmadan, doğurganlığı koruyucu tedavi yaklaşımı önem taşıyor. Sonrasında hızlandırılmış tekniklerle doğumun gerçekleşmesi, ardından da vakit kaybetmeden cerrahi gerekiyor. Bu hastalarda laparoskopik, robotik veya açık cerrahi tercih edilebiliyor.

Bu grubun haricinde kalan tüm hastalarda cerrahi olarak rahmin alınması yolu tercih ediliyor.

ANNE OLMAYA ENGEL DEĞİL

Kadın kanserlerinin kimi türlerinde doğurganlığı koruyarak tedavi mümkün. Yumurtalık ve rahim ağzı kanserlerinde doğurganlık korunabilirken, rahim kanserinde bu tür bir standart tedavi yaklaşımı yok. Yumurtalık kanseri sadece tek tarafla sınırlıysa, metastaz yapmadıysa, yumurtalık ve rahim korunarak ameliyat tamamlanıyor.

Hasta çocuk sahibi olduktan sonra rahmi ya da diğer yumurtalığı alınabiliyor. Rahim ağzı kanserinde doğurganlığı korumak ise daha kolay. Eğer hastalık erken evrede tespit edildiyse sadece rahim ağzı çıkarılıyor. Cerrahi işlem, rahim ve yumurtalıklar korunarak yapılıyor.”