Hayallerle şişiyoruz, gerçeklerle sönüyoruz. Yalandan büyümelerle çağ atlıyoruz. Nehirlerimizi, yaylalarımızı, ormanlarımızı, araplara satıyoruz. Şehirlerimiz araplaşıyor. Dağlarımız, kayalarımız şehitlerimiz göz yaşı akıtıyor. Yaz kızım; Devletin yardım ettiği suriyeliler, ülkelerine bayramlaşmaya gidiyorlar, Benim Ordulu vatandaşım bir ilçeden bir ilçeye bir kilo tatlı alıp aile büyüklerini ziyarete gidemiyor. Bir yandan fakirlik gırla giderken, bal kaymak yiyenler almış başını büyüyorlar. Ülkem bölünmüş cart diye ikiye. Uzun adamı sevenler ve sevmeyenler, AKP mi o da ne ki, varsa yoksa Recep Tayip Erdoğan, gerisi koca bir yalan. Yaz kızım, sınavlardan gene pis kokular geliyor, KPS den 80-90 alanlar, gene atanamıyorlar. Mülakat denen bir illet çıkardılar, asıl amaç kendilerini yalıtmak diyorlar. Ülkeyi kuranlara hakaret edenlere pirim tanınırken, islamdan rant elde edenler göklere çıkartılırken, İlim, bilim irfan adamlar yurt dışına kaçırılırken, embesilli beyinlerle yaşamaya mahkum bırakıyorlar. Yaz kızım; Ülkede Türkler ikinci plana düşerken, Barzani Bağımsız kürdistanı kurarken, Yine ninnilerle uyuyoruz, uyutuluyoruz.