Evet sevgili dostlar: insan için ne mutluluk bakidir ne de,gam ve keder.

Her şeyin takdiri yüce Allahtandır ve onun hazinesinde gizlidir

Rivayete göre, balçıktan yaratılan insanın mayası kırk gün bekletilir ve bu müddetin otuz dokuz günü ,üzerine gam, keder, mihnet, dert ve tasa yağarken yalnızca bir gün “dem” sevinç ve mutluluk yağarmış. 

İşte ana rahmiden çocuk dünyayı gözünü açtığı zaman bunun için ağlarmış. 

Dünya, kimi için zevk ve sefa yeridir; fakat mümin için türlü kederlerin ve hüzünlerin diyarıdır. Bizlere verilen bu dünya nimetleri bizi aldatmasın; zira bunlar, yalnızca bunlar bizler için bir imtihan vesilesidir.

Dünya alemi ne gariptir ki, helalin hesabı, haramın azabı elbetteki bir gün onu işleyen kişilerden sorulacaktır. 

Bu dünyada zevkler, şehvetler, hazlar tadımlıktır bir anda gelir geçer; Sadece o kişiye elemi kalır. İbadetler yapılan çeşitli zahmetlerde sadece geçer, sevabı kalır. 

Hayatını kanunla kuralsız ve zevk ve sefayla geçirenler, geçmişin o fotoğraflarına bakarken en büyük hasretle, acıyla kıvranırlar dişlerini gıcırdamakta olduklarının farkına bile varmazlar.

Mihnet yurdu olan bu dünya, alemi en çok be en zor olanı mümin için meşakkatlerle doludur. 

Mevlânâ hazretleri;”Allah’tan gelen dertlerin kulu olgunlaştırdığını ve Rabbine yönelmesine vesile olduğunu söyler. 

Kulda derdinden ve kederinden dolayı yüce yaratanına sığınır; uğradığı zahmetlerden ötürü O’na el açıp, boyun bükerek içten ve kalpten nice yakarışlarda bulunur. Cenâb-ı Hak buyurur ki: Kulum’ “Gördün ya, nihayet dert ve zahmet seni bana yalvarır hâle getirdi; sana doğru yolu gösterdi.

Elbetteki dert ve elem içinde olan bundan kurtulmada onu bertaraf etmek için Allah’a sığınmalıdır.

Şükürsüz bir hayatın ve malın ve saltanatın elden bir gün kaçıp gideceğini herkes bilmelidir.

   Müminin canı, malı zahmet ve meşakkatle gelişir, kuvvet bulur. Allah, istemeden de olsa kulunu sıkıntıyla imtihan ettiğinde, ona sabır ve rıza düşürür. 

Kulda Allah’a minnet yoksa, dert be eleme sabır yoksa, peki bu kul, kulluğunu nasıl hisseder ve ispat eder?

Her işi hikmetle yapan mutluluğa erişir, bazen de sıkıntılara dücar olur.

O zaman şu hatırlamalıdır:Allah, şer sandığımız işlerde nice hayırlar murat etmiş olabilir. Bu bazen sebeple acıyı sabır ilacıyla sarmak; nedenini sorgulamadan teslimiyetle şükre yönelmek gerekir. Zira dert ve sıkıntıya düşmek, kulun Allah’ı gizlice anmasına vesile olduğundan, bütün dünya malından üstündür. Hani bir şarkı sözleridir. Yıkılmadım ayaktayım,dertlerimle baş başayım. 

Yine bir şarkı sözüdür.”Herkesin bir derdi var,durur içerisinde.

Asla dertsiz bir dünya yaşamak mümkün değildir.”Derdim var dağlar gibi Yamam eller gibi diye boşuna mı söylenmiştir.Dertsiz dua soğuktur; bir işe yaramaz.

Allah Resul’ünün şu hadis’i şerifini 

İyi anlamalıyız: “Bir Müslüman’a herhangi bir musibet, bir sıkıntı, bir keder, bir üzüntü, bir eziyet, bir gam dokunursa; hatta kendisine bir diken bile batarsa, mutlaka Allah bunları onun günahlarına kefaret yapar.” (Buhârî, Marda, 1; Müslim) 

Hiçbir zaman “sütten çıkmış ak kaşık gibi olamayız. Kul hatasız olmaz,Gülde dikensiz olmaz. Herkesin kendine göre mutlaka hatasıda olur,sevabıda,günahımız da vardır.

Bütün bela ve musibetlerin kişiyi bulması Kur’an ifadesiyle kendi işledikleri hatalarından dolayı herkesin başlarına geldiğini ifade etmektedir.

Peki onca peygamberler günah mı işlediler de başlarına bu bela ve musibetler gelmiştir.

Kur’an‘da geçer Hz Nuh’un eşi ve oğlu, Lut’un eşi kocalarını peygamberliğine inanmadılar.”Nuh dediler peygamber demediler.

Cenâb-ı Hak, kulunu ey Ali selam gibi sabırla olgunlaştırmak ve tüm benliğiyle Kendisine yöneltmek için ona sıkıntılar verir ve çok acı çektirir.

İnsan,dertlerini bir iltifat olarak görmeli; tertemiz bir kalple O’na yaklaşmaya vesile bilmelidir. 

Buda onun bütün işlemiş olduğu hata ve günahlara kefaret olur.

Çekilen hastalıklar, sıkıntılar ve elem ve keder,musibetler ise sabırla karşılandığında kulun en güzel teslimiyet vesilesidir.

Yani dostlarım:Bu dünyada gam, keder ve üzüntü âfetinden kim kurtulabilmiş ki! Bende kurtulayım bu benim Çilemdir diyerek çektim çekiyorum,bunada  artık bir son verilmeli.Kanayan yaraya merhem yerine,tuz ekilmemeli derim.

Zorluk içinde kolaylığı, nar içinde nuru gizlemiştir Rabbimiz. Yeter ki beni isyana düşürme, azdırma yolunu şaşırma. 

Bildirim bu dünyada her şeyi bir imtihandır.

Kaderdir çekerim ne ne güzel bir sözdür.

Rabbim senin kahrımda hoş, lütfu da hoştur.

Bizi sensiz, yarsız, mutsuz huzursuz ve tek başına bırakma.