8 Ağustos 2025 Cuma Saat: 10:13
insanoğlu ilk yaratıldığı günden itibaren oyunlar hep kadın üzerine kurulmuştur..Şeytan Hz ademi cennetten kovdurmak için dâhi
Hz. hava anamızı kandırma yolunu seçmiştir...İnsanlık tarihi ne kadardır bilinmez ama, o günden bugüne kadar döngü hep bu şekilde ilerlemiştir...Oyunlar hep kadınlar üzerine kurulmuş ve ona göre oynanmıştır...Çünkü kadın doğurandır..Kadın eğitendir, öğretendir..Kadın aşktır, hevestir, hevadır, şehvettir..Kadın, ardır, namustur, çabadır..
Havva bozulursa, adem bozulur..Havvaları kandırmayı başarabilirlerse, ademler,mecburen havvaların peşinden gitmek zorunda kalır... İşte bu gerçeği bilen şeytan, oyunu hep buna göre oynamıştır..
Bildiğiniz gibi Hz adem ile hz havva metaforundaki adem, adam'ı temsil eder..Havva ise hevayı ve nefsi temsil eder.. Cennet ise huzurda olmanın, huzurlu olmanın temsilidir aslında..
Şeytan cennetten kovdurmak için hz adem ile hz havvaya yanaştığında, hz ademi kandıramadı...Hz adem;
"Allah bize o meyveyi yasakladı...yemem" diyerek şeytandan yüz çevirdi..
Bu defa şeytan, çareyi Hz havvayı kandırmakta buldu...Nitekim hz Adem ile Hz Havva arasında kopamayacak bir bağ vardı... Hz havva'yı cennetten çıkmaya ikna edebilirse, Hz adem'de mecburen peşinden gidecekti... Şeytan Hz havva'ya yanaştı.. ve Hz adem'e fısıldadıklarını ona da fısıldadı...havva hemen ikna oldu...Ve ardından yasak meyveyi yeme hususunda hz adem'ide zorla ikna etti..
Buradaki, bu kıssada meyve bilgiyi temsil eder... yasak meyvenin açılımı ise, men edilmiş bilgidir..günahtır...Allah;
"Benim helal kıldıklarımı yiyin için..Fakat men ettiğim, yasakladığım günahlara yaklaşmayın..Cennette sonsuza kadar huzur içinde yaşayın..." buyurdu..
Şeytan hz ademi kandıramayınca onun havvasına (hevasına, nefsine) yöneldi...Aynı yalanı bide onun kulağına fısıldadı... Cennet, hz adem için yeterli gelmiş olsa da, hz havvaya yetmedi..Hz havva cennetten (huzurdan) daha fazlası olabileceğine inanarak yasak meyveyi yemeye karar verdi..Fakat hz Ademi'de o meyveyi yemeye ikna etti...işte her ikisi için sürgün hayatı böyle başladı...
Aradan asırlar geçmiş olsada günümüzde de değişen birşey yok aslında...şeytanın kurduğu sistemde yine kadınlar başrolde.. şeytan yine oyunu kadınlar üzerinden kuruyor..imparatorluklar kadınlar yüzünden yıkılıp parçalanıyor..Ahlaki çöküş planlarının ana merkezinde kadınlar var..Toplumları ve ülkeleri parçalama planları,kadın istihdamı üzerinden gerçekleştiriliyor...Reklamlarda kadınlar var..
Ekonomik sistemler, kadınların bitmek bilmeyen istek ve arzuları üzerinden şekilleniyor ..Şeytan ve avaneleri, alışveriş hususunda da tüm reklamları hep kadınları hedef kitle alarak, hazırlatıyor...Siz bir erkeğin, eskimedikçe pantolonunu gömleğini ayakkabısını attığını görmezsiniz ..Ama kadınların dolaplarına geçtiğinizde, dolaplar üzerinize yıkılır..Erkek bir çift botla kışı geçirir ..Kadının 5 çift botu olsada "hiçbirşeyim yok" diye ağlar..duygu sömürüsü kadının en büyük silahıdır..Erkekler, tüm hayatlarını evin içindeki havvaları memnun etmek için harcar..Havvalarda ise rahata erdikçe, daha fazla bozulma başlar..
Bugün, Avrupa birliği, BM ve dahi birçok batı menşeili dernek, kadın istihdamını fazlalaştıran ülkelere hibeler veriyorsa, bunun sebebi budur..Kimse babasının hayrına hibe vermiyor..Soruyorum size; Avrupa birliği, Müslüman ülkelerdeki çalışan kadınlar için niçin hibe desteği versin..Neden evde oturan kadın için hibe vermiyorda, çalışan kadın için hibe veriyor..Niçin ısrarla tüm kadınlar sokaklara dökülmeye çalışılıyor... Niçin reklamlar hep kadınları çalıştırmak , özgürleştirmek üzerine dönüyor..
Çünkü kadının rolünü elinden alıp, ona başka bir rol elbisesi giydirirseniz, Allahın kurduğu (huzur) sistemini bozarsınız..kadın evden çıkarsa, doğurganlık azalır..Kadın evden çıkarsa, çocuklar başsız kalır, sevgisiz kalır.. ortaya sevgiden yoksun, insanların gözünün yaşına bakmadan üzen,vurup Kıran, döken parçalayan, sevmeyen nefret eden, katliamcı bir nesil çıkar..Kadın bozulursa nesil bozulur...Kadın evden çıkarsa, eğitim verme işi okullara, yani küresel sistemin çürümüş kokuşmuş bataklık yuvalarına kalır..kadın evden çıkarsa, hazır gıdalar evlere girer,hazır gıda sektörü ihya olur... Hazır gıda girişiyle birlikte, sofralardaki gıdaların içeriği değişir...helal gıda yerini haram içeriklere bırakır..Vücuda giren haram ise hormonları ve genetiği değiştirir..bozar..böylece sağlık sektörünü şekillendiren sağlık baronlarının işleri kolaylaşır...
Kadın evden çıkarsa, kadın erkekleşir, erkek kadınlaşır.. evlerde çift başlılık meydana gelir... Boşanmalar artar.. cinnetler cinayetler artar.. kadınla erkek de cennetten kovulur... Kadın evden çıkarsa, karı koca ilişkileri biter, zina normalleşir..kadın evden çıkarsa, gençler başsız kalır..caddeler kafeler, ne idüğü belirsiz bir gençlikle dolar taşar..Böylece erkekler için meze, eğlence mekanları için aparatlar çoğalır ..Kadın evden çıkarsa doğurganlık azalır..ülkeler ihtiyarlar...
Bu liste böyle uzar gider..İşte bu yüzden, yeryüzünde tüm oyunlar kadınlar üzerine kurulur..Çünkü sistemi kadınlar kurmasada,yıkmasada şeytanın huzur sistemini cennet sistemini yıkma aparatı kadındır..
Rus Sosyologdan Sert Eleştiri: "Türk Dizileri Dünyayı Zehirliyor"
Bir Rus sosyolog, Türk dizilerinin toplumlar üzerindeki etkisini sert sözlerle eleştirdi. Açıklamasında, bu dizilerin sürekli dedikodu, saldırganlık, aile içi kaos ve aldatma temalarını işleyerek önce Türk toplumunu, ardından da dünya izleyicisini olumsuz etkilediğini öne sürdü. Sosyoloğa göre, bu yapımların yaydığı değerler “kültürel bir zehirlenmeye” yol açıyor.
(Derleme)
HAYIRLI CUMALAR