Çok kalabalıklarda insan hep kendini yalnız hisseder.
Yalnızlığın en kötüsü de o anlardır.
Ya da kendinizi çok güçlü hissettiğinizde gün gelir ki bakmışsınız çıplaksınız.
Genç yaşta parti kuruculuğundan başlayıp, partinin her kademesinde görev alıp üç dönem vekillikten sonra Büyükşehir belediye başkanı olan Sayın Enver Yılmazın durumunu ona benzetiyorum.
Bu benim şahsi görüşüm.
15 Temmuzdan sonra Enver Yılmaza aşırı yüklemeler geldi. Taş olsa çatlardı.
Sürekli Fetöcülükle itham edildi. Bir takım Fetö kaçkınlarının organizasyonu ile anıldı. Sürekli bir grup bu konuda Ordu kamuoyunda vesvese yaptı.
Ve yetmedi eşi ile ilgili sürekli olumsuz süpekülasyonlar ısıtılıp ısıtılıp servis edildi.
Madem denildiği gibiydi niye 15 Temmuzdan sonra oldu bunlar.
Yani 15 Temmuz darbe girişimi olmasaydı Enver başkanla ilgili bu söylentilerde gündeme gelmeyecekti.
Bu söylentilerin içinde ne kadar haklılık payı var ne kadar yok bilemem. Ben başka bir konuya değinmek istiyorum.
Gazeteciliği ne kadar tartışılı kimileri sıcak odalarından Enver beyle ilgili haber sallıyorlar. Ellerinde ne bir bilgileri, ne bir belgeleri olmadığı halde. Maksat kafa karıştırmak, maksat çamur atmak, maksat mide bulandırmak.
Ben AK Partiye oy vermedim. Enver başkana oy vermedim. Benim bakış açım insanların partisine göre şekillenmez. İftira başkadır, haber başkadır.
Elinde belgen varsa sok gözüne. Yoksa yaptığın şey basınla etik durumlar sergilemez, birilerinin adamı olmaktan da öte götürmez. Bizde çok zaman yanıldık haber yaptık ama asla inat etmedik. Yanlış yazdıklarımızdan özür dilemesini bildik. Özür bir insanın zerafetidir.
Gelelim asıl konuya.
Ordunun tamamına yakın medyası, görsel medyası, yazılı medyası, korsan medyası Enver beye destek verme göstermeliğin peşinde değil mi?. Evet.
Peki. B.şehirin basın müdürlüğü var mı var. Altınordu’nun basın müdürlüğü var mı var. Selfieci ilçe belediyelerini saymıyorum.
Peki bu tür haberlerde hangisinin sesi çıkıyor, kalemi oynuyor, başkalarını savunuyor. Son belediye baskını olayında bir tane yiğit çıkıp bu sözde gazetecilerin yazdıklarına cevap verdiler mi?” Ulan sende kimsin. Ne iftira atıyorsun” diyebildiler mi?
Yine bunun iftira olduğunu, kasıtlı kamuoyuna atıldı mı bizim gibi sosyal demokratlar savundu.
Bunun asparagas olduğunu yazan ve savunan tek gazeteci oldum.
Ama biz koministiz onlara göre, onlar Müslüman.
Ben sevdiğim desteklediğim birine iftira atacaklarda susacağım haa.
Ayağa kaldırırım dünyayı. 
Enver Yılmaz Fetö ile ilgili çalışmalarda bulunmuş ise yargılansın cezasını çeksin. Onu savunacak değilim.
Ama bir bekleyelim. Bir görelim. Kırk kişi bir kişiye kırk gün deli demiş. Sonra adam delirmiş.
Enver başkan boşuna çok kalabalığım çok arkadaşlarım var demesin.
Kimse bilmese bile ben iyi biliyorum. Ben gazetecilik mesleği yapıyorum ama önce insanım.
Enver yılmaz.
Bir yalnız adam…