Sevgili okurlarım diyeceksiniz ki,  tecavüzler, hastanenler, valiler ve dini eğitim ne alaka bu dört sözcüğü bir araya nasıl getirdin?

Hele bir duygularımızı paylaşalım  ondan sonra tabi ki de yorum sizlerin olacak.

Öncelikle namuslu, hırsız olmayan, etik dışı davranışlarda bulunmayan hiçbir şahsa ve kuruma lafım yoktur.

Geçenlerde İstanbul Kanuni Sultan Doğumevinde sosyal hizmetler uzmanı  olan bir çalışan savcılığa dilekçe vermiş. Hastanelerde reşit olmayan kız çocuklarının doğum yaptığını, Hastane polisine haber verilmediğini verilse de işlem yapılmadığından bahsetti. Hastane yetkililerine de dilekçe veren bayan çalışan, dilekçesinin kalaya alınmadığı, hatta o hastaneden sürgün yediğini iddia etmiştir.

Bu vahim olayların genelde kız çocuklarına tecavüz olaylarında meydana geldiğini güvenlik görevlilerimizin tamamı bilir.  Peki neden işlem yapılmaz? Asıl sorulması gereken soru budur.  Eğer bir vali yaşı 15 den yukarı olan bir kız çocuğunun doğumunu normal buluyorsa, bu tür olayların olmaması mümkün değildir. Aynı vali basın açıklaması yaparken jest ve mimiklerin de, başka bir deyişle vücut dilin de bu tür olayları normal karşılaması ve soruşturma izninin vermemesi  ve bu durumu savunması da insana pes dedirtiyor.  Normal bir ülkede bu tür olayların bırakın onlarca, yüzlerce kez olmasını, bir kez dahi olması o yöneticinin görevini savsaklaması nedeni ile istifasını gerektirirdi. Ama bizim vali pişmiş pişmiş olayı örtüyor, soruşturma izni vermiyor.

İstanbul ilin de Üsküdar ilçesinde bir cemaat devlet okulunu eline geçirmiş küçücük çocuklara ders verdikleri basına yansıdı. Bu adamların, kılıksızların o okullarda ne işi var diye soran dahi yok. Yaşı 9 dan büyük çocuklara şehvet duyguları ile bakan bu zihniyet  o çocuklara ne anlatıyor ki?

Kadın ve çocuk düşmanı bu tipler, okullardan derhal uzaklaştırılmalıdır. Yoksa yarın yayılma taktikleri ile tüm okulları ele geçirme olasılıkları yüksektir.

Hastaneler, para tüccarlığı yapılan yerler olmuştur. Bu tür gayri yasal doğumlar bırakın yüzleri on binlerin üzerindedir (Duyarlı Hastaneleri ayırıyorum) Denetim ve takip yapılmadıkça 3. Dünya ülkesi olmaya doğru hızla yol aldığımız unutulmamalıdır. 12-15 yaşında anne olmak, ülkemizin kara mizahıdır. Bu durumu engellemek de tüm çalışanların görevidir