Sosyal medya fenomenlerinin

Binlerce takipçisi vardır. 

Takipçi çokluğuyla öğünürüz.

Hâlbuki gerçek olarak

Takipçilerimiz kimdir?

En büyük takipçimiz;

Âlemlerin Rabbi olan Allah’tır!

Uykuda bile bizi takip eder.

“Ve hüve alê külli şeyin kadir.”

O her şeye kadirdir!

Diğer takipçimiz meleklerdir.

Yaptığımızı kayda alırlar,

Bizi gözetlerler!

İki tehlikeli takipçimiz vardır;

Birisi şeytan, diğeri nefsimizdir.

Bunları öldüremeyiz ama

Zararsız hale getirebiliriz. 

Bu ikili, masum görünürler

Tatil yapmaz, emekli olmazlar!

Diğer takipçimiz rızkımızdır;

İmtihanımız bitinceye kadar

Bize yetecek miktarda

Bizden hiç ayrılmaz!

Bir başka takipçimiz ise, 

İmtihan olarak yaşadığımız

Belâ ve musibetlerdir.

Bazen teğet geçerler, 

Bazen de gitmek bilmezler.

Son takipçimiz, ölümdür. 

Mutlak herkese gelecektir. 

Gelirken de bahanesi vardır. 

Trafik kazası, kalp yetmezliği v.b

Bir takipçimiz daha var ki;

Mezara girsek dahi

Bizi bırakmaz!

Bizden ayrılmaz!

Bunlar; Salih Amellerimizdir!

KİBİR ABİDELERİNE

Yirminci asrın 

Ablak yüzlü feza pilotu,

Buldun mu, ay yüzünde 

Ölüme çare otu!

Bir odun parçasına 

At diye binen çocuk,

Başında külah, 

Sırtında plastik gocuk!

Uzakları yenmiş 

Fatih edasındasın,

Dipsizliğin dibini 

Bulmak sevdasındasın!

Allah’a dil çıkarır gibi 

Küstah bir yarış,

Farkında değilsin ki 

Ay Dünyaya bir karış!

Fezada milyarlarca 

Işık yılı mesafe,

Seninki saniyelik zafer, 

İlmi hurafe!

Kavanozda kendini 

Deryada sanan balık,

Ne acı vahşet 

Mağrur ilimdeki kabalık!

Fezada, “Allah diye 

bir şey yok” iddiası,

Kaç füzeye dek 

Bir Müminin duası!

Rafa kaldırmak için 

Ruhları dürdüler,

Güneş diye kalpteki 

Güneşi söndürdüler!

Bilmediler kalptedir,

Kalptedir asıl feza,

Kalptedir ölümsüzlük 

Kefili kutsi imza!

Sayıdan sonsuzluğa 

Sınıf geçirtecek not,

Bizdedir ve bizdedir 

Arşa giden astronot!

Mekândan arınmış ve 

Zamandan ilerde,

Fezayı teslim alma 

Sırrı bizimkilerde!

Bizimkiler ışığa 

Gem vurur da binerler,

Yerden göğe çıkmazlar, 

Gökten yere inerler!

(N.F.Kısakürek)

Eskilerin ettiği beş dua ;

Kalktığım koltuğa benden iyisi otursun.

 Sustuğumda benden iyisi konuşsun.

 Benden sonra daha hayırlı misafirler gelsin.

 Yetişemediğim yere benden iyiler yetişsin.

 Benden daha merhametli ve cömert dostların olsun.

     En   güzel köprü   gönüller   arası kurulandır 

     En  güzel  göz her  şeye   sevgiyle bakandır

     En  güzel  ırmak  dost  bahçesine akandır  

     Hakiki sevenlerden hidayete erenlerden  günahları  af edilenlerden olmak duasıyla