Orduda gerek bakan gerek vekil gerek başkanların canı sıkıldıkça bir isim uydurup verdikleri konferanslara gitmem. Çok banal bulurum. Ve bizlerede hitap etmez konuşmaları. Ayrıca bizleri yanlarına yaklaştırmayan, davetlerimize icabet etmeyen, ürettiklerimize sahip çıkmayan, bizlere selam vermeyen, bizleri her alanda ötekileştiren bir eyyam gurühunun konferanslarına, toplantılarına niye gideyim.

Bana bedevi yaşamı anlatan, arap kültürünü aşılayan, bana insanlığı sevgiyi saygıyı, emeği öğretmeyen bir konferanta ne işim olabilir. Nasıl olsa Ordunun harçlıkçı, yandaş, havur medyası bu tip konferanslara ve toplantılara gidiyor allayıp pullayım yerel medyalara servis ediyor. Ben niye gideyimde her dakikası değerli olan zamanımızı onların palavralarıyla geçireyim.

Gelinen süreçte değer bulduğumuz, değer verdiğimiz, saygı duyduğumuz insanların nasıl insancıklar şekline dönüştüğünü gördükten sonra ülkem ve ilim adına endişelere kapılmaya başladık. Ordu bedevi ve çetesel bir döngünün içine sokuldu.. Sizden bizden anlayışının anaforlarında dönüp duruyoruz. Kendi insanımızın kendi insanlarına uyguladığı manevi ve maddi şiddeti gördükçe utanıyoruz onlar adına.. Seçilen insanalrın seçim dönemindeki vaatlerine yeniden göz atın ve gelinen noktada neler yapıldığına bakın.

Belediyelerimize girmesi zor çıkması kolay. Bir nazi kampı gibi. Üç ayrı birimden randevu alırsınız .. aylardır beklersiniz. Aslında randevu notuna bile yazmamışlardır sizleri. Ve hakkınızı aradığınızda zılgıt yersiniz. Seçim dönemlerinde belediyemiz 24 saat halka açıktır diyenler sizce halka açıkmı?. Halka açık olmayan halka kapatılan belediyelerimiz sadece yandaş ve menfaat gruplarına açıyor sonuna kadar kapılarını. Onlar adına üzülüyoruz. Besbelli kurban olduğum Allahım görüyor bu yapılanları..