Mesela orduda bütün yollar caddeler, sokaklar , ana arterler delik deşik.
Alt yapı çalışmaları, doğalgaz, Telekom, ptt, belediye , sıcak asfalt falan diyoruz. Çok fazla eleştiri yapmıyoruz. Sonuçta güzel bir şeyler ortaya çıkacaksa sıkıntılara katlanırız.
Sahil düzenlemesi var. Süleyman felek caddesi düzenlemesi var. Köprübaşı var. Var oğlu var. Bunlar bir nevi Ordu için yapılan icraatlar.
Bunlara kabul.
Ama açık açık yapılan bir şey var.
Dilencilik.
Sahte dergi, kitap satışları..
Aslı astarı olmayan sözde cami yardımı toplamak.
Falan filan.
Valimiz bu konuda dilenciliği yasaklayan bir genelge yayınladı.
Çok ilginçtir , genelgeden sonra dilenciler dahada azıttı.
Ordu B.Şehir belediye başkanımız açıklama yaptı. Dilenciliğin önüne geçileceğini söyledi.
Çok ilginçtir. Dilencilik dahada arttı..
Altınordu belediye başkanımız dilencilerle savaşacaklarını açıkladı. Dilencilik ikiye katlandı.
Yani kuru kuru açıklamaların , önlemlerin hiçbir işe yaramadığını gördük.
Bu Suriyeli ve yerli dilencilerin ortadan kaldıraılabilmesi için kurulan özel bir ekip yok.
Her açıklamadan sonra zabıtalar göstermelik olarak bir iki gariban kadını alıp götürüyorlar o kadar.
Yollarda, köşebaşlarında, hatta en işlek yerlerde bile dilenci istilası her geçen gün fazlalaşıyor.
Alt yapı çalışmasımı.. Tamam.
Sıcak asfalt çalışmasımı.. Tamam.
Sahil düzenlemesimi. Onada tamam.
Ama şu dilenci düzenlemesi yapılmadığı sürece. Yapılan tüm alt yapı çalışmlarının üst yapısını dilenciler işgal edecek.
Yüz sefer yazdık. Söyledik. Bizim yöneticiler bunu bir türlü anlamak istemediler.
Biz bunlara mesela diyoruz ama aslında bunlar büyük meseleler.