Ordusporla ilgili yazı yazarken gerçekten çok üzülüyoruz.
İyi şeyler yazabilsek keşke diyoruz.
Ama görünen köyde pardon görünen yönetimde kılavuz istemiyor.
Ordusporda tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş bir yönetim şekli oluşmuş. Oluşmasına oluşmuş ama tencere ayrı gidiyor kapak ayrı gidiyor..
Orduspor başkanlarının, yöneticilerinin açıklamalarını dinliyorum. Resmen komedi. Lorey ile Hardi..
Hele açıklamaları içinde bir tanesi varki örtki ölem.
Mesela 15 trilyon olsa Orduspor kurtulur süper lige çıkar diyorlar.
Hadi gidin işinize bee..
Bu takımın resmi borcu katlanarak büyüyor. Tam borç miktarı 105 trilyon. Yazıyla yüzbeş trilyon. Ordunun tamamını satsak yine nafile..
Yahu 105 trilyon borç paketinden çalsanız çalsanız beş trilyonunu çalarsınız. Diyelimki on trilyonunu çaldınız.
Gerisi. Gerisi yok.
Deniyorki , örneğin bir trilyon alacağı olan oyuncuya yüz milyar verip işi bağlayacaklarmış. Diyorlarki 300 milyar alacağı olqn oyuncuya elli milyar verip anlaşabileceklermiş.
Yok yahu daha neler.
Nasılsa Orduspor batakmış. Alacağı olan oyuncu kendisine verilen bahşiş gibi parayı mecburen kabul edebilirmiş.
Bir deneyin bakalım. Kabul edeceklermi?.
Boş boş konuşan bir grup.
Konuşmaktan başka iş yapamayan bir grup.
Orduspor takımını DSİ tesislerine koyup aç koyan bir grup
Hangi yönetici hangi başkan kendine güveniyorsa istedikleri platformda tartışırız.
Bıraksınlar Orduspor üzerinden mağrur halleri..
Not: Bu arada her türlü fedakarlığı yapan kariyerine ve futbol adamlığına, insanlığına her zaman saygı duyduğum zafer öztürk hocamızın kariyeri açısından takımı derhal bırakması daha hayırlı olacaktır. Bu benim şahsi görüşüm.