AKP ye ve Cumhurbaşkanına FETÖ suçlaması ile yüklenmek, hatadır.  Çünkü AKP Doğduğunda önündeki menülerden biride FETÖ dür. 

FETÖ, AKP nin ilk aşamalarında, muhafazakar, inançlı, etik, namuslu görünen bir yapısı vardı. Oy potansiyelide çok yüksek görünüyordu. 

Hatırlayalım,  Rahmetli Bülent Ecevit'in Fethullah Hoca Cemaati'yle ilgili tutumu ve yakınlaşması  o dönemdeki, DSP Milletvekilleri arasında huzursuzluk yaratmaktaydı. Hatta bu yüzden partiden istifa eden bir millet vekili de vardı.  FTÖ o dönem DSP nin vizyon ve misyonuna da girmişti. Rahmetli Ecevit  FTÖ ye kol kanat germiş ve isteklerini de olur ölçüsünde yerine getirmeye başlamıştı. Belki Rahmetlide kandırılmıştı. Ama bir siyasal parti hemde Atatürk ilke ve inkilapları dahilinde hareket eden bir siyasal parti liderinin bu tutumu bayağı yadırganmıştı.

Amacı sessiz bir yılan gibi devlete sızmak olan FTÖ,  ABD eliyle Din cumhuriyeti kurmak veya laikliği ortadan kaldırarak ılımlı islam cumhuriyetine ulaşmaktı.

FTÖ,Her ne  kadar  cumhuriyet rejimine bağlı olduğunu o yıllarda söylesede, aslında sadece fikirlerini yaymak adına cumhuriyeti kullanmakta idi. Zamanı geldiğinde İslami esaslara dayalı bir devlet düzeni getirmek istediği muhakkaktı. Din kurallarının, kamu alanlarının dışına çıkmasına  FETÖ oyıllarda sessiz kalmak istemişti. İlk millilik ateşini ne yazık ki, DSP yi kullanarak yakmıştır.

FETÖ, Said Nursi' den etkilenmiştir. Beraber  gönül ve akıl birliği içinde olduğu herhalde inkâr edilemez bir durumdur.Hedef leri aynıdır. Ancak,  FETÖ nün akıl hocaları, islam cumhuriyetinin bu günden, yarına olacak bir iş olmadığını kavramışlardır.  Sabır, sebat, din tacirliği sermayeleridir. Büyük bir maratona kendilerini hazırlamaya başlamışlardır. Hedefe aşamalarla gidilecektir. Alt yapıyı  hazırlamak ve inşayı onun üzerine kurmak için sinsice planlar hazırlamışlardır. ABD eliyle eğitime yapılan yatırımın asıl amacıda budur. Kamuda yer edinmek, eğitim kurumlarının  kandırdığı gençler eli ile mümkün olacaktır, olduda. Temeller DSP zamanında atılsada, gelişimini AKP iktidarları zamanında tamamlanmıştır.  Artık ideal hedeflere ulaşmaları mümküdür. Devlet yavaş yavaş dine yakınlaşmıştır. Baş örtülü bacılarımız şahlanmış, yurtlar ve dernekler AKP eliyle serbest ve özgür kalmışlardır. Hukuk sistemi laik hukuk sisteminden sıyrılmış, İslami esaslara göre tanzim edilmeye başlanmıştır. Adı laik ve bağımsız hukuk olsada, yargı büyük bir darbe yiyerek, ulusalcılar tek tek ayıklanmaya başlamıştır. Sadece yargımı hayır tabii. TSK başta olmak üzere, emniyet, sağlık, eğitim başta olmak üzere paralel ciler köşe başlarını tutarak her kurum kendi içinde pasifize edildiler. 

ABD li yetkililer bölgenin lider konumundaki Türkiyeyi durdurmak için ''"Türkiye'deki sisteme biraz İslamiyet enjekte etmek, istemişlerdir''''

Bu oyuna DSP ile başlanmış ve AKP ile sonlanmıştır. Darbe ye kalkışım. FETÖ nün ne kadar büyük bir tehlike olduğunu Türk Halkına  göstermiştir.

İşte bu yüzden diyoruz ki, Türkiye Cumhuriyeti  Devleti laiktir, laik kalmalıdır. Demokrasi gerekçesi ne olrsa olsun sulandırılmamalıdır.  Demokrasimizin alt yapısı sağlam olmalıdır ki, cuntacılar ülkeye  zarar veremesinler.