24 Haziran seçimleri yaklaşıyor. Demokratik rejimlerin olmazsa olmaz ilk şartı, halkın yüksek oranda katılımıyla gerçekleşen, hiçbir siyasi baskı ya da ön koşulun söz konusu olmadığı, kişilerin tamamen hür iradeleriyle güvenli bir ortamda vereceği oylarla yöneticilerini belirleyebilmesidir. Vatandaş olarak bize düşen görev ise demokrasimiz için oyumuzu kullanmaktır.  Zira seçimlerdeki katılım oranları demokrasinin temsil kalitesini belirler. Temsil kalitesi düşük bir demokrasi bir zaman sonra arıza çıkarır. Tıpkı İngiltere brexit oylaması ya da ABD de Trumpın başkan seçilmesi gibi…

                Oy kullanmak öncelikle bir vatandaş olarak bu ülkedeki varlığımızın bir ifadesidir. Ülke yönetimi için inisiyatifin bize verildiği, ülke yönetimi ve ülke geleceğini şekillendirdiğimiz anlardır. Toplumsal ve ekonomik gelişmeler karşısındaki duyarlılığımızın sorgulandığı, etkinliğimizin sınandığı, siyasilerin doğrularının onaylandığı yanlışlarının ise yüzlerine vurulduğu, özetle halk iradesinin tecelli ettiği anlardır. Pekibazı insanlar neden oy vermek istemez? Buna pek çok neden sayılabilir amasonucu tektir.  Oy vermemek aslında muhalif olduğun her şeye oy vermektir. Oy vermemek gücü bir fiil karşı tarafa teslim etmektir. Oy vermemek iktidardaki desteklediğin siyasi iradeyi sandıkta yalnız bırakmaktır. Oy vermemek politikalarından müzdarip olduğun siyasi iradeyi desteklemek demektir. Özetle oy vermemek gibi bir şey söz konusu değildir. İnsan oyunu kullansada kullanmasada oy vermiş sayılır.