Son dönemlerimizde kurulan ya da yeniden dizayn edilen üniversitelerimizi, ilim ve bilim yuvalarımızı kutluyorum.
Kapıcısından , öğretim görevlisinden, dekanından, rektörüne, hatta çaycısına herkesi öpüyorum..
Dünyanın en ünlü üniversitelerinin bile keşfedemediği bir icatı bulup dünyada çığır açtılar.
Oskfort, harley, yale , Boston üniversiteleri bile nal topladı peşimizden.
Hem hoşafı bulacaksın hemde organik olanını icat edeceksin
Peh, peh peh kim tutar bizi.
Tekrar tekrar kutluyorum. Tekrar tekrar öpüyorum. Gecesini gündüzüne katarak çalışan bu müthiş buluşu dünyaya tanıtan akademisyenlerimizi.
Bizim Değişik Kokoreç bile bunu akıl edemezdi.
Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’ün kuru ve buz gibi hoşaf sularıyla kış ortasında Ayakları çıplak yiğitlerle yedi düveli denize döktüğü, ülkemizi işgal çizmelerinden kurtarması bile bu kadar gündem yapılmamıştı.
Örneğin deve sidiği. Çok çok önemli bir buluş.
Sağlık sektöründe devrim niteliğinde.
Gerçi biraz hoşaf ilimin altında kaldı ama olsun buluş buluştur.
Bu iki buluş mutlaka koruma altına alınmalıdır.
Yabancı ülkelere kaptırılmamalıdır.
Her iki buluşta bence kozmik odada saklanmalıdır.
Her iki tarihi buluş adına pek çok övgü yazabiliriz.
Hatta bu buluşu yapanlara üstün devlet nişanı verebiliriz.
Atommuş, ozon tabakasıymış, silahsızlanmaymış, güvenlik yada ekonomik zirvelermiş.
Doğaymış, çevreymiş..
Geçin bunları.
İnadına hoşaf